• toplumsal değişim amaçlı eylemin internet yoluyla gerçekleştirileni.

    çok geniş bir tanım yapılacak olursa ddos saldırıları ile site çökertip bir olaya dikkat çekme faaliyetinin, yığın e-posta* ile çeşitli mevzularda toplumsal hassasiyet yaratma çabalarının, yahut x'e kadar 1 milyon olalım temalı facebook gruplarının her biri internet aktivizmi kapsamında sayılabilir.

    internet ortamındaki bu gayretler zaman zaman sonuç alıcı olsa da; bu araçları bir politik eylemin merkezine yerleştiren anlayışta bazı önemli sakatlıklar yok değildir:

    1. youtube'a video yüklemek, wikipedia'ya madde girmek, facebook'ta grup kurmak, ekşi sözlük'te başlık açmak veya türlü hacking teknikleriyle bir sitenin anasını sikmek; çoğu zaman bu faaliyetlerin karşısına aldığı devletlerin ve şirketlerin de yapabildiği şeylerdir. dolayısıyla bu araçlar manipülasyona çok açıktır.

    2. tamam paranoya yapmamak lazım, ama politik muhalafetin her zaman olası bir bedeli, riski vardır. hele muhalefet türkiye'de ve 2011 yılında yapılıyorsa bu daha fazla böyledir. yani biraz ihtiyat, inceden bir konspirasyon her zaman iyidir, ve fakat internet ortamında çoğunlukla böyle bir imkan olmaz.

    3. mouse tıklamalarından beslenen bir kolektif tepki, zaman içinde insanların tepki üretme biçimlerini de değiştirir, tepkiyi kanıksamaya çevirir. bilgisayar başında "sikerttiler ülkeyi amuğagoduklarım" diyerek like'ları, retweet'leri veriştiren, şirazesinden çıkmışçasına facebook gruplarına katılan bünyede bir rahatlama, bir sakinleşme, bir tatlı huzur olur.

    4. insanların bir araya geldiği, tartıştığı, örgütlendiği, bir şeylere savaş açtığı bu aktivizim ortamı son tahlilde* o insanlara ait değildir. topun sahibi istemezse oyun biteceği, bir gün fiş çekilirse internetler kesileceği için bu ortama çok bel bağlamamak lazımdır. zira bu aktivizm, bir hak olarak internete sahip çıkmak zorunda kaldığında sesini çıkarabileceği tek yer sokak olur. eh, haliyle; (bkz: 15 mayıs 2011 sansüre karşı yürüyüş)
  • internet aktivizmi, konusunda iki farklı bakis acisi bulunmaktadir dünyada.. birincisi tahrir gibi, wallstreet gibi eylemlerin örgütlenmesini sağladığı için mükemmel bir şey olarak görülmesidir.. bir eylemi örgütlemek için, bir duruşu gösterebilmek için bundan 20 sene önce el ilanlari ile oradan oraya koşanlar bunu tek tikla yapabiliyor artik.. insanlari ayaga kaldirabiliyor..

    ikinci görüş ise, internette bilgisayari basinda tik yaparak bir şeye destek olan insanin, kendisine gelebilecek minimum zararla bu işin içinden çıkması ve gerçekten bir şey yapmış olduğunu düşünmesi..

    yani özünde internet aktivizmine iki farkli şekilde yaklasiyor insanlar.. eğer interneti bir araç olarak kullanip, reel dünyada gerceklestirilecek bir olayi örgütlemek için kullanirsaniz bu mükemmel bir şey.. tahrir meydanini doldurup, rejimi baştan başa değiştirebilirsiniz internetle.. ama işte bunun için, yürekli insanlara ihtiyaç var. sonuçta devrim tiklamayla değil, tüm varligi ile o meydanda olan insanlarla gerçekleşti.

    bir bakima da dikkat çekip derdinizi anlatabiliyorsunuz insanlara internet sayesinde.. 68lerde, insanlar sokaktaydi, her gün eylem yapiliyor, 6. filo dolmabahçeden kovalaniyordu. ama bir o kadar insan evlerinde oturuyor, ve o sokaga cikanlari düsman olarak görüyordu. çünkü medya, halki sevmeyip ondan korkan insanlarin, şu beatles in gözlerinin içine bakarak "all you need is love" diyen adamlarin elindeydi..

    şimdi o insanlar yine var. sokağa çıkan insanlardan ayri yerdeler, ama bu sefer çoğunluğu sokağa çıkanlarin dertlerini rt yapiyor, arkadaşları ile paylaşıyor.. eğer olayi "tamam rtledim, gösterilecek tepkimi gösterdim. bundan sonrasinda bir şey yapmam" diye algılarsak, internet sayesinde dünyayı düzleştirip, inanilmaz karlar etmeye başlayan kapitalizmin ekmeğine yağ sürmüş oluruz.. onlar bir şeyleri yasaklarken biz buradan "protesto ediyorum seni hain adam, al sana rt" diyip durursak onlar kazanır.. biz burada, gerçekte yapacağımız şeyleri örgütlemeli, planlamaliyiz.. biz burda sokakları konuşmaliyiz.. biz burda deniz gezmiş'in aslinda onun için çabaladığını bilmeyip, onu yakalatan gemerek'teki köylü gibileri yok etmeliyiz.. hiç değilse sokaklara gelemeyen insanlara, sokaklarda neden olacağimizi anlatmaliyiz..
  • hiç sesi soluğu çıkmayan millettense sesi internette çıkan ülkem insanlarını tercih ediyorum. 1980 sonrası jenerasyonun içini kusup sesini az da olsa duyurabildiği yegane ortamdır internet. bundan da rahatsız olanlar, internet aktivizmi şeklinde aşağılamalarıyla insanların sesini kesmeye çalışırlar. yemezler hayde yoluna...
  • internet, kitlelerin koltukları başında örgütlenebildiği, bilgi ve haberin inanılmaz bir hızda paylaşabildiği bir ortamdır. ancak hızlı haber uçurma uğruna güvenilirliğin göz ardı edildiği bir gerçektir.

    yanlış bilginin cirit attığı bir platformda doğru olanı süzmek oldukça zorlaşmıştır. bu gün internetin, azınlıkların görece seslerini duyurma konusunda, demokratik etkisi olduğunu söyleyebiliriz. ancak bu sanal ağın istihbarat örgütleri, terör grupları hatta devlet organlarınca kullanıldığı, dolayısıyla manipülasyonun kaçınılmaz olduğu kaygan bir zeminde internet aktivizmini sorgulamak gerek.

    bu sorguda halkların kendi gücünü küçümsememesi gerekir. son tahlilde koltuk başında gerçekleştirilen bir "tık"lık destek, vicdan muhasebesinden geçtikten sonra sokakta hayat buluyorsa amacına ulaşır. unutulmamalıdır ki komplo teorilerine paye vermemek ama kendisi için hak arayışını sürdürmek öz saygısını yitirmemiş bir insanın ussal davranışıdır.
  • paulo coelho'nun inanmadığı bir şeymiş, bir tık ile sanki çok önemli bir şey içinde bulunuluyormuş hissi yaratıyormuş.
hesabın var mı? giriş yap