*

  • "hayir olmadi, hala evrim gecirmekteler" $eklinde cevaplanabilecek bir soru.
  • bir simitçinin cevabını verdiği sorudur:

    "... sürekli olarak “bıktım bu hayattan ne yapsam olmuyor, beni artık soğuk sular paklar, bu saatten sonra yaşayamam” diye bağırarak merkez bankası ve diğer bankaların arasından çıplak ayakla koşan ali k., konak meydanı’nın sonunda bulunan üstgeçidin oraya gelince yavaşladı.

    deniz kenarına geçmek üzere ana yola çıkan ali k., gümrük işhanı girişinde bulunan simitçi 30 yaşındaki murat baran tarafından durduruldu. tezgahını bırakan baran önce üzerinde bulunan yeleğini çıkartarak k.’ya vermek istedi. kendinden geçmiş halde koşan ali k.’yı sakinleştirmek isteyen baran bunda başarılı olamayınca sürükleyerek gümrük işhanı’nın girişine soktu ve burada bulunan sandalyeye oturttu. simitçi murat baran, ali k.’ı sakinleşmesi için yüzünü soğuk suyla yıkarken bir yandan da derdini öğrenmeye çalıştı."

    (http://www.milliyet.com.tr/…konak meydaninda&ver=41)

    kaçınız "başıma dert almayayım şimdi" diye kafanızı çevirip görmezlikten gelmek yerine onun yaptığını yapardınız?
  • bir hırsızlığa, kavgaya, vs. şahit olmuş, fakat kılını bile kıpırdatmamış olay bittikten sonra kurbanın yanına gelerek kendi kendine söylenmekte olan klasik cengaver adam sorusu..
  • ----yaşamdan dakikalar----

    bundan birkaç ay önce arkadaşlarımla beraber dışarda buluşmuştum. birer kahve içtikten sonra, dağılıp evlerimizin yolunu tuttuk. bahçeli bir binanın önünden geçerken hışırtılar duydum. baktığımda birisi doğrulmaya çalışıyordu, yaklaştığımda kadın olduğunu fark ettim. 10-15 saniye kadar yardım edip etmeme arasında kararsız kaldım. içimden bir ses yardım etmemi, diğeri de tam tersini söylüyordu.

    evet yardım etmeliydim ama kadın sarhoştu, şimdi yardım etsem bağırıp çağıracak, rezalet çıkartacak, diye düşündüm. yardım etmesem orda sabaha kadar yatacaktı belki de.

    korktum, yerde yatan bir kadından korktum. arkamı dönüp uzaklaştım sonra...

    o an anladım ki, meursault olmuşum. 21.yüzyılda ölmüş insanlık...
  • (bkz: #10477256)
  • "nihayet insanlık öldü. haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre,’yahu insanlık öldü mü?’ diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. bu nedenle gazetelerinde, ’insanlık öldü mü?’ ya da ‘insanlık ölür mü?’ biçiminde büyük başlıklar yayımlamakta yetinmişlerdir. fakat acı haber kısa zamanda yayılmış ve gazetelere telefonlar, telgraflar yağmıştır; herkes, insanlığın son durumunu öğrenmek istemiştir.

    bazıları bu haberi bir kelime oyunu sanmışlarsada,yapılan araştırmalar bu acı gerçeğin doğru olduğunu göstermiştir. evet, insanlık artık aramızda yok. insanlıktan uzun süredir ümidini kesenler, ya da hayatlarında insanlığın hiç farkında olmayanlar bu haberi yadırgamamışlardır. fakat, insanlık aleminin bu büyük kaybı,birçok yürekte derin yaralar açmış ve onları ürkütücü bir karanlığa sürüklemiştir; o kadar ki, bazıları artık insanlık olmadığına göre bir alemden de söz edilemeyeceğini ileri sürmeğe başlamışlardır"

    bize göre, böyle geniş yorumlarda bulunmak için vakit henüz erkendir. insanlık artık aramızda dolaşmasa bile, hatırası gönüllerde her zaman yaşayacak ve çocuklarımız bizden, bir zamanlar insanlığın olduğunu, bizim gibi nefes alıp ızdırap çektiğini öğreneceklerdir. insanlığın güzel ve çekingen yüzünü ben de görür gibi oluyorum. zavallı insanlık kendini belli etmeden sokaklarda dolaşır ve insanlık için bir şeyler yapmaya çalışanları sevgiyle izlerdi. bugün için insanlık ölmüşse de, onun ilkeleri akıllara durgunluk verecek bir canlılıkla aramızda yaşamaya devam edecektir.

    insanlıktan paylarını alamayanlar için zaten bir ölüydü; onun bu kadar uzun yaşamasına şaşılıyordu. yıllarca önce küçük bir kasabada dünyaya gelen insanlık, dünya savaşlarından birinde, çok rutubetli bir siperde göğsünü üşütmüş ve aylarca hasta yatmıştı. bu olaydan sonra, hastalığın izlerini bütün ömrünce ciğerlerinde taşıyan insanlık, önce ki gece sabah karşı nefes alamaz olmuş ve gösterilen bütün çabalara rağmen gün ağarırken doktorlar, insanlıktan ümitlerini kesmek zorunda kalmışlardır.

    doğru dürüst bir tahsil göremeyen ve kendi kendini yetiştiren insanlık hiç evlenmemişti. küçük yaşta öksüz kalan insanlığa, doğru dürüst bir mirasta kalmamıştı; bu yüzden sıkıntılarla geçen hayatı boyunca insanlık, başkalarının yardımıyla geçinmeğe çalışmıştı. insanlığın ölümüyle ülkemiz, boşluğu doldurulması mümkün olmayan bir değerini kaybetmiştir. gazetemiz, insanlığın yakınlarına baş sağlığı ve sonsuz sabırlar diler. not: merhumun cenazesi, önce, uzun yıllar yaşamış olduğu hürriyet caddesinden geçirilecek ve ölümüne kadar içinde barındığı ümit apartımanı bodrum katında yapılacak kısa ve sade törenden sonra toprağa verilecektir.

    (bkz: tehlikeli oyunlar) (bkz: oğuz atay)
hesabın var mı? giriş yap