içi içini yemek ^*

• endi$elenmek, meraklanmak.
• bilinmezin kabusa dönüşmesi korkusudur...
• baş edilmesi güç bir heyecan türü. çürüyen ayva, somurtan nar olmak gibi...
  (bkz: icine kurt dusmek)
• özellikle uyumadan önce silsileler halinde gelen tırmalayıcı duygu.
  acaba öyle mi deseydim. ama o bana bunu derdi, ya şunu söyleseydim de bunu deseydi, zaten o geçen gün de şunu buna benzetmişti, ki şu zaten bundan başka herşeye benziyordu ama ben bunu diğerine söylerken ne demek istediğimi anlatamamıştım, yeniden mi anlatsam, hay allah zamanı da geçti mi ne, kimdi o bana şunu göstermiş olan, görememiştim de gördüm demiştim, demiş miydim, yok başka bişey demiştim de ne demiştim, keşke hiç dememiş olsaydım, neden bunu yapıyorum hep, bir dahaki sefere şunu bunu diyeceğim, ne diyecektim... unuttum.. neyse
• emin olamamak, anlamaya çalışıp sonuçta tıkanmak, belkiler ve acabalar arasında sıkışıp kalarak nefes darlığı çekmek.
  beraberinde saç uçlarındaki kırıkları yolmak, tırnak köklerine inmek, sigarayı paketiyle kemirmek vb gibi yan etkileri de getirir.
• bilinmezlik içinde dönüp durmaktır. insan yerinde duramaz bu durumda. mide kıpır kıpırdır, kafa patlamak üzeredir. kurtulmanın en iyi yolu kendini işe verip unutmaktır.
• söylemek istenenin söylenememesi ve yapılmak istenenin yapılamaması durumlarında insanın kıvranıp durması, bocalaması halidir.
• (bkz: kıskanmak)la doğru orantılı fiildir.
• karpuz bunu yapmissa, o karpuz yaramaz demektir
• (bkz: otoliz)