• böyle bir kavram varsa buna en uygunu sansür karşıtları değil devlet ve onun başımıza sardığı btk'nın ta kendisidir. ortaya attıkları filtre paketlerinden birisinin de sadece yerli sitelere girilebilen "yurtiçi paketi" olduğu ifade ediliyor. böyle bir paketle yakında milli internet dönemini başlatacak bu kurum sanırım bu kavrama en yakışan isim.

    ayrıca youtube'nin kapalı olduğu dönemlerde ulaştırma bakanı binali yıldırım'ın ne işimiz var elalemin sitesinde demecini de buradan akif beki'ye hatırlatmak isterim.

    son olarak; illa sansür karşıtlarına bir isim takacaksak internet anarşisti en uygunu olur bence.
  • öyle garip öyle anlaşılmaz bir zihin/kafa ki bu, yumurtladığı şeydeki rasyonaliteyi anlamak, dolayısıyla tartışmak da mümkün olamıyor.

    şimdi bu zihin yapısına mesela, bir sosyal paylaşım mecrasında "evrim teorisini ortaya atan ve buna destek veren bilimadamlarının tamamının ateist olması sizce tesadüf müdür?" yorumunda denk gelip dumura uğrayabiliyorsunuz. (evet evrim teorisi ateist bir komplodur, nükleer santral de evdeki tüple eşdeğer bir teknolojidir) veya, internet filtreleme girişimine tepkileri "başörtüsü yasağına evet diyip internette özgürlükçü takılıyosunuz" eleştirilerinde şahit olup, susuyorsunuz. hayretten!

    a ile b arasında kurulan bağ rasyonel değil, mantık çerçevesinde izahı yok. provokasyon, demagoji vb. etkiler üretebilecek ne kadar saçmalık varsa bir araya getiriliyor, ortalığa saçılıyor. başbakan "yoksulluk istismarı yapmayın" diyebiliyor. "yoksulluğun kendisi bizatihi bir istismar/sömürüdür"ü geçtim, "kendi politikan bunun üstünde yükselirken nasıl böyle bir argümanı dillendirebiliyorsun" diye soramıyorsun.

    hah işte, bir zamanlar başbakan danışmanlığı yapmış akif beki de bu "fikirsizliği baki" güruhun en güzide temsilcilerinden: "internet ulusalcısı"!!! (bu yaşta bu zeka!) "mantık" denen şey, bu insanlara, ters bağlı devre olarak öğretilmiş olmalı. akif beki'ye, melih gökçek'e (ve örneğin, onun sembolizmi taçlandıran şaheseri, bir kedi figürüne yüklenebilecek her misyonu üstünde taşıyan, seğmen kıyafetleri içinde oynayan, adı misket kendi misket "kedisi"ne) vs.'ye denk geldikçe düşünmeden edemiyorum. daha özsel birşeyler aramaya kalkıp, evrimde bir yerlerde bir şey ters gitmiş diyeceğim olmayacak, yaradana sığınıp "yaratıyorsun bari takip et" diyebiliyorum.
hesabın var mı? giriş yap