ingiliz stadyumları *
-
kibrit kutusuna benzerler, seyircilerin illa ki futbolcularin killarini 'tek mi cift mi nieheh!' diye cekmek istedikleri düsünülerek dizayn edildiginden, tribünler sahaya filodoro bologna'nin spor salonunda oldugundan daha yakindir (~10 cm). bu sayede cantona'nin seyirciler üzerinde kungfu teknikleri denemesi kolaylasmistir*. old trafford (ve bundan sonra anfield) disindakiler 50.000 kisiyi asmaz, görünüsleri tiksindiricidir.
-
çok düşük seviyeli kamera kullanılan ve bu sayede güzel görüntüler yakalanabilen stadlar.
(bkz: highbury) -
wembley di$indakiler bire bir aynidir. old trafford'a iki vernik fazla atildigi icin farkli gozukse de, oyle degildir, olamazdir.
-
(bkz: craven cottage)
(bkz: villa park)
(bkz: white hart lane)
(bkz: st andrews)
(bkz: ewood park)
(bkz: reebok stadium)
(bkz: the valley)
(bkz: stamford bridge)
(bkz: anfield)
(bkz: goodison park)
(bkz: stadium of light)
(bkz: riverside stadium) -
(bkz: archibald leitch)
-
en büyüğü başkent dublin'dedir.
-
en küçüğü başkent taşkent'tedir.
-
en güzel yanı içerisinde alkol satışının bulunmasıdır, iyi bir futbol müsabakasının en iyi yanı, yanında iyi bir biranın olmasıdır, ingiliz stadyumları da bu tanımın hakkını verir!
-
saha ve seyirci arasında fazla mesafe olmamasıyla benim hep takdirimi kazanan stadyumlardır. bizim stadyumları yapanlara da biraz örnek olsa keşke.
-
hep özendiğim stadlardır. keşke burada ki stadlarda öyle olsa göze güzel gelse. seyirci ile saha arasında 0 bir mesafe var. o ortamda olup güzel bol gollü bir maçı izlemek için herşeyi verebilirim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap