• id, ego ve superego arasinda yaşanan kanlı çatışma. genellikle tanıksızdır.

    bir de şu var belki alakalıdır:
    (bkz: psikososyal catisma)
  • yorar. yıpratır.
  • bitmek bilmeyen çirkin çatışma. bitse de gitsek.
  • anarşist ruhum, sosyalist damarım, marksist eğitim backgroundum ve liberal eğitim gördüğüm yeni okulum sayesinde içinde bulunduğum durum.
    benden nasıl bir gayr-ı insani manyak çıkabiliyormuş meğersem.
    en son hazırladığım essayde globalleşmenin ülke içi istihdam politikası üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için asgari ücreti kaldırdım. özel sektör üzerindeki tüm vergileri iptal ettim. deregülasyon politikasını kutsadım ve liberalizmi göklere çıkardım.
    utanç içinde kıvranıyorum ama başka çözüm yolu yoktu.
  • insan kendiyle barış içinde yaşamak varken neden kendi kendine bir çatışmaya girer? kayıplarımız kazançlarımıza göre fazla olduğu için mi acaba? bardağın boş tarafını görmek için uğraştığımızdan kaynaklı sanırım. bazen kaybedişlerimiz o kadar ağır basıyor ki aslında gerçekten hayatımızda iyi giden şeyleri görmezden geliyoruz. yok sayıyoruz. “neden bu durumdayım?” sorusuna cevap ararken aslında gerçekten pozitif şeyleri es geçiyoruz. iç çatışmamızın en büyük sebebi de bu oluyor gün sonunda. tamam. her zaman pozitif olmamız beklenemez ancak dibe vurma duygusundan da zevk alıyoruz. bir çeşit mazoşizm. baharda yağmurun yağmasından şikayet ederken yazın gelişini görmüyoruz.
  • aç kapıyı bezirganbaşı oyunu sayesinde hala osmanlıyız belki. karagöz hacivat sayesinde de öyle. müttefiğimizle düşmancasına vuruşuruz, iç çatışmaya gireriz ya. yedi kiremit veya misket oyununda söylediğimiz 'ortada kuyu var, yandan geç'. karadelik, kadınsı güç kolektif bilinci. ana sahibe, karanlığa ve ondan medet ummaya* işaret ediyor.

    [eğer alınyazısı birini kötülük için yaratmışsa, onu kimse bundan vazgeçiremez; iyilerin yaratıcı iradeyi iyilik için kullandıkları gibi kötüler de bunu kötülük için kullanırlar. bu nedenle özünde iyi olan birinin kötülük yapması o kadar büyük tehlike yaratmaz. çünkü davranışının bilincine vardığında, eyleminden pişmanlık duyar. bir iç çatışmaya hedef olabilir ya da korku duyabilir, bu olasıdır ama, her şey biraz katlantı sonucu düzene girecektir. doğulu düşünce şöyle der: "tanrıların isteğine göre, ya kral ya dilenci ya da suçlu rolü oynayacaksın."] carl gustav jung - insan ruhuna yöneliş
  • son zamanlarda sıkça yaşadığım durumdur bazen öyle can sıkıcı oluyor ki bi tepede boşluğa bağırma haykırma ihtiyacı uyandırıyor belkide destek almalıyım dedirttiriyor insana. kendimden hayatımdan bu kadar memnunken ne mutlu bana derken birden catis(a)madigim insanlari içselleştirmiş olmak kendime olan saygımı azaltıyor ve beni yıpratıyor. yapı olarak hep rasyonel oldum bu konuda da şöyle bir karar verip işin içinden çıkacağım sözlük, kendime bi zaman belirleyip bu süre içerisinde zaman deva olmazsa çatışmalarıma; çatışamadığım insanlarla çatışacağım
  • "bir an kendinizi tamamen güvende ve iyimser hissederken , karşınıza çıkan her türlü zorluğu üstlenebilecek güçteyken; birdenbire kendinizi gergin ve güvensiz hissettiğiniz, bir şeyleri doğru yapma yeteneğiniz hakkında ciddi şüpheye düştüğünüz durumdur."

    *
  • insan psikolojisindeki yaklaşma-kaçınma kararsızlığının bir yansıması olarak ortaya çıkan kişisel bir denge problemidir.

    daha basit bir ifadeyle, yaptığınız ya da yapacağınız bir şeyde ya da istediğiniz ya da istemediğiniz bir şeyde istikrara oturmuş karar veya arzu mekanizmasısının kontrolünü kaybedersiniz.

    bu durumda zihninizde size tam anlamıyla karşı olan bir başka benlik belirir.

    bunun çözümü ise ya diğer benliği öldürmek ya da ona teslim olmaktır.
  • insan olmanin kosuludur.
hesabın var mı? giriş yap