*

  • istanbul'da** osmanli yemegi lokantasi. gunduz esnaf lokantasi gece gurme mekani, degisik yer. hatta iki farkli yemek salonuyla bu durum mekansal olarak da hissedilir.
  • hizmet vermeye başladığı ilk yer olan fatih'teki dükkanın ardından sırasıyla etiler ve nişantaşı şubelerini açmış, pek güzel, pek lezzetli yemeklere sahip lokanta.yemekler mutfağın hemen önünde tezgahta dizili; tüm menüyü bir arada görünce insanın iştahı kabarıyor, hepsinden bir porsiyon yemek gibi olmayacak bir istek duyuyor haliyle.ne yiyeceğinize görerek, bilerek karar vermek zaten güzel bir hadise, üstüne bir de ne alırsanız alın lezzetinden şüpheye düşmeden, enfes olduğundan emin olarak almanın getirdiği rahatlık var, açıkçası ahçıya tam bir güven duymak mümkün bu hususta, ki bu belki de bir lokantanın sahip olması gereken en önemli özellik.(bkz: beyti) (bkz: balıkçı hasan)
    bir de son olarak gurme mekanı olması ile ilgili de şöyle bir durum var; buraya yurtdışından da gurme turları düzenleniyor, ancak yemekler bildik halk mutfağından değil, osmanlı saray mutfağından.
  • sanirim bir baba ve 4 oglu isletiyor...ogullardan feridun usta mutfagin basindadir...fatih teki lokantayi kapayip etiler ve nisantasi na gecerek sosyete ye acildilar...keske fatih teki dukkani korusalardi...bu arada irmik helvasi superdir
  • porsiyonlarin heybetli oldugu mekan.
  • uluslararasi yemek organizasyonlarinda falan turkiye yi temsil eden adamlar. sanirim fikretti sahibinin ismi, birde kardesi var. kardesi, etiler tarafini isletiyor. nisantasi hunkar, sosyetik mekan yaw, sevilesi degil. orijinali, uzak bi yerlerdeydi. ayarlar icin ilave cumledir: bana gore uzak.

    her gidisimizde catlayincaya kadar yiyoruz, sonra 3 gun yuruyemiyoruz o agirlikla.
  • ramazan boyunca özellikle ziyaret edilmesi gereken yer. iftarı osmanlı mutfağıyla yapmak sünnettir. yemekleri yaparken, kendilerinden de fikir alınmış gibi, çünkü konuşuyorlar..
  • besiktasta balık pazarının caprazında simit sarayının sokagında hayatımda gordugum en hızlı yemek yenilen esnaf lokantası. fast food da neymis. oglen saatinde musteriler cok oturmasındiye cay servisi yapmiyorlar. tabaktaki son lokmayi agızına attıktan sonra midene inmeden bos tabak alınıp masa temizlenip yeni servis acılmıs oluyor. ama yemekleri iyidir ucuz olduguda soylenebilir.
  • sadece tek bir yerde değil, istanbul'un çeşitli köşelerinde bulunan lezzetli yemekleri ve eşsiz bir helvası olan lokanta. seneler önce fatih'te bir görüşmeye gitmiştim -şoförler odasına. görüşme bittikten sonra şaşkın şaşkın dolanırken hünkar lokantası ne yalan söyliyeyim sadece muhteşem camekanıyla dikkatimi çekmişti. burada duran ve içeriye ışığın girmesine izin verip içerinin görünmesine engel olan iki cam ve raflardan oluşan dolap, başka bir çok "geleneksel" yemek sunan lokantada* olduğu gibi, içinde rengarenk reçeller ve turşular bulunan kavanozları sergiliyor, camı güzel bir cami ya da kilise camına çeviriyor, renklendiriyordu. ne kadar orda dikilmişsek, sonunda biri çıkıp kibarca bizi içeri buyur etti. oranın lokanta olduğunu o zaman fark ettim aslında. et yemediğim bu zaman diliminde, ısmarladığım ıspanağın içinde kıyma olduğunu masama gelince ve bir çatal alınca anladım. gerisini yemedim. -aslında kendimi zor tuttum çünkü çok güzeldi. yemediğimi gören garson "bir sorun mu var" diyerek yanıma geldi. "yok yok kendi eşşekliğim yoksa çok güzel" dediysem de, daha sonra baş garson, yemekleri tabaklara koyan adam ve en son da aşçı yanıma gelip aynı soruyu sordular, benim de gittikçe daha da ezilen aynı cevabımı aldılar... sonunda yemeği masadan götürüp yerine koca bir tabak helva getirdiler, ki ağzımın suyu akarak yedim. en son da, hesap geldiğinde, ne helvanın ve ne de ıspanağın listelendiğini şaşkınlıkla gördük. bir yanlışlık olduğunu, helva ikramsa da ıspanağın kendi sorunum olduğunu tekrarladım, işe yaramadı. beleşçiliğimden değil ama gösterilen özen ve dikkatten, bu özen ve dikkatin sebep olduğu lezzetten dolayı bu lokanta hala ilk üç listemde.
  • nişantaşı'ndaki yeri mim kemal öke caddesi* nde olan lokanta. vali konağı caddesi* ne girince harbiye müzesini geçiyorsunuz. ileride arap türk bankası* genel müdürlüğü var. onun köşesinden sağa donunce 30 m aşagıda solda kalıyor. kırmızı tabelası var. boyle yarım kat falan aşağıda kalıyor. ortam biraz basık gibi ama yemekler güzel. fiyatlar da bi hacı abdullah kadar var. ana caddede olmamasına ragmen insanlar akın ediyorlar.

    sakın ha benim gibi rumeli caddesini boydan boya geçmeyin bulacam diye. yeri çok kolay.
  • bir adet zeytinyagli enginar, bir adet karisik asci tabagi (sebze agirlikli), bir duble raki, bir karisik meyve ve bir kahveye 2010 yilinda 80 (yaziyla) tl hesap getirmis mekandir ama ne hikmetse vedat milor tarafindan istanbul'daki en iyi esnaf lokantasi diye nitelenmistir. adam herhalde migros'u var diye koc'u, carrefour'u var diye sabanci'yi vs esnaf saniyor. obur turlusune ihtimal vermek istemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap