inanç

• belli konu ba$liklarina daimi veya gecici verilen deger.. $ahislarin ongoremedikleri durumlari kafalarinda kolayca cozmelerini saglayan kisayol.. en iyi ornegi hayvanlarda gozlenebilecek ozellik.. bir hayvanin dogasina ve icgudulerine sonsuz bir inanci vardir.. insanlarin inanclarina ku$kuyla yakla$malari her zaman tartabilme ve sorgulayabilme yetilerinden kaynaklanir.. korkulmasi veya ateizmle $unla bunla geci$tirilmesi gereken degil dort elle sarilmak gereken bir nimettir..
• (bkz: faith)
• (bkz: askta ve imanda akıl olmaz) maddesinde de değinildiği üzere mesnedini, nüvesini tastamamen bilin(e)meyen bir mekanizmadan alan ve hikmeti kadar hakikatini de buna borçlu olan, dine doğası gereği bitişik dursa da, dini reddetmek inancı da dahil olmak kaydıyla, tüm inançların düşünülmesi halinde nadini olduğu anlaşılacak zihin ve yürek birlikteliği.
• kşz: inan
• allahin bizim icin ongordugu ile yetinmektir.
• unisex bir isim.
• (bkz: bilim ve inanc)
• inançlı'ların inanç lisesi'nden bahsetme şekli.
• yıkıldığında, inancı duyanı da yanında götüren güç ve/veya zaaf.
  
  misâl: düşlerimiz, gelecekteki güzel günlere olan inancimiz kasaya atılmış nakit değerler değildir. bozdurup harcanacak, yiyip tüketilecek yanları yoktur. onların boşalan yerlerinin doldurulamayacağını bile bile onları kaybetmiş olmak, insanın bir daha iflah olmayacak aşk tarifinin, allah tarifinin veya tarihinin noktasının konduğuna kanıttır.
• bir kaçıştır; düşünmek ve delilleri değerlendirmekten kaçınmanın mazeretidir. tanrı varsayımı, zahmetine deyecek herhangi bir açıklama getirmemektedir. çünkü bütün yaptığı, bilimin açıklamaya çalıştığı şeyi varsaymaktan ibarettir.