• birinci dünya savaşı ile ikinci dünya savaşı arasındaki dönemi (yani 1918-1939 arasını) anlatmak için kullanılan bir tabir. sürrealizm'den ya da dönemin gerginliklerinden bahsederken kullanılır genelde. yalnız unutmamak gerekir ki bu dönemde yaşamakta olanlar "iki dünya savaşı arası dönemde" yaşadıklarının farkında değillerdir; kehanet güçleri yoksa tabiî.
  • hakkindaki en iyi ve yakin tarihli calismalardan birini avrupa tarihi ozelinde zara steiner'in kaleme aldigi ve 1919-1939 arasini kapsayan yillar. birinci cildi 2005'te cikan kitabin ikinci cildi de bu ay cikiyor. ilk cilt 1919-1933 arasini, ikinciyse sonraki donemi ele aliyor. oxford university press'ten cikan kitaplarin adlari sirasiyla the lights that failed ve the triumph of the dark.
  • 1919-1938'i mükemmel kapsaması ilginçtir. hatta bence manidardır.
  • okuması ve araştırması şahsımca en zevkli olan dönemdir.

    tabi ki bunlardan birinin sebebi atatürk'ün liderliğinin neredeyse bu dönemin tümünü kaplamış olmasıdır (samsun'a çıkışından ölümüne kadar olan süre).

    onun haricinde, dünyada bir çeşitlilik hakimdir. insan çeşitlilikleri araştırırken farklı olanlara daima merak duyuyor.

    birinci dünya savaşı sırası ve ondan önceki dünyada henüz marksist anlayışa göre kurulmuş uzun ömürlü bir devlet yok. faşizm henüz aktif değil. daha çok monarşi - cumhuriyet çekişmesi öne çıkıyor (tabi ki fransa'da kurulan paris komünü benzeri denemeler var, veya proto - faşist / nasyonal sendikalist faşizm türevi akımlar da var, ama henüz genel bir iktidarlar zinciri kuramamışlar). ikinci dünya savaşı sonrası, iki kutuplu bir dünya var. kapitalistlerin ve marksistlerin hakim güç olduğu, arada tek tük farklı devletin bulunduğu, onların da majör olmadığı bir dünya. bu saydıklarımın hiçbirinin diğerinden farkı yok. ama iki savaş arası dönem öyle değil. garip bir kaos hakim, çok fazla akım, farklı sistemler var. dengeler çok hızlı değişiyor. bir yandan faşistler, diğer yandan komünistler öbür taraftan liberaller, sosyal demokratlar, diğer taraftan monarşistler.. bir sürü insan ve bir sürü akım. çeşitli bir dünya. ve çok sonlarına doğru çok fazla majör güç ortaya çıkıyor. sayacak olursak:

    - abd
    - nazi almanyası
    - japonya
    - italya
    - sscb
    - ingiltere
    - fransa

    dünyaya henüz kimin tam manasıyla hakim olduğu belli olmayan zamanlar. birinci dünya savaşının galipleri genel olarak yorgun. baş kaybedeni almanya aşırı güçlenmiş. asya'da etki alanını genişletmeyi düşünen bir japonya var. karmaşık politikalar dönüyor. ve en güzel tarafı, başımızda atatürk var. atatürk'ün dış politikalarını bulma şansınız var.
  • kasım 1918'de büyük cihan harbi sona erdiğinde dünya rahat bir nefes almıştı almasına, ancak o sırada çok az kişi yaşadıkları kabusun sadece bir prelüd olduğunu fark etmişti. şimdi iki savaş arası dönem olarak adlandırılan dönem, büyük bir ekonomik, politik ve sosyal çalkantı dönemiydi. dünya savaşlarının sıkıştırdığı yirmi yıl boyunca servetler ve bağlılıklar çarpıcı biçimde değişecekti; ilk çatışmadaki müttefikler, bir sonrakinde düşman oldular. bu çalkantılı zamanlar, çıkış yolu vaat eden aşırılık yanlısı siyasi partiler için verimli zeminler haline geldi. tarihin en şiddetli iki savaşının arasındaki kısa dönem oldukça dikkat çekicidir ve savaşların önemli aktörleri olan devletlere bakmak, dönemi anlamak için elzemdir.

    polonya
    ikinci polonya cumhuriyeti, şimdiye kadarki en kötü jeopolitik konumda doğar:

    birinci dünya savaşı'nda: polonya bağımsız bir ulus değildi, ancak doğu cephesindeki muharebelerin çoğu polonya'da gerçekleşti.

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler tarafında yer alır ve 1939'da yenilir.

    ara dönemde: tarihi polonya-litvanya birliği, prusya, rusya ve avusturya-macaristan arasında bölündükten sonra 19. yüzyılın başında varlığını kaybetmişti. versay antlaşması 1919'da polonya'yı yeniden canlandırdı, ancak büyük ölçüde yeni doğan ikinci cumhuriyet'i kendi başının çaresine bakmaya terk etti. polonya, 1920'de sovyetler birliği'ne karşı umutsuz bir mücadele de dahil olmak üzere komşularıyla bir dizi sınır çatışması yaşadı. cumhuriyetin sınırları nihayet 1922'de belirlendi.

    polonya'nın ekonomik gelişimi, weimar almanyası ve sovyetler birliği ile olan soğuk ilişkileri nedeniyle sınırlı ticarete tabiydi ve kısırdı. cumhuriyetin sorunları, polonyalılar ve büyük bir azınlık nüfusu arasındaki gerilimlerin neden olduğu toplumsal huzursuzlukla daha da arttı. polonya'nın demokratik olarak seçilmiş sallantılı hükümeti, sovyet çatışmasının kahramanı józef pilsudski liderliğindeki 1926 darbesiyle devrildi.

    pilsudski, savaşlar arası dönemde polonya'da baskın siyasi figürdü, ülkeyi 1918'den 1922'ye kadar resmen yönetti ve 1926'dan 28'e kadar başbakan olarak görev yaptı. pilsudski bazen yarı-diktatör olarak tanımlanır. hayatının sonlarına doğru orduyu güçlendirmeye ve polonya'nın korkunç jeopolitik durumunu hafifletmeye odaklandı. sırasıyla 1932 ve 1934'te hem sscb hem de almanya ile saldırmazlık paktları imzaladı.

    polonya'nın kaderi, 1939 da ribbentrop-molotov paktı ile büyük ölçüde mühürlenecekti. iki güçlü düşman arasında umutsuzca kıstırılan ülke, 1939'da bir kez daha almanya ve rusya arasında bölündü. ancak polonyalılar direnişi sürdürecek, sürgündeki polonyalı pilotlar ve askerler, polonya teslim olduktan sonra müttefikler için savaşacaktı.

    ispanya
    ispanya her iki savaşın da dışında kalır ama hiç de barışçıl bir dönem yaşamaz:

    birinci dünya savaşı'nda: tarafsız

    ikinci dünya savaşı'nda: nötr (mihver'e meyilli)

    ara dönemde: 1918'de 50 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği ölümcül grip salgını, halk dilinde ispanyol gribi olarak biliniyordu, ancak virüs ispanya'da ortaya çıkmamıştı. ilişkilendirmenin nedeni, ispanyol basınının diğer avrupa ülkeleri ile aynı savaş zamanı kısıtlamaları altında olmaması, bu nedenle salgın hakkında özgürce haber yapması ve yanlış adlandırmaya yol açmasıydı. ispanya akıllıca birinci dünya savaşı'nın dışında kalmıştı, ancak yine de fas'ta uzun ve kanlı bir sömürge çatışmasına girişti.

    miguel de rivera liderliğindeki 1923 darbesi, ispanya'nın 1930'a kadar bir diktatörlük altına düştüğünü gördü. de rivera'nın himayesindeki francisco franco, 1936'da cumhuriyeti devirmek için bir askeri komploda etkili olduğu için, ikinci ispanya cumhuriyeti kısa ömürlü oldu. üç yıllık ispanya iç savaşı, nisan 1939'da franco'nun güçlerinin zaferiyle sona erdi. iç savaş sırasında italya ve almanya'nın desteğine rağmen, franco'nun ispanyası ikinci dünya savaşı'nda mihver devletleri'ne katılmadı. ispanya'nın çatışmaya girmeye en yakın olduğu tarih, ekim 1940'ta franco ve adolf hitler arasında yapılan bir toplantıydı, ancak ispanyol diktatörün talepleri çok pahalıydı. franco 1970'lere kadar iktidarda kalacaktı.

    italya
    taraf değiştirmenin sembol ülkesi olur:

    birinci dünya savaşı'nda: önce ittifak kuvvetleri (savaş öncesi), sonra itilaf devletleri (1915'ten sonra, muzaffer)

    ikinci dünya savaşı'nda: mihver (yenilgi)

    ara dönemde: 1914 öncesi italya, almanya ve avusturya-macaristan ile birlikte üçlü ittifak'ın bir şekilde tarafsız bir üyesiydi. birinci dünya savaşı patlak verdiğinde italya, önemli toprak vaatleriyle itilaf tarafına çekilinceye kadar kenarda kaldı. çoğunlukla dağlarda yıllarca süren sonuçsuz muharebelerden sonra italya, ingilizlerin ve fransızların verdikleri sözleri yerine getirmeyeceklerini öğrendiklerinde dehşete düştü.

    ilk savaş sonrası yıllar, benito mussolini'nin 1922'de iktidarı ele geçirmek için roma'ya yürüyüşüyle sonuçlanan faşistler ve sosyalistler arasındaki toplumsal huzursuzluk ve çatışmalarla tüketildi. mussolini, siyasi muhalifleri hapsederek ve medyaya sıkı kısıtlamalar getirerek faşist yönetimi desteklemek için hızla harekete geçti.

    italya başlangıçta hitler'in bir rakibi olmasına rağmen, almanya'nın ülkenin doğu afrika'daki emellerini tanıması -ve ispanya'da francisco franco'yu desteklemek için ortak bir hedef - iki ülkeyi bir araya getirdi. almanya 1940'ta fransa'yı işgal ettiğinde, mussolini kolay bir zafer hissetti ve üçüncü reich'ın davasına katıldı. nihayetinde italyanlar, mihver'e bir yardımdan çok bir engel olduklarını kanıtlayacaklardı.

    avusturya
    avusturya devasa bir imparatorlukken çöker ve almanya tarafından ilhak edilir:

    birinci dünya savaşı'nda: ittifak devletleri (mağlup)

    ikinci dünya savaşı'nda: mihver (1938'de almanya tarafından yutuldu ve yenildi)

    ara dönemde: avusturya ve macaristan arasındaki birlik, birinci dünya savaşı'nın son günlerinde dağılmıştı. barış anlaşmasında avusturya, düşmanca komşuları olan, denize kıyısı olmayan küçük bir cumhuriyet olarak bırakıldı. yeni ulus kendini desteklemek için mücadele ederken, sol ve sağ kanat paramiliter gruplar arasında şiddetli çatışmalar çıktı. bunlar, 1927'de viyana'da üç aşırı sağ milis üyesinin cinayetten beraat etmesiyle ölümcül bir isyanla sonuçlandı.

    avusturya büyük buhran ile mücadele ederken, birinci avusturya cumhuriyeti kısa ama yoğun bir iç savaşın ardından çöktü. cumhuriyetin yerini 1934'te tek partili faşist bir devlet olan avusturya federal devleti aldı. şansölyenin hayatına mal olan bir nazi darbesi, temmuz 1934'te italya'nın desteğiyle engellendi. benito mussolini, üçüncü reich'ın avusturya ile birlik kurmaya çalışması halinde almanya'ya savaş tehdidinde bulundu.

    bu sonuçta yalnızca kaçınılmaz olanı geciktiriyordu. alman ve italyan ilişkileri ısındıkça, almanya ve avusturya'nın resmi birliğinin önündeki ana engel kaldırıldı ve anschluss gerçekleşti. avusturya, 1938'de üçüncü reich'a dahil edilecekti.

    rusya
    güçlü bir müttefik olmadan evvel bir parya gibi muamele görür:

    birinci dünya savaşı'nda: itilaf devletleri (1917'de yenildi)

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler (muzaffer)

    ara dönemde: rus devrimi, rusya'nın birinci dünya savaşı'ndan ağır bir bedelle çıktığına şahit olmuştu. rus iç savaşı 1923'e kadar kasıp kavurdu, vladimir lenin'in kızıl ordusu galip çıktı ve ardından sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği'nin kurulmasıyla tek parti yönetimini kurdu. hızlı endüstriyel gelişme, beraberinde yaygın kıtlık ve muhalif seslerin şiddetli bir şekilde bastırılmasını da getirdi. sscb, uluslararası dünyanın kara koyunuydu, ancak kendisi gibi uluslararası platformda dışlanmış eski bir arkadaşla arasında bir anlayış oluşturdu: almanya.

    iki devlet, rapallo antlaşması ile farklılıklarını yamaladı ve versay antlaşması'nı doğrudan ihlal ederek gizlice ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirdi. lenin'in 1924'te vefatından sonra güç, kendi güç tabanını pekiştirmek için selefinin küresel görüşünden uzaklaşan joseph stalin'e geçti.

    konumuna yönelik tehditlerden her zaman paranoyak olan stalin, gerçek ve hayali sayısız rakibi ya ölüme ya da sürgüne göndererek büyük temizlik dönemini başlattı. almanya ile olan karmaşık ilişki, hitler'in 1930'larda iktidara gelmesiyle bozuldu, ancak iki devletin polonya'ya karşı ortak düşmanlığı, 1939'da talihsiz ikinci polonya cumhuriyeti'ni bölmek için bir anlaşma yapmaya yeterliydi. iki devlet arasındaki soğuk uzlaşma ise uzun sürmeyecekti.

    japonya
    liberal demokrasi ile flört başlar:

    birinci dünya savaşı'nda: itilaf (1915'ten sonra, muzaffer)

    ikinci dünya savaşı'nda: mihver güçleri (mağlup)

    ara dönemde: japonya, birinci dünya savaşı'nda müttefiklerin yanında yer alarak ingiltere ile daha önce başlattığı bir ittifakı onurlandırdı. çatışmayı önemli bir kayıp olmadan atlattı ve almanya'nın asya ile pasifik kolonilerini ele geçirdi. japonya'nın batı dünyası ile ilişkileri, versay antlaşması'na ırksal bir eşitlik maddesi eklenmesi önerisi reddedilince buz gibi soğudu. 1918'de artan gıda fiyatları, yaygın huzursuzluğa ve hükümetin çökmesine neden oldu.

    erken taisho dönemi, japonya için yeni bir rotayı ima ediyordu; evrensel oy hakkı, birey özgürlükleri ve daha az agresif bir dış politika. vahim 1923 depremi ve son derece kısıtlayıcı barış koruma yasası'nın kabulü ise bu ilerlemeyi engelledi. büyük buhran'ın dünya çapındaki ekonomik zorlukları, ordunun kontrolü ele geçirmesine neden oldu. mukden olayı, ordu tarafından 1931'de mançurya'yı işgal etmek için bir bahane olarak kışkırtıldı. çin'de yaygın olarak kınanan saldırganlık, japonya'nın mart 1933'te milletler cemiyeti'nden çekilmesine neden oldu.

    japonya'nın savaşlar arası dönemi, 1937'de çin'in tam ölçekli işgali ve ikinci çin-japon savaşı'nın başlamasıyla sona erdi.

    britanya imparatorluğu
    büyük britanya küçülürken britanya imparatorluğu büyür:

    birinci dünya savaşı'nda: itilaf (galip)

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler (galip)

    ara dönemde: britanya'nın iki savaş arası yılları, kendi içinde en geniş kapsamına 1919'da ulaşan bir imparatorluğu yöneten ve avrupa'da giderek gerginleşen bir durumu yöneten kilit siyasi ve sosyal reformlarla karakterize edildi. genel oy hakkı, refah devletinin genişlemesi ve kitlesel bir konut programı, savaş sonrası dünyayı saran devrimci coşkunun sönmesine yardımcı oldu.

    britanya imparatorluğu en geniş sınırlarına 1919'da versay antlaşması'nın afrika ve ortadoğu'daki eski alman ve osmanlı kolonilerini devretmesiyle ulaştı. irlanda, britanya'dan ilk olarak 1922'de egemenlik kazanarak ayrıldı; 1937'de bağları tamamen kopardı. diğer ingiliz egemenlikleri 1931'de fiili bağımsızlığa kavuşurken, bağımsızlık çabalarının hız kazanmasıyla hindistan'da milliyetçilik duygusu yükseldi. ancak hindistan'ın emeli ancak ikinci dünya savaşı'ndan sonra gerçekleşecekti.

    ingiltere'nin savaş sonrası ilk yıllarda almanya'ya yönelik politikası, ingiltere'nin almanya'nın güçlü bir ticaret ortağı olarak yeniden canlanmasını istediği için fransa'nınkinden daha uzlaştırıcıydı. silahsızlanma anlaşmaları iyi niyetliydi, ancak birinci dünya savaşı'nın dehşeti ingiliz hükümetini daha iddialı bir dış politika izleme konusunda isteksiz kıldığı için dişleri sökülmüş bir timsah gibiydi.

    1930'ların sonlarında, hitler'in giderek daha da çirkinleşen taleplerine verilen yanıt, yüzleşmek yerine yatıştırmak oldu. bu politika gelecek nesiller tarafından karalanır, ancak neville chamberlain'in barışı koruma girişimleri o sırada ingiliz halkı tarafından geniş çapta destek görüyordu. danzig krizi ise bardağı taşıran son damla olacaktı.

    fransa
    fransızlar almanya'nın er ya da geç, muhakkak geri döneceğini çok iyi bilirler:

    birinci dünya savaşı'nda: itilaf (galip)

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler (1940'ta yenildi)

    ara dönemde: versay antlaşması fransa'da dehşetle karşılandı; ilk harbin kahramanlarından ferdinand foch, barış anlaşmasının 20 yıllık bir ateşkes olduğunu doğru bir şekilde tahmin bile etmişti. fransa'nın birinci dünya savaşı deneyimi özellikle korkunçtu, çünkü batı cephesi'ndeki fiili savaşın çoğu fransız toprakları içinde cereyan etmişti. bu çatışmanın tekrarından kaçınmak, iki savaş arası yıllarda fransız stratejisinin temel taşı haline geldi.

    çokça kötülenen maginot hattı bu amacın vücut bulmuş haliydi. fransızlar, almanların fransız-alman sınırındaki tahkimatları geçmeye çalışacağını ve gerçek savaşın çoğunun müttefik ülkelerin daha büyük bir pay almasıyla belçika'da gerçekleşeceğini biliyordu. fransa'nın iki savaş arası dönemde ittifak kurma girişimleri özellikle başarılı olmadı.

    büyük işçi grevlerinin ve sol ile sağ kanat gruplar arasındaki şiddetli çatışmaların neden olduğu iç bölünme, almanya'nın yeniden silahlanmasına karşı tutarlı bir fransız tepkisini zorlaştırdı. fransa'nın, hitler'in birçok diplomatik ihlaline çok geç olana kadar zorla karşılık verme iradesi yoktu.

    almanya
    weimar almanyası varıyla yoğuyla mücadele eder, nispeten iyileşir ama sonra ölümcül bir talihsizlik krizi geçirir:

    birinci dünya savaşı'nda: ittifak (yenilgi)

    ikinci dünya savaşı'nda: mihver (yenilgi)

    ara dönemde: savaşı kaybetmek ve ağır faturasına takılıp kalmak yetmediyse, almanya da en başta çatışmayı başlatma suçunu kabul etmek zorunda kaldı. almanya'nın iki cepheli korkunç bir savaşta dünyanın önde gelen güçlerini dört yıl boyunca uzak tuttuktan sonra, bu amansız mücadele için gösterecek hiçbir şeyi kalmamıştı.

    savaş sonrası yıllar, aşırılık yanlısı siyaset için verimli bir zemin oluşturur. bu, utanç dolu yenilgilerin kaderinde vardır. popüler olmayan weimar hükümeti, siyasi yelpazenin her iki ucundan da saldırıya uğradı. 1920'lerin başında çok sayıda aşırı sağ darbe girişiminde bulunulurken, freikorps tarafından bir marksist ayaklanma bastırıldı. en kötü şöhretlisi, birinci dünya savaşı gazisi avusturyalı bir kişinin* münih'te başarısız bir darbeye katıldığı birahane darbesi'ydi.

    weimar hükümeti, hiperenflasyonun tahribatından sağ çıktıktan ve hükümeti devirmek için yapılan çok sayıda girişimi savuşturduktan sonra, 1920'lerin sonunda nihayet ayaklarını sağlam basmaya yakındı. dünya çapında bir durgunluk için asla iyi bir yer ve zaman yoktur, ancak 1929'daki wall street çöküşünün zamanlaması bir alman perspektifinden daha kötü olamazdı. yenilenen ekonomik kriz, cumhurbaşkanı paul von hindenburg'un, görevden istifa eden başbakanlardan biri tarafından hitler'in nazi partisi'nin istikrar getirmeye yardımcı olabileceğine, ancak nihayetinde kontrol altına alınabileceğine ikna olmadan önce bir dizi şansölyenin gelip gittiğini gördü. hitler'in almanya'da üstün gücü ele geçirmesi bir yıldan biraz fazla sürecekti.

    1936'da rheinland'ın yeniden işgal edilmesiyle başlayarak, führer komşularıyla diplomatik ilişkilerinde sürekli olarak bahsi yükseltti. her başarı ile birlikte, ingiliz ve fransızların sabrı 1939'da tükenene kadar yeni, daha çirkin bir talep geldi.

    amerika birleşik devletleri
    ne zaman vazgeçeceğini asla bilemez:

    birinci dünya savaşı'nda: itilaf (1917'den sonra, muzaffer)

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler (1941'den sonra, muzaffer)

    ara dönemde: milletler cemiyeti, birinci dünya savaşı'nın kabusundan sonra, uluslararası örgütü barışı korumanın en iyi aracı olarak gören birleşik devletler başkanı woodrow wilson'ın buluşuydu. ancak senato oylamasının gerekli çoğunluğun altında kalmasından sonra birleşik devletler bu örgütün üyesi olamadı. amerika'nın katılmayı reddetmesi, birliğin etkisiz kalmasında önemli bir faktördü.

    1920'de alkol yasağının kabulü, kükreyen yirmiler sırasında ulusun alkole olan coşkusunu azaltmak için çok az şey yaptı. savaş sonrası ekonomik patlama, on yılın sonunda spekülatif ekonomik balonun patlamasıyla büyük buhran'a yol açtı. 1929 wall street çöküşü'nün etkileri dünyaya yayıldı ve onu 20. yüzyılın en kötü durgunluğuna sürükledi.

    başkan franklin d. roosevelt'in new deal'ı, 1930'larda yürürlüğe giren, sosyal güvenlik de dahil olmak üzere, bir dizi kilit federal programdı. dünya savaşa yaklaşırken, amerikan halkının başka bir avrupa çatışmasına karışmak için çok az isteği vardı. bununla birlikte roosevelt yönetimi, 1939'da savaş patlak verdiğinde tam olarak boş boş oturmadı. pearl harbor saldırısına kadar amerikan katılımı için çok az iştah olmasına rağmen, abd'den gelen önemli maddi destek müttefikleri savaşta tuttu.

    -türkiye
    yurtta sulh cihanda sulh ve denge politikaları ile acılarını hala taptaze bir şekilde anımsadığı ilkini tekrar yaşamamak için ikinciden ustalıkla kaçınır:

    birinci dünya savaşı'nda: ittifak (osmanlı imparatorluğu olarak, 1918'de yenildi)

    ikinci dünya savaşı'nda: müttefikler (1945'e kadar tarafsız, galip)

    ara dönemde: osmanlı imparatorluğu, birinci dünya savaşı'nda yenilen taraftaydı ve hemen muzaffer müttefikler arasında paylaştırıldı. türkler bir savaşı bitirir bitirmez, 1919'da itilaf devletleri tarafından kendilerine dayatılan elverişsiz ve gurursuz sınırlara karşı çıkmak için bir diğerine atıldılar. mustafa kemal atatürk liderliğindeki türk milli hareketi galip geldi ve 1923'te modern sınırlarıyla türkiye cumhuriyeti kuruldu.

    atatürk, türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı oldu ve hukuk, eğitim, siyaset ve sosyal konularda türkiye'yi modern, laik bir ulus-devlete dönüştüren radikal reformları yönetti. atatürk'ün halefi ismet inönü, 1938'de yönetimi devraldı ve türkiye'nin yeni bir çatışmaya sürüklenmesini engellemek için var gücüyle çalıştı. boğaz'ın stratejik değeri, dünya yeni bir dünya savaşına doğru yürürken türkiye'nin uluslararası talip sıkıntısı çekmeyeceği anlamına geliyordu.

    türkiye, 1939'da ingiltere ve fransa ile nihai olarak anlamsız bir anlaşma ve 1941'de almanya ile eşit derecede bir dostluk anlaşması imzaladı. türkiye, üçüncü reich'a krom cevheri satarak büyük kazanç sağladı. almanya'ya türk lokumlarının* akışını engellemek isteyen müttefikler, türklerden alabildikleri kadar satın aldılar. ülke, ağustos 1944'te almanya ile bağlarını koparması için baskı gördü ve şubat 1945'te resmen çatışmaya girdi. ancak türkiye savaşta ciddi bir rol almamayı başarmıştı.
hesabın var mı? giriş yap