*

  • piyasaya çıkarılacak her türlü edt, edp, deo, ortam kokusu ve vücut losyonu gibi ürünlerde içeriklerin standartlarını belirleyen kuruluş. ifra'ya aykırı üretim mesleki terminolojide sıçmaya eşittir.
  • anladığım kadarıyla parfüm içeriklerini standartlaştırırken diğer yandan kalıcılıklarının içine eden organizasyon. bu saçma sapan oluşum yüzünden kalıcı parfüm bulmak giderek zorlaşıyor.
  • kısaca ifra olarak bilinen, tam adı "the international fragrance association" olan uluslararası "koku" birliği. ülkelerin nasıl nato'su varsa, koku üreticilerinin de ifra'sı var. bünyesinde dünyanın en önde gelen koku ve aroma firmaları bulunmaktadır. mesela: firmenich, iff, givaudan, symrise, robertet, takasago ve basf.

    oluşumun amacı ise şu: kozmetik ürünlerin üretimine standartlar getirerek müşteri için güvenli olmalarını teşvik etmek, güvene dayalı bir yapı oluşturmak.

    genel bilginin aksine ifra, yasal gücü olan bir oluşum değildir. tamamen "üretici" güvenine dayanan bir yapısı vardır. malesef ülkemizde kozmetik konusunda çok fazla yaşanan bilgi kirliliği sonucu insanlar ifra'nın hammaddeleri yasakladığını ve bu yüzden parfümlerin kalitesiz, kalıcı olmayan reformülasyonlara uğradığını düşünüyor. halbuki işin aslı öyle değil.

    evet, ifra standartları, bazı içerik/bileşenlere kısıtlamalar veya yasaklar getirmektedir, ancak bunlar "bilimsel dayanağı olan tavsiyeler" niteliğinde olup yasal olarak uygulayan makam avrupa için ab komisyonu (kozmetik) ve amerika için ise fda'dir. tabi bu yasalar da genelde uzman makam olan ifra ile el ele gitmekle beraber, bazen ifra standartları'ndan daha sert olabiliyor. bazen de ifra hiç risk almayıp bir içeriği tamamen yasaklarken, yasal gücü olan organlar bu içerikleri kısıtlamak ile yetinebiliyor. genelde avrupa kurallar amerika'ya göre çok daha katıdır. sadece avrupa'nın yasakladığı bir bileşen için firmalar coğrafya-spesifik parfüm üretmediğinden, her yerde yasaklanmış gibi oluyor aslında.

    sözün özü, parfüm formüllerinin değişmesinde ifra'nın etkisi olsa da, yasal yetkisi yoktur, lobisi vardır diyelim. bu standartlardan direkt etkilenen parfüm sayısı da öyle sandığınız kadar değil emin olabilirsiniz. yani binlerce bileşen içerisinden belki 200-300 tanesi kısıtlı ve/veya yasaklıdır (tam sayıyı araştırıp editleyeceğim). öyleyse parfüm formülleri başka hangi nedenlerden değişiyor?

    1) günümüz kozmetik tüketimi ile 20-30 sene öncesi kıyaslanamaz derecede fazla. sadece parfüm olarak düşünmeyin, kokusu olan her şey. deterjanlar, kremler, deodorantlar, saç bakım ürünleri, duş/banyo ürünleri, ambians kokuları ve tabi parfümler. bu da demek oluyor ki eskiden kozmetik ürünlerde rahatça bulunan materyaller hem tedarik hem masraf açısından artık sürdürülebilir durumda olmayabiliyor. haliyle firmalar da sentetik alternatiflere yöneldi (ki sentetik alternatifler genelde daha güvenli ve performanslı oluyor). sentetik bileşen içermeyen parfümlerin kalıcı, yayılgan olması imkansıza yakındır. kaldı ki sentetik dediğiniz şeylerin çoğu zaten doğada bulunan, doğal içeriklerden çıkartılmış bileşenler.

    2) tedarik edilen doğal içeriklerin artık aynı standardı tutturamaması (iklim ve toprak değişiklikleri, hava kirliliği vs.) mesela kokusunun sırrı doğal yasemin ve güllerde saklı olan senelerin parfümü, iklim sebepleri yüzünden aynı yerden çıkmış yasemin ve gülün artık aynı kokuyu ve etkiyi verememesi yüzünden zorunlu olarak reformüle edilebilir.

    3) formülde hali hazırda varolan bir içeriğin, parfümün bilinen kokusunu bozmayacak şekilde yeni keşfedilen, daha masrafsız muadili ile değiştirilmesi.

    4) tüketim döngüsünün kısalması, özellikle parfüm döngüsü. artık insanlar diğer her şeyde olduğu gibi aldığı şeyleri hemen kullanıp, yenilerine, farklı çeşitlerine yöneliyor. hal böyle olunca firmalar da çabuk tüketilmesi istenen ürünler yapıyor. hangi firma çok güzel bir parfümü 2 sene yetecek kadar kalıcı yapar sizce ? bunu yine de yapan firmalar yok mu hiç, tabi ki var. ama orada da kullanılan içeriğin tipi etkili, genelde kalıcı parfümlerde koyu çiçek, odun, baharat, (sarı)amber, gurme notalar dominant olur.

    5) üstteki maddelere nispeten bence daha az etkisi olsa da, kısıtlamalar ve yasaklar.

    6) ve sanırım kullanıcılar için en önemlisi, konudan biraz bağımsız olsa da: arkadaşlar biz parfümlerin bazen de kalıcı olduğunu "koklayamıyoruz". koku alma duyusu insanın en hassas duyularından birisidir. sayısız defa kalıcı olmadığı söylenen parfümlerin aslında çok kalıcı ve yayılımcı olduğunu birebir gördüm, test ettim. insanlar sırf kendileri kokularını alamadıkları için parfümün kalmadığını zannediyor çoğu zaman (burun yorgunluğu). veya belli parfümleri (içeriğinden ötürü) çok net ve uzun süre koklayabiliyorken, bazı parfümleri (içeriğinden ötürü) diğer insanlar gibi koklayamıyoruz (bkz: anozmi)
hesabın var mı? giriş yap