• toplumsal tepki gören tecavüz, cinayet gibi olaylarda halka sorulduğunda alınan ilk cevaplardan birisi.

    haklılığı tartışılır. telafisi mümkün görünmeyen olaylarda uygulanabilirdi idam cezası aslında. ya da kısas olarak gerekli durumlarda. avrupa birliği uyum yasası ayağına kaldırdılar ama pek iyi olmadı.
  • idam ancak adaletin tarafsiz oldugu durumlarda dusunulebilir
    idam yerine olene kadar maden isciligi tercih edilir
  • "hayır, değil" şeklinde karşılık bulması gereken önerme.

    konu hakkında sayfalarca yazabilirim lakin sayfalarca okuyacak birileri var mı? hayır. hele hele sözlükte? hiç sanmıyorum. o yüzden kısaca şöyle diyelim de anlaşılsın.

    bu gibi konularda böyle ağzından köpükler saçarak "idam isterükkkk!" diye bağıran kitle madımak'ta insanları canlı canlı yakan kitle ile aynı. idam uygulanması gereken bireyler varsa şayet onlar da bunlardır, hayır safsata yapmıyorum, asıl bu tür zihinsel gelişimini tamamlayamamış ve üstüne üstlük çevresindekileri de kendi cehaletinin karanlığına çekmeye çalışan bu tipler idam edilsin edileceklerse; fakat bunu bile istemem, çünkü bu bile yanlış bir şey olur.

    önümüzde bir bataklık var ve bu bataklık yüzünden sivrisineklerle başımız dertte. bataklığı kurutmak yerine gidip kutu kutu sinek ilacı sıkıyoruz bataklığa. aklı başında her insan "geri zekalı galiba bunlar..." diye düşünür ve haklılardır da. çünkü bataklığı kurutmak için gereken efor ve kaynaklar, ilaçlamak için harcanan kaynaklardan ve efordan çok daha azdır.

    buradaki olay da bundan farksız. suç olgusu toplumsal bir bataklık ve bu bataklığı kurutabilmenizin tek yolu da bu toplumu oluşturan bireyleri mümkün olabildiğince eğitmekten geçer. sözlükte konuşulan bütün toplumsal ve bireysel sorunların temelinde eğitimsizliğin ve cehaletin yattığını görmenin gerçekten insanüstü bir zeka gerektirmediğini düşünüyorum.

    idamın caydırıcılığı bireyden bireye değişir; reşit bir birey olarak beni suç işlemekten alıkoyan şey bunun bir cezası olması değil mesela. hapis cezasını bildiğim için suç işlemiyor değilim. suç olarak nitelendirilen davranışların neden suç olarak nitelendirildiklerini biliyorum ve bunun bilincinde bir insan olarak hayatımı olabildiğince empatik ve duyarlı bir biçimde sürdürmeye çalışıyorum. mesela hırsızlığın; tecavüzün; öldürmenin neden "kötü" olduğunu içselleştirebiliyorum. dünya benim oyun alanım değil ve kesinlikle de benim arzularım ve isteklerim etrafında dönmüyor. bunun tersini düşünmem büyük sıkıntılarım olduğuna işaret ederdi.

    eskiden idamı sadece pedofili ve cinayet gibi suçlar için savunurdum fakat okudukça bu görüşlerim tamamen değişti. mesela pedofili... pedofillerin "hasta" oldukları bugün bir sır değil. çünkü sağlıklı hiçbir insan küçücük bir beden ile ilişkiye girmeyi hayal edemez, etmemelidir de. bunun izahının mantıklı bir düzlemde mümkün olmadığını biliyorum. bu bireylerin zihinlerinde bir şeyler yolunda gitmiyor. nedeni her ne olursa olsun(genetik ya da çevresel); fakat bunun karşılığında ölümü de hak etmiyorlar. medeniyet dediğimiz şey de tam olarak bu. içimizde hala orman yasalarına tabi olduklarını düşünen "eğitimsiz" bireyler ne yazık ki çok fazla. işte medeniyet bu insanları eğitmeyi gerektiriyor. pedofilleri idam etmek pedofillerin kökünü kurutmayacak. bu insanlar yalnızca genetik nedenlerle pedofil olmayabilirler; belki de çocukluklarından itibaren yetiştirilişleriyle ya da yetiştirilemeyişleriyle ilgili bir sıkıntı olabilir bir yerlerde. mesela çocukken kendileri başka bir pedofil tarafından istismar edilmiş olabilirler. o halde tutup "sallandırın bunları bak bakalım bir daha yapıyorlar mı!!!!" diye bağırmak en kaba tabirle ahmaklıktır. bilim insanlar için var; bu insanların tedavi edilip edilmeyeceklerine cehalet karar veremez. tedavileri mümkün değilse şayet bu insanları topluma zarar veremeyecekleri şekilde -insani koşullarda olmak kaydıyla- tecrit etmek en doğru adım olacaktır.

    tecavüz de çok ayrı bir boyut mesela. insanların neden tecavüz ettikleriyle ilgili bir sürü akademik çalışma yapılıyor ve bulgular gerçekten çok şaşırtıcı. o kadar çok faktör rol oynuyor ki, ben bu çalışmaları okurken "bunu hiç düşünmemiştim" derken buldum kendimi çoğu zaman. bu çalışmaları yapan bilim insanları "neden" ve "nasıl"ını bilirsek bu olayları önlemenin de bir yolunu bulabiliriz diye düşündükleri için onlarca yıl emek sarf ediyorlar bu çalışmalara. onlar da pekala "öldürelim gitsin!" diyebilirlerdi. işte medeniyet tam olarak bu; anlık değil, uzun vadeli çözümler üretebilmek.

    neyse, uzun lafın kısası; idam bir çözüm değil. kopan kola yara bandı yapıştırmak diye bir tabir var, işte idam tam olarak buradaki yara bandı oluyor. bizim kanamayı durdurup, kopan kolu kurtarmamız lazım. bunun için de işinin ehli insanlara ihtiyacımız var. ha ama alışmışız tabii günü kurtarmalık söylemlerle geçiştirilmeye, o yüzden "idam şart" diye bağırmak sorunun temeline inip, sorunu çözmeye çalışmaktan çok daha kolay.

    ne diyelim, akıl fikir...
hesabın var mı? giriş yap