• huysuz olma hali. semptomatik tedavisi sevgiyle, uykuyla ve şu an burda adını anmak istemediğim bir kaç freudian objeyle mümkündür. bazen de değildir. demek ki tıp çevreleri bu konuda ikiye ayrılırlar. pi çarpı r formülüyle hesaplanabilir.
  • genelde yaşlı kimselere atfedilen davranış biçimi. halbuki yaşlılar sevilesi, sayılası, eli öpülesi kimselerdir; huysuzluk eden yaşlının, huysuzluk eden çocuk misali bir isteği vardır kesin. huysuzları sevelim, onlara ilgi ve şefkat gösterelim, karşıdan karşıya geçerken onlara yardım edelim haykırışlarına gark olmaktayım umarsızca*. huysuzluğun çözümü huzurevi değildir. (bkz: sosyal içerikli entry kasmak) (bkz: huysuz şirin)
  • huysuzluk bireyin kendi etrafindaki yafta makineleri tarafindan icad edilmi$ bir kelimedir. sessiz sakin yalniz ya$ayan birinin durup dururken kendisinin huysuz oldugu sonucuna vardigi gorulmemi$tir dersem iddiali olmaz bu. illa ki bir vakitler kendisini anlamayan bir gerzek (burada huysuz addedilen bireyin kendisini anlamayanlara yonelttigi "gerzek" kelimesi kendisine ithaf edilen huysuz kelimesi kadar yerinde kullanilmi$tir) tarafindan soylenmi$ yahut kendisini anlamaya ugrasmakla bo$a vakit gecirecegini du$unmu$ egoist bir tembel tarafindan kestirip atma gayesiyle yumurtlanmi$ bir temeli vardir bu sifatin kullanilmasinin.

    ne yazik ki kendi dogru bildikleri butunune yakini ile curutulene kadar bunu savunan bir ki$inin; "huysuz", "inatci", "kaprisli", "kendini begenmis", "ukala" v.b. gibi laflarla tanimlanmasi salakligi kolay kolay bitmeyecek ve bu insan kendisini tanimiyorsa bu birkac niteleme sifatinin harfleri karsisinda teslim olacaktir.

    surekli "ba$im agriyo, di$im agriyo, kicim agriyo" diyen bir ki$inin huysuz oldugunu farz edelim. buyuk ihtimalle de bu ki$inin 50sini gecmi$ biri oldugunu aklimizda tutalim. 50 ya$ini gecmi$ bir insan hayatinda yapabilecegi kadarini yapmi$ oldugunun bilincinde olsa da bu gercegi kabul etmek dunyadan elini etegini cekmekle hemen ayni manaya geldigi icin oyle cekilip ko$esine oturamaz. bir insan acik acik "hey ben burdayim!" diyemiyorsa (diyenler zaten yaslaninca mujde ar'in, hande ataizi'nin nu pozlarini cizerler) bunu yakinlarina karsi davranislari ile gosterecektir. hareketin diger insanlarin sinirlerini bozmasi ise o insanin hala "var" oldugunun, etkileyebildiginin (bu etkileme etrafindakilerin onun ya$ina olan hurmetlerindendir, hani "iyi huylu" olanlarin) acik gostergesidir.

    (tabii bu sadece "bir" ornektir, yasli olandan bir ornek verilmi$ ve yazar huysuzlukla harmanli bir ukalalik edip i$in kolayina kacmi$tir.)

    huysuz demek ne demektir? (iyi) huylu demek ne demektir?

    varligin izafiyetini mertek kafalara ogretmek icin ugras veren gencecik huysuzlar icin bu nafile cabalarinin genelde bir fayda vermekten uzak kaldigini esefle bildirmek isterim, birakiniz o giymatli ismail'e kendileri gitsinler.
  • tatminsizlik belirtisidir. tatmin olamamış (artık hangi anlamda anlanmak istenildiği kişiye bağlıdır) kişilerin etraflarına kendi tatminsizliklerinin kendilerine verdiği sıkıntı durumunu aktarmak, bu sıkıntıyı paylaşmak içgüdüsü ile etraflarına yansıttıkları dandik dündik hareketler topluluğu.

    bir nevi tripçi, kaprisli, uyuz sıfatlarını hakedecek davranış biçimi. sabır ile veya tatmin edilme ile geçer.

    şimdi daimi huysuz dolaşan bazı bayanların ve ergenlik dönemindeki bazı gençlerin sırrını çözmüş bulunuyorsunuz.
  • huyu olmama hali.

    cümle içinde kullanalım:

    bu aralar hiç huyum yok.
    huysuzluk çok kötü bir şey.
    ben huysuzluk gördüm.
  • kronik şekilde bir mizaç meselesi ise asaletinden sual etmeyeceğim yapısal özelliktir. iyidir.
  • insanlarla geçinememe haldir. insanların yaptıklarının aksini yapmak, insanlara hem iğneyi hemde çuvaldızı batırmaktır.
  • bazen yok yere sinirlenmektir lan!
  • kadınlar tarafından yakıştırılarak icra edilen; duygu, tasarı, güzellik, üstün yaratıcılık.
  • başkalarının iliğini kemiğini kurutarak ve sabrını zorlayarak kendini iyi hissetme durumu.
hesabın var mı? giriş yap