• tarih boyu en buyuk kavgalarin, savaslarin cikmasina neden olmus. hala devam eden, insan dunya uzerinde varoldukca da devam edecege benzeyen igrenc merak. kurt, turk, alevi, sunni, siyah, beyaz, sari gibi siniflarin en fazla kullanildigi durum. kiniyoruz.
  • (bkz: kast sistemi)
  • (bkz: beşinci nesil)
    (bkz: altıncı nesil)
    vs...
    (kaşınıyo muyum ne?)
  • (bkz: burçlar)
  • insanı sinir edip "ne olacak bu dünyanın hâli" tarzı düşüncelere daldırır.
    ben bu merakı en fazla gaziantepsporlular'da ve maviyi (iiy iğrenç renk!) seven kişilerde gördüm.
  • (ara: tipi insan)
  • çok fazla insan var. özellikle sistem sularında yüzen biriyseniz; karanlıkta bindiğiniz servistekilerden, günde 9 saat beraber çalıştığınız insanlara akşam onlardan birinin doğum gününde asmalı mescit'e gelen bir arkadaşın ev arkadaşının çok yakın bir arkadaşına, kuzenin erasmuslu yeni manitasına, gereğinden fazla insana maruz kalıyorsunuz. bir de sevgili varsa senaryoda bu kalabalık en iyi ihtimalle ikiye katlanıyor.

    bu kalabalığın içinde farkında olmadan her birimiz meşrebimizce birer faktör seçiyoruz. herkes kendi faktörünü almış insanları telef ederek dedektörden geçiriyor, işine yaramayacağını düşündüğünü eleyip ilk 3 saniyede hunharca üzerine basıp geçiyor.

    bir doğum günü için teşvikiye'ye gitmem gerektiğinde bu durumu fark ettim. zorunda olmadıkça anadolu yakasını terk etmemeye çalışan bireyler olarak sokağında "happiness is expensive" diye mağazası bulunan bu allah'ın belası semtte yürüyorduk. birbirini tanımayan çok fazla insanla bir masaya oturunca açlık oyunları başladı.

    -masadaki düşük sosyal statüden gelen ama hepimizden şaşaalı, hepimizden batılı ve hepimizden lüks yaşamaya gönlünü vermiş kız: tahmin edeceğiniz gibi insanlar onun için parası var/ parası yok olarak ikiye ayrılıyor. bunun dışında hiçbir elek yok. zenginse bir gün bir işe yarar. sevgili giderse birine transfer olunur, bir iş bağlar en kötü bir gün evinde kalınır. zengin iyidir.

    -masadaki çaça: ve sinem'deki kralın gerçek hali. tüccar babasından hayvan gibi para kalmış. çok iri kont ya da viski falan isimli koyu kahve bir köpeği var. arabası aşırı yeni model. genç irisi. garip bir şekilde faktöringi spor camiasında tanınan biri/ değil şeklinde. burada belirtmem gerekir ki doğum günü olan arkadaşım spor spikeri. masada da birkaç yarı ünlü varmış. bana hepsi mahmut tuncer olsa da onun için hassas bir konu belli. neyse bu kral da istiyor ki ertesi gün "dün fenerin basket takımının teknik direktörüyle oturduk hocam. bir içiyor herif..." falan demek. bütün gece irileri kovaladı. ofisli işleri olan normal boylardaki bizlerden ikinci cümlede tiksindi ve uzaklaştı.

    -akademisyen: uzatmayacağım ayırdığı nokta, ailesi çok hoş insanlar/annesi ev hanımı. okumuş etmiş siyaset bilimci adam. kafası pırıl pırıl sohbeti harika. ama devamlı "zaten onun annesi çok hoş bir hanımdır, sosyoloji profesörü evet... " falan diye insan övüyor. laf arasında ailemizi yokluyor. aman tanrım babam oruç falan tutuyorsa bu konuşmalar hep çöp çünkü ben istersem zizek olayım. evde bach çaldı mı ben sümüğümü yerken bach?

    -barzo: arkadaşı bir kızla konuşurken ona devamlı dirsek atıp 'karı' gösteren tatlı şey. en sonunda "evli o kız onunla niye konuşuyorsun ya?" diye bağırışından o geceki hedefi son derece belli.

    insanları tatlı tatlı yargıladıktan sonra dönüp kendime bakayım dedim. sonuçta masaya oturduğumda ben de sadece 4 kişiyi diyalog kurmaya değer bulmuştum. ama bunu neye göre seçtim? kendim diye torpil geçiyor olabilirim belki ama: mizah. çaça saçma sapan konuşurken başını öne eğip gülen, barzo ortalıkta çüksüz bir birey görmenin sevinciyle midesini delerken onunla uğraşan birkaç kişi.

    hepimiz birilerini eliyoruz, elemek zorundayız. biliyoruz ki herkesle kaynaşılmaz. burada tek önemli olan eleğimiz ne kadar adil, ne kadar karakterli. üniversitede ilk hafta birbirini siyah t shirtten tanıyıp hemen birleşen metalciler gibiyiz. sadece daha çok uğraşıyoruz.
  • taksonomi diyin, tipoloji diyin ya da ne derseniz diyin, bu eğilim her bünyeye lazım ve doğaldır.

    lafını ettiğinizde size ayrımcı, faşist, önyargılı veya stereotipçi diye damgalayıp spontane bir ahlak mastürbasyonu yapanlar olacaktır; oysa neyin ne olduğunu bilmek ve söylemek hakkımızdır.
hesabın var mı? giriş yap