• trt'de, leyla ile mecnun dizisinde leyla'nın arkadaşlarından birini canlandırmaktadır şu sıra. henüz karakterin ismini öğrenemedik.
  • sahneleri heyecanla beklenen leyla ile mecnun dizisinin üyesi. müthiş doğal bir oyunculuğu var kendisinin.
    dizide oynadığı karakterin ismi de arzu'dur.
  • şöyle bir başrole bakar, buralar dolup taşacak bak, demedi olmasın.

    (bkz: çıtır)
  • bilkent mssf mezunu şahane oyuncu. ilk kez mezuniyetinde başrol oynadığı sezuan'ın iyi insanı'nda izleme fırsatı bulmuştum kendisini. çok iyi oyunlarda rol almış, yakın zamanda da dot'un alışveriş ve s.kiş oyununda yönetmen yardımcılığı yapmıştır.
  • bilkent mssf'den önce yolu odtü'den gecen ve sahneye odtü oyunculari ile mimarlik amfisi'nde adim atmis olan oyuncudur.
  • kusursuzlar filmindeki oyunculuğuyla kendine hayran bırakan oyuncu.
  • 4.malatya uluslararası film festivalinde en iyi kadın oyuncu ödülünü almış olan oyuncu. beklentilerimin boşa gitmediğini görmek sevindirici oldu.
  • leyla ile mecnun'da kendisini beğenirdim. ama bugün, kusursuzlar'ı izleyince oyunculuğuna hayran kaldım. on numara bir iş çıkarmış.
  • başlık aslında (bkz: ipek türktan kaynak) olmalıydı.

    kusursuzlar filmini biraz önce izledim kadına aşık oldum. çok saf ve gerçekçi bir oyunculuğu var büyülendim. hiç bir oyuncu için böyle şeyler düşünmemiştim yazmamıştım. neden bilmiyorum ama çok yetenekli çok beyendim kendisini.

    twiter: @ipekturktan

    kendisiyle yapılan bir söyleşi

    --- spoiler ---

    ocak, 2012
    yazar(lar): ceylan özge kunduz
    fotoğraf: murat tekin

    merkezde olmayı sevmiyor. oyunculuğu etraftan dolaşarak ve hiçbir tiyatroya bağlı kalmadan, neredeyse seyyar olarak icra ediyor. tiyatroyla odtü’de, biyoloji bölümünde okurken tanıştıktan sonra hayatını ona adayan ipek türktan kaynak’la edebiyattan girdik mutfaktan çıktık ama sohbetin başrolünde tabii ki tiyatro vardı.

    tiyatro, hayatına nasıl girdi? odtü’de biyoloji okumak için ankara’ya gittim ve okulda hemen iki topluluğa girdim. biri kuş gözlem topluluğuydu, biri de odtü oyuncuları’ydı. ben biyolojiyle ilgili pek bir şey yapamadan odtü oyuncuları beni aldı götürdü. üç sene odtü’de kaldım, sonra bilkent’te tiyatro bölümüne başladım. okul bittikten sonra istanbul’da oyun atölyesi’nde ‘hırçın kız’ın seçmeleri vardı. zaten istanbul’a da gitmek istiyordum ve seçmelere katıldım. oyun atölyesi’nde oynadığım sırada oyunbaz’la da dört sene çehov’un martı’sını oynadık.

    şu sıralar neler yapıyorsun?

    çok yakında pippa bacca’yı anlatan yeni bir oyuna başlıyoruz: ‘pippa’. deniz altun yazdı. lerzan pamir yönetiyor. oyunun süpervizörlüğünü de üstlenen mehmet ergen’in tiyatrosu talimhane tiyatrosu’nda, ocak sonunda oynamaya başlıyoruz. şimdiye dek aynı tiyatroyla hep bir kez çalıştım. bunu ilk defa talimhane’yle kırıyorum. 2007’den beri, yerli dizilerde, oyuncu olmayanlara dublaj yapıyorum. bir de dizi var. ‘leyla ile mecnun’da leyla’nın arkadaşı arzu’yu oynuyorum. çok absürt, eğlenceli ve keyifli. çok gelişmeyen bir rol ama yok olmuyor da. tam dizinin ortasına girip haftanın yedi günü çalışmak istemezdim. etraftan dolaşmayı seviyorum ben. merkeze girmeden... bir de film projesi var. ilk filmim olacak. ismi ‘kusursuzlar’. yönetmen, ramin matin. senaryoyu emine yıldırım yazdı. iki kız kardeş arasında geçiyor. başrol ablanın da kardeşin de değil, aralarındaki ilişkinin. çekimlere mayıs sonunda çeşme’de başlayacağız. esra bezen bilgin’le oynayacağım. bir de en son ‘çarpma’ isimli bir projede yer aldım. pathos tiyatrosu ile münih’te spielart festivalinde oynadık. enteresan bir projeydi. üç alman oyuncuyla hayatları değiştirdik. yazın 10 gün berlin’de christoph theußl’ın hayatını yaşadım o da burada benim hayatımı yaşadı.

    hayal ettiğin, bir gün oynamak istediğin bir rol var mı?

    hiç olmadı öyle bir hayalim. belki de korkuyorum öyle bir hedef koymaktan. “şunu oynamak istiyorum” dediğin anda o, acı bir şeye dönüşebilir.

    bir oyunda “şu değil de bu karakter olsaydım” dediğin oldu mu?

    ‘martı’da arkadina oynamayı çok istedim ama tipim minicik, genç. arkadina daha yaşlı, 50’lerinde bir anne. olur mu? imkânsız!

    sahne öncesi modunu neler etkiliyor?

    “bugün çok gerginim, nasıl olacak?” diyorsun, yayla gibi geçiyor oyun. ya da çok mutlusun ama dikkatin dağılıyor. o yüzden, aynı oyunu oynasan da aslında her gece başka bir oyun oynuyorsun.

    seyircinin varlığını hissediyor musun?

    bazen seyirciyle aynı yerde oluyorsun. aynı anda nefes aldığını hissettiğin anlar oluyor. mesela uzun, trajik bir sahnede onların da nefesini tuttuğunu hissettiğin an...

    bir oyuncunun sahnede başına gelebilecek en korkunç şey ne sence?

    bence sahneye gerektiğinden önce girmesidir. benim başıma geldi. oyun atölyesi’nde ‘hırçın kız’ oynuyoruz. ben yaşlı bir adamı, kayınpederi oynuyorum. altımda atım var, at da püsküllü tahta bir sopa. “deh” diye ata vurarak arkadan sahneye girmem gerekiyor ve sahnedeki dört kişinin de beni karşılaması lazım. nasıl bir gaflet anındaysam, olmadık bir anda kendimi sahnede buldum. hemen fark ettim ve aynen “deh” diyerek kulise geçtim. iyi ki atım varmış, o götürdü beni karşı kulise.

    defalarca seyrettiğin oyunlar var mı?

    ‘önce bir boşluk oldu kalp gidince ama şimdi iyi’ adlı oyunu talimhane’de altı kez izledim. şu an iksv salon’da oynuyor. ‘testosteron’u oyun atölyesi’nde üç kere izledim. tiyatro krek’in ‘güzel şeyler bizim tarafta’ oyununu bir kere izledim ama onu da en az üç-dört defa izlemek isterim.

    kendini nasıl besliyorsun?

    deli gibi okuyarak. gözlem yeteneğimin de bu sayede çok geliştiğini düşünüyorum. ahmet hamdi tanpınar hayranıyım. onu kendi dilinden okumak kadar güzel bir şey olamaz, bu açıdan çok şanslıyız. mesela dostoyevski’yi de ana dilinden okumak isterdim. ingiliz edebiyatını çok seviyorum. lawrence durrell, john fowles, alasdair gray... sonra, ursula k. le guin... proust’u çok seviyorum. ahmet hamdi de çok sever onu.

    sen yazıyor musun peki?

    hayır, ama bir şey yazmam gerektiğinde kolay çıkıyor ortaya. belki de okuduğumdan... ama yazar olmayı hayal bile edemiyorum. deli gibi hayran olduğum tek meslek, yazarlıktır herhalde.

    “artık oyunculuk yapamayacaksın.” deseler ne iş yapardın?

    ağlayacağım şimdi! çok büyük bir boşluğa soktun beni şu anda. şarkı söyleyebilirim. belki türk sanat müziği ile başka alternatif bir şeyleri karıştırmaya çalışırım ve herhalde sokakta müzisyenlik yaparım.

    istanbul’da neler yapmayı seviyorsun?

    2008’den beri üsküdar musîki cemiyeti’ne gidiyorum. repertuvarımı geliştireyim; nazariyat, usul öğreneyim diye... bir de uzun zamandır klasik kemençe çalmak istiyordum. ona başlamak için de vesile olsun dedim ama aldım bir kenarda duruyor. çok zor ve mesai gerektiren bir şey. bir de demin senin de tattığın turtalarım var. önce sütle yapıyordum sonra bir gün yanlışlıkla bozuk süt kullandım ve tadı harika oldu ondan sonra yoğurtla yapmaya başladım.
    --- spoiler ---
  • leyla ile mecnun dizisinde arzu karakterini canlandırmış oyuncudur.
hesabın var mı? giriş yap