*

  • nusret yogun bir sevi$me partisyonunu durduk yerde birakir, angelica sorar : "sana neler oluyor boyle ha?", oysa yanit ortadadir : nusret inanmasa dahi ezan okunurken i$ tutmamayi prensip edinmi$ bir karde$imizdir.
  • du$uncelerine ters du$en bir$eye saygi duymak degil, farkli inanclari olanlara saygi duymak burada sozkonusu. tabii sana zararlari dokunmadigi surece.. (bkz: allah)
  • inanmıyorum ama saygı duyuyorum = anlamıyorum da ondan saygılı görüneyim bari
  • tek taraflı aşktır.
  • gereksizdir. doğrusu: (bkz: inanmıyorum ve ilgilenmiyorum)
  • kişiliksizliğe varmış empatinin ifadesi.
  • bunu demekteki esas kasıt olgunun kendisine değil, insanın düşüncesine ve istediği şeye inanma hakkına saygı duymak olmalı.
  • inanıp kaygı duyanlardan daha vahim. inanmadığın şeye neden saygı duyuyorsun, sosyal hayatını zehir ettiği için mi?

    kolpanın allahıdır inanmayıp saygı duyan, yalandır, hötöröttür, karşısındakinin hoşgörüsünü kazanabilmek için kendini onunla birlikte kandırıyordur. oysa aldığı hoşgörünün nedeni piyasaya iyice yerleşmek, kendine çekip inanmadığına inandırmak ya da at koşturacak alandaki "karşı görüşler" arasında kendine yer yapmaktır. karşı görüşlerin işi halledildiğinde bu "saygı duyanlar"a sıra gelecektir.

    (bkz: iran)
  • inanmayan birisinin inanclara saygi duymasi kendi icinde celiskili zaten. zira inanc sistemi tamamen mantiksiz geldigi icin insan inanmamayi secer. önemli olan inanmiyorum ama inananlara da tahammül ediyorum diyebilmek.

    düz: yazim hatasi
  • tahammül ediyorum demek daha dürüstçe ama zihniyete küfür olduğu için bunu pek "hoş görmez" softa amca ve teyzelerimiz.
hesabın var mı? giriş yap