işve

• (bkz: naz)
• (bkz: cilve), (bkz: eda).
• cilve demek bir yerde ama işve kelimesi kesinlikle cilveden daha profesyonel ama cıvık da değil...
  
  (bkz: işveli)
• kıvamlı cilve.
• (bkz: iş ve cilve kurumu)
• (bkz: işveli)
  (bkz: kuyruk bulamak), yamcımak
  (bkz: cilve/@ibisile)
  (bkz: aşüfte)
• erkekler olarak hasret kaldığımızdır.
  
  toplumsal dönüşüm öylesine bir hâl aldı ki trip atmak kadınlığın önemli hususlarından ve olmazsa olmazlarından bir şey hâline dönüştü. bunun haricindeki her davranış da bir erkekten farksız şekilde peydah oldu kadında.
  
  bi' sikleri eksik bacak aralarında onun da minimal seviyede olanı zaten var gerçi, keh keh.
• divan şiiri metinlerinde sık bir şekilde karşımıza çıkar. genel olarak sözlük anlamı; sevgilinin, aşkını görmezden gelerek ona karşı takındığı gönül aldatan veya çelen edalı tavırdır. tasavvufi olarak ise "ilahi cezbe" demektir. yani işve aşığın ilgisini, bağlılığını ve arzusunu şevklendiren bir unsurdur. bu nedenle de zaman zaman "naz"ın eş anlamlısı olarak kullanıldığını görürüz.
  
  "işve"de etrafında onları görmeme, algılamama, görmezden gelme hali oluştuğundan sarhoşluk olarak da değerlendirildiği olur. bu yüzden aşağıdaki beyitte şaraba benzetildiğini görürüz.
  
  bağban-ı aşk su vermiş şarab-ı işveden.
  burada sevgiliye seslenen yazar, "aşk bahçıvanı seni işve şarabı ile sulamış" der.
• varyantı şive olan söz. özellikle divan edebiyatı metinlerinde işve yerine şive dendiği görülebilir.
• doz ayarlaması yapıldığında bi’ erkeği patolojik vaka haline getiren olaydır. erkeklerin ayarları ile oynamak için kadınların geliştirdiği bi’ nevi stratejidir. otuz yaşıma geldim ve yeni öğreniyorum ne işe yaradığını. her gün yeni bir bilgi