• ic mimarlarin yaptiklari olay. binalarin icleriyle ilgili mimari.
  • ayni zamanda ic camasiri hatta renkli ic camasiri da bu anlama gelebilir. (bkz: argo)
  • iç mimar diye bişii yoktur, şu anda olan da tüketim toplumunun bir saçmalığıdır
  • türkiye'de pek islemeyen, ama yabanci ulkelerde gayet bir meslek olan, mimarlarin bulasamadigi, gercekten gerekli ve sanilanin aksine bir o kadar da zor bir is. mimarin kolonlarini ve kirislerini yapip biraktigi bir binanin icinin yasanilabilecek bir yer konumuna getirilmesini saglayan mimarlik dali (veya oyle bir sey).
  • mimarlik-ic mimarlik tartismasinin kilit tasi olan ic mimari, ustunde ugrasmayi kendilerine yediremeyen mimarlar tarafindan, ustunde ugrastiklari binalarda uygulanmaya calisilir ve bu genelde husranla biter. bazi mimarlar hobi olarak ic mimarlik yaptiklarini bile soyleyerek bu bransin seviyesini dusurmeyi de gozetirler, ama yabanci ulkelerde asla sadece mimarlikla ugrasan mimarlar, ic mimariye el surmezler, cunku ıc mimarlarin degeri orada bilinen bir olgudur. ic dekorasyon ile ic mimari'yi de birbirine asla karistirmamak gerekir.
  • meseleginin hakkini veren butun yaratici mimarlar zaten binalarinin peyzajini da dekorasyonunu da mobilyasini da tasarladiklari icin, "mimar kolon kirisleri yapar icini de ic mimar adam eder" gibi bir dusunce son derece cahilce olmaktadir. restorasyon, sehir planlama, tesisat veya malzeme de mimarligin branslarindan biridir ama her biri ayri uzmanlik alanlaridir ve birinde uzmanlasmis olanla uzmanlasmamis olan arasinda beceri farki elbette vardir. ic mimari de bu anlamda gunumuzun uzmanlasmis disiplinlerinden biridir ve ince yapi ile dekorasyon arasinda bir yerlerde bulunmaktadir, ancak turkiyede pratik olarak bitmis binalarin iciyle ilgilenirler, yapimi devam etmekte olan binalarda ic mimar kullanimi son derece azdir.
  • yaratici mimarlarin yapiyi tamamladiktan sonra ic mimarisiyle ilgilenmesi dogaldir ve olabilir. fakat cogu ulkede oldugu gibi, mimarlar her zaman ic mimarlarla birlikte calisirlar ve mobilyasini, dekorasyonunu da ic mimarlara birakilrar cunku bu konuda daha yetkin olduklarina inanirlar. turkiye'de mimarlarin kompleksi midir bilemiyorum, ic mimarlara ihtiyac olmadigini soyleyip, her seyi kendilerinin yapabileceklerine inanirlar. sonucta da elektrik tesisati garip, tanimsiz alanlari bol ama dis gorunusu de bir o kadar guzel olan yapilar ortaya cikar.
  • bir evin iç mimarisini ne ile değerlendiririm? tuvalette, çamaşır makinesinin üstünde 3 veya daha fazla uykusuz varsa, mükemmeldir mimari.
  • van'dan anımsadığım, çoğu evlerin iç kale yapısında oluşuydu. ev kamusal alan ile özel yaşam ikiliği gibi mahrem içerisi ile sosyal alan olarak gene ikiye ayrılıyor. misafirler evde hemen salona alınıyor, salon evin diğer ailevi bölümlerinden sert şekilde ayrılıyor. bu erekle belki bazı evlerde salon kapıya en yakın konuşlanan bölme idi. bazı evlerde diğer bölümler bir koridor kapısı ile adeta kilitli hale de geliveriyordu. hani ev hayvanı beslenen evlerde hayvanın başını sokamayacağı bölümlere ahşap kapılar (ahşap güvenlik kapısı) monte edilir ya, akla onu getiriyor. bu durumda tuvalete, mutfağa* gitmek hem özendirilmiyor, hem de oralara ulaşabilmek özel yakınlık gerektirir görünüyordu. bu iç mimari yapı, islami hassasiyetlere elbette uyuyor, ama aynı veya benzer dini duyarlıklara sahip bölgelerde aynı düzey iç yerleşim görmedim, belirtmeliyim. o zaman geriye açıklayıcı olarak dinsel ile desteklenen yöresel/kültürel yapısal özellikler kalıyor.

    (bkz: iç/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap