• mario monicelli'nin 1958 yapımı filmi. klasik monicelli teması olan alt sınıftan insanların, büyük hedefler peşinde koşarken hüsrana uğramalarına bir başka örnek. film, ufak soygunlar yapan üç beş hırsızın, daha büyük bir soygun yapmak için bir araya gelişlerini ve akabinde gelişen olayları anlatıyor.

    kanımca film çok daha güzel olabilecek iken kurgusu aceleye getirilmiş gibi. ayrıca, filmin talihsizlikler üzerine kurulu hikayesi kendi başına bir komediyken, zaman zaman kolaya kaçılıp sakarlıklardan ve karikatürize edilmiş tipler üzerinden komiklik yapılmaya çalışılmış.

    son bir not: filmde genç halleriyle marcello mastroianni ve claudia cardinale'yi görmek de mümkün.
  • öncelikle inanılmaz eğlenceli bir film.
    birbirinden alakasız karakterlerin bir araya gelip bir soygun yapmaya çalışması ve sonrasında hayatlarının yine bambaşka yönlere savrulmasını anlatan bir film.

    filmde çalışmanın kötülüğü üzerine dizilen sözlerden sonra aşık olmamak elde değilse de farklı konulardaki taşlamaları da gayet başarılı. yani alt metni doldurmuş demek doğru olacaktır.

    bazı kurgusal hatalar olsa da (tek kadın soyguncunun ayrıldığı eski sevgilisi ölünce sebepsiz ortadan yok oluşu gibi) bazen kolaya kaçtığı düşünülse de oldukça eğlenceli (bu yıl en çok güldüğüm film açık ara) ve hareketli.

    şiddetle tavsiye edilir.

    *

    film istanbul film festivalinde bilinmeyen kişiler olarak gösterildi. ingilizce vizyon adı ise big deal on madonna street.
  • amerikan versiyonu welcome to collinwood olarak çekilmiştir. william h. macy başrollerden birinde, george clooney de küçük bir roldedir. orijinalini henüz seyretmedim ama bu filmin de gırgır seviyesi epeyce yüksektir.
  • sanal ortam saolsun, şu adresten rahatlıkla ingilizce alt yazıyla izlenebilen film, torrentini arayanlara duyrulur.
  • spoiler
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .
    .

    dönem koşulları ve hapishanelerin durumu aslında oldukça ilgi çekici. insanlar 3 yıl hapiste kalmayı çok büyük bir şey olarak görüyorlar mesela. az değil elbette ama sanki günümüzdeki 7 yıla denkmiş gibi bir his oluştu bende. ya da ben 7 yıl alsam bu şekilde bir etkileşim kurardım gibi geliyor.
    ziyaretçilerin ve mahkumların aynı anda telle ayrılmış iki farklı bölmeye doldurulması ve birbirleriyle bağırarak görüşmek zorunda kalmaları da oldukça ilginç geldi bana. artık bu toplu görüşmelerde bundan daha az acı verici yöntemlerin kullanılıyor olması mutluluk verici. toplum günümüze gelene kadar bir çok küçük alanda küçük adımlar atarak evrilmiş ve bu küçük adımların toplamı insanlık için gerçekten de büyük bir adım olmuş sanki.
    ayrıca filmde çalışmayla ilgili fikirlere oldukça katılıyorum. insanlara sokağa çıkıp oraya gitmeyin sizi çalıştıracaklar diye bağırmak istiyorum.
    sonundaki gazete haberiyle güldürmüştür. insanlar yemek yemek için duvar delecek kadar kendinden geçmemeli. filmin ana konusu bu düşüncedir. (!)

    spoiler
  • güzel bir komedi. harika durum komedileri yaratılmış. saf tipler gerçekten saf, bizim komedilerdeki gibi saf olayım derken hepten aptal olmamışlar. zaten bu saflığa inandırdığı için film çok eğlenceli olmuş.
  • mario monicelli'nin yönettiği; marcello mastroianni ve vittorio gassman'ın başrollerde oynadığı 1958 yapımı italyan filmi.

    8/10.
    erken dönem aksiyon komedi filmlerinden. durumun kendisi zaten mizah için yeterliyken sakarlık komedisi de eklenmiş ama çok fazla olmaması ve kör göze parmak yapılmaması sayesinde çok sırıtmamış. birbirinden farklı kopuk karakterlerin bir amaç uğruna bir araya gelerek büyük bir soygun girişimlerini konu alıyor. aralarında çapkını da aşığı da yaşlısı da bağnazı da var.
    akıcı ve eğlenceli seyreden son dönem siyah beyaz filmlerden biri.
  • (bkz: toto gangster)
  • ışığın ve siyah beyaz renkelerin doygunluğu, sert gölgeler ile zaman zaman kara film tadı veriyor. italya'nın geniş sokaklarında tramvaylar, araçlar, sokak lambaları gece sahnelerinde palto ve şapkalarıyla dolaşan insanlar, fonda çalan cazz... kısacası film karesindeki her şey 50'lerin atmosferini yaşatıyor insana. gel gelelim filmde öyle bir boşluk var ki o da; genel af çıkmasına ve cosimo'nun salıverilmesine rağmen, tiberio'nun karısının hapishanede kalmaya devam ediyor olması. genel af sadece erkekleri mi kapsıyor ki böyle bir şey oluyor diye soruyoruz. film kara mizah örneği olarak da gösterilebilir. zira yoksul ama güçlü insanların çalışmak yerine kısa yoldan zengin olma çabaları kara mizahi bir dille işleniyor filmde. bir de filmi seyrederken italyan yeni gerçek filmlerindeki italya ile kıyaslıyor insan kafasında ki, iki ayrı italya portresi çiziliyor iki ayrı sinema anlayışında. bir tarafta yıkık dökük binalarların bulunduğu italyan sokaklarında harap bitap insanların gerçekçi hikayesi, diğer tarafta modern ve görece düzgün bir italya'nın sıradan insansanlarının hikayesi.
hesabın var mı? giriş yap