• faruk duman ın can yayınlarından çıkan son kitabı. zeyrek'in hikayesi...
  • "keykâvus'un söylediğine göre, allah insanı yaratmakla nimeti -yani daha önce yarattığı şeyleri-tamamlamış oldu. olunca, demek yediğimiz rızk, içtiğimiz su, giydiğimiz urba bizden önce de vardı, yani karnı acıkmışa aş değil, aşa karnı acıkan yaratılmış oldu."

    diyerek başlayan roman.
  • 2011 yunus nadi roman ödülü'ne değer görülmüştür.
  • ilginç bir masalımsı roman. hikaye hazreti süleyman'ın ferhettiği istanbul'da başlıyor. diyebilirsiniz ki, hazreti süleyman istanbul'u ne zaman fethetti. ama ben size az önce söyledim, bu bir masalımsı roman diye. bu aynı zamanda kopan kolunu koynunda taşıyan zeyrek ile cüce ümmik'in hikayesi. hikayenin bir rotası yok. rüzgar ne yönden eser ise o yöne yol alıyor. hikayenin arasına bilgilendirici başlıklar giriyor. bu bilgilendirici başlıklar en az hikaye kadar fantastik. can yayınları kitabın kapak baskısını 2014 yılında değiştirmiş. sanki eski kapak daha iyiydi diye düşünüyorum. kitabın ismi ise daha büyük bir muamma. hikayenin bir kısmında incir ağaçları yer alıyor ama bu yer alış kitaba isim olacak bir ağırlıkta değil.
  • şahsına münhasır diliyle, kurgusunun akışıyla, tam bir serüven romanı olmasıyla ve atmosfer kurmaktaki başarısıyla son yıllarda yazılmış en iyi kurmaca metinlerden biri olduğu kanaatindeyim. tabiatın hikâyeye eklemlenmesi veya hikâyenin tabiatın içinde sürmesi, tarihi/heterodoksi göndermeleri ve yer yer düşünsel/felsefi yönü ağır basan pasajları da bir bütün olarak değerlendirildiğinde türk romanı için fevkalade bir önemi haiz olduğunu öyleyse neden söylemeyeyim?
  • --- spoiler ---

    zeyrek ile bacaklarının arasındaki yaramaz hayvan zekerinin hikâyesi. yeryüzündeki her şeyin insan olmadan önce var olduğunu bu sebepten nedenle sonucun yer değiştirmesi gerektiği tezini savunan roman. tanımı yaptıktan sonra gelelim kendi yorumlarıma: benim gibi çok roman okuyan yazarları bulup hemen mesaj atıp iki muhabbetten sonra kendi romanını ya da pr'ını yaptığı romanı öneren çok oluyor. yine böyle bir mesajla, sanıyorum yayıncının attığı bir mesajla, kitabı fark ettim. alıp iki gecede okudum. roman 2010 yılında yazılmış, ilk baskı can yayınlarından. tutmayınca hep kitap'a geçmiş. üstünde 5. baskı yazıyor. 2011'de yunus nadi roman ödülü verilmiş. pandemiden önce hatunun zoruyla deneysel tiyatroya gitmiştik. iki saat geçmek bilmemişti. bu kitabı okurken de aynı hisleri yaşadım. kötü bir arap metni çevirisi gibi. eminim yazar da mümkün olsa bu romanı şimdi başka türlü yazmak istiyordur. kitabı okumak isteyenin hevesini kırmamak adına uzatmak istemiyorum. kitapseverlere, özellikle son on beş senede ödül verilen romanlarla aralarına mesafe koymaları gerektiğini belirtip, edebiyat ödülleri konusunda taylan kara'ya kulak vermelerini öneriyorum.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap