• niksar ve cevresinde gozlemeye iskefe denir
  • ladik ilcesinde yapilen bir tatli cesidi
  • işgefe: zile ve çevresinde yufkanın bir sac üzerinde pisirilmesiyle yapılan, uzun ömrü olan ve ekmek yerine tüketilen gida. sacda pisirilince hamurun icindeki su buharlaştığından kuru bir hal alır kuru halde de istiflenir. yemeden önce üzerine biraz su serpilip üzeri kapatılarak bekletilir. yumuşadıktan sonra kare şeklinde katlanır ve afiyetle yenilir. icerisine yiyecek pek güzel dürülür ve ayrıca sulu yemekler (çorba hariç) bu ekmek sayesinde sunaklanarak yenir. bazı yemeklerin adı işgefeyle beraber anılır.
  • (bkz: isgefe)
  • tokat' ın pazar ilçesinde de kullanılan bir terimdir, bu durumda tokat ve çevresinde sacda pişen yufkaya verilen isimdir diyebiliriz. kadınlar bunları çokça pişirip kaldırırlar ve uzun zaman da kullanırlar. şu aralar ramazan hazırlığı olarak pişiriliyor mesela.
  • çorum civarında da çokça tüketilir bu. işgefe diye geçer.
    derinlerinden ağza gelen o tandır tadı enfestir.
    özellikle sabah kahvaltılarında yumurtanın yanına çok yakışır. yine yukarıda belirtildiği gibi çorba dışındaki çoğu yemeğin de +1'i olarak gelir.
    son zamanlarda geceleri fındık ezmesi ile kombinliyorum müthiş oluyor. gidip bi tane daha gömme vakti gelmiş. *
  • en sevdiğim iki ekmek çeşidinden birisidir. diğeri de bazı yerde mayalı bazı yerde de pıtıl derler. gazel ile yapılır ve o is kokusunun ekmek ile bütünleşmiş kokusu anlatılmaz. işgefe yapılırken hetil denilen salata tabağı büyüklüğünde yaklaşık yarım cm kalınlığında ekmek de yapılır tereyağ sürülüp sıcak sıcak yenir.
    annem bursa'ya taşındıktan sonra tüplü sac aldık onunla balkonda 30-50 tane yapar arada bi. bir haftada biter.
    sabahları içine yumurta, yeşil soğan, marul, toka, tere vs ne varsa koyacaksın. sıkı sıkı da sararak yiyeceksin. yemeyen bi bilse o çiğköfte ile olan lavaşın hiç alakası yok.
hesabın var mı? giriş yap