• nobuhiro doi tarafından 2004 yılında çekilen bir japon filmi. yuko takeuchi 2005 yılında bu filmdeki oyunculuğu ile japon akademisinin en iyi aktris ödülünü aldı.film aşk, sevgi ve büyük bir duygusallık ve fedakarlık üzerine kurulu bir aile ilişkisini yansıtıyor. bu yaparken bir zaman tünelinde kimi zaman gerçek kimi zaman gerçek-üstü masalsı bir hikayeyi anlatıyor. detaylarla süslü inanılmaz samimi,sıcak ve içten bir film. bu açılardan en az bir my sassy girl kadar beğendimi söyleyebilirim. film uluslararası alanda be with you ismiyle biliniyor ve bu isimle 2007 yılında jennifer garner'ın da dahil olduğu bir hollywood versiyonu beyazperdede olacak.
  • başından sonuna kadar aynı anda hem duygulandırıp hem de gülümsetebilen nefis bir film. yeniden çekimi 2009 yılına ertelenmiştir. şüphesiz ki hollywood versiyonu orijinalinden daha fazla gişe yapacaktır ama asla aslının yerini tutamayacaktır.

    --- spoiler ---
    bir baba ile çocuk ancak bu kadar aynı saflıkta seyirciye yansıtılabilirdi.
    --- spoiler ---
  • topluluk içinde izlendiğinden, insanın ağlamamak için kıçını yırtmasına* sebep olan film. filmin en can sıkıcı yanı, yuuji karakterini oynayan şirin veledin mama derken aşırı bağırması, hatta yırtınmasıdır. bu yırtınmalar filmin yarattığı tüm duygusal ortamı bir anda ortadan kaldırma, izleyene filmin asla bitmeyeceği korkusunu salma kapasitesine sahiptir.
  • anladım ki ; yeni kıta ,new york ya da los angeles sokaklarının kalabalık atmosferinin sosuyla bulanmış klişeleri insanlara temcit pilavi gibi sunmaktan, uzak doğu ise fantasy temelli duru anlatımdan yana.
    kim ki duk filmlerinden ilk olarak anladığım şey de bazı şeylerin insanın hayal gücü ile tamamlanması, resmin yorumlanması, okunan kitaptaki olayların zihinde belirmesiydi. bu filmle de anladığım ilk şey uzak doğu sinemasının insanın hayal gücü ile filmlerini tamamladığı, ona bir bütünlük kazandırdığı oldu. çekimler ve anlatım o kadar yalın ki sanki olan bitenleri gözetliyormuşum gibi hissettim kendimi.
    kimisi amerikan rüyasındaki şatafatlı aşk hikayelerini sever -ki asla tercihi bu yönde olanları eleştirmem- kimi de o dinginliği, sessizliği, sessiz tutkuyu..
    siworae tadında bir film. güldüren, sızlatan, ağlatan, özleten cinsten.
    ayrıca emin olduğum birşey var o da the lake house (en azından benim gözümde) nasıl pörtlediyse , be with you'da aynen pörtleyecektir.
    --- spoiler ---

    film bittikten sonra ilk üç dakikanın tekrardan izlenmesi öncelikli tavsiyemdir.. özellikle benim gibi balık hafıza insanlar için filmin sonundan sonra daha güzel bir son oluveriyor.

    --- spoiler ---
  • hüzünlü ama sıcak bir sevgi filmi. bir sinema şaheseri ya da başyapıt değil belki ama 2 saat süren keyifli bir yağmur mevsimi masalı. hollywood uyarlamasının bu öyküyü hem bu kadar yalın hem bu kadar etkileyici anlatması mümkün değil, orijinalinden şaşmayınız.

    --- spoiler ---

    adam, film boyunca sürekli, "ben onu mutlu edemedim" diye hayıflanıyor filmde. film bitince anlıyoruz ki kadının yıllarca mutsuz ya da en azından hüzünlü olmasının sebebi çok başkaymış. aslında ailenin bir de o dönemini anlatan bir devam filmi çekilse hiç fena olmaz.

    --- spoiler ---
  • izledigim en iyi duygusal filmdi...
    o durulugunu mi, insanin icine isleyen samimiyetini mi, her saniyesi buram buram insaniyet kokan sahnelerini mi anlatayim hayranligimi anlatmak icin , bilmiyorum.. hayran kaldim iste.. bu kadar mi masum olur bir film.. bu kadar mi tatli olur her bir oyuncu.. yormadan, sinirlendirmeden, ruhu arindirarak da film cekmek, cekilen filme hayran birakmak mumkunmus.. muthis bir oyunculuk, muthis bir kurgu, muthis goruntuler.. izlenmeye deger bir film..onyargiyla baslayip nasil bu kadar etkilenerek bitirmis oldum bu filmi , inanamiyorum.. iyiki izlemisim..
  • kimi zaman hüzünlendiren, kimi zaman neşelendiren bir film. son yıllarda izlediğim yavan fimlerden sonra, ilaç gibi geldi. abartısız ve yalın bir şekilde işlenmiş konu. aşk, heyecan ancak bu kadar güzel bir şekilde anlatılabilirdi.
  • sıkılmadan izleyebileceğiniz , insanı ağlamaya ( burnunu çeke çeke bazen ) sevkeden hoş bir japon filmi . hele benim gibi japonları ve uzak doğu dillerini seviyorsanız kesinlikle izlemeniz gereken bir filmdir.

    --- spoiler ---

    tramvay durağında metro beklerken mio ' nun üşümesi - ya da sonradan anlaşıldığı üzere bunu bahane ederek - ve ısınmak için elini takumu ' nin montunun cebine sokması sonrasında bende salya sümük bilimum salgıların dışarı çıkmasına sebebiyet vermiştir.

    ve keza filmin final sahnesinde de ellerin takumi ' nin cebindeyken mio ' nun gitmesi , ortadan kaybolması aynı salgıların artarak bir kez daha çıkmasına neden olmuştur.

    --- spoiler ---
  • koreliler gibi japonların da iyi filmler çektiğinin göstergesi olan, orijinal bir film. oldukça duygusal, izleyiciye aktarılanlar değerli, nitelikli.
hesabın var mı? giriş yap