• dünyanın yıllardır en etkin "teslimiyet" ve "ruhsal farkındalık" kitaplarından olan a course in miracles'ın türkçe çevirisini yakında bekleyenlerin ilgisine sunacak olan aydınlık varlıktır.

    uzun bir süredir, "mucizeler kursu" adı altında, söz konusu kitaptaki egzersizleri büyük bir titizlikle çevirerek şerh eden irem ayral orhon, türkiye'nin bu konudaki ilk ve en yetkin eğitmeni olarak biliniyor. her ne kadar kendisi, "öğretmen" olmadığını, "hatırlatan" olduğunu söylese de bu, yaklaşık iki yıl süren eğitimlerine katılan herkesin illüzyona dair tüm ezberlerini bozmalarına ve hakikatin keşfine dokunmalarına yardım ettiği gerçeğini değiştirmiyor. hiç bir medya ya da sosyal medya aracı kullanmadan meraklı kitlelere ulaşmaya devam etmesi de ayrı bir menkıbe.

    tasavvuf başlıklı seminerler de veren irem ayral, tüm çalışmalarında sadece eldeki verili metinler üzerinden gitmiyor, başta tasavvufun önde gelen isimleri olmak üzere bir çok arif kişinin, dünyanın saygın mistik eğitmenlerinin, yerli ya da yabancı bir çok üstadın pasajlarını da içtenlikle paylaşarak ilerliyor. bütün bu paylaşımlara filmler, hayatın içinden eşsiz anekdotlar, mizah ve hiç bir spiritüel öğretide bulunmayan arınma operasyonlarını, tüm açıklığı ve kalıcılığı ile katılımcıların iç dünyalarına fısıldıyor. üstelik bunu da, pek moda olan "yeni çağ" öğretilerindeki aforizmaları yani putları yok ederek gerçekleştiriyor. çalışmalar ilerledikçe kursiyerler farkediyorlar ki, tüm trendy "olumlamalar", "kuantum sıçraması" formları sadece geçici anestezi etkisi oluşturmaktan öteye geçememiş. zira ihtiyacımız olan, tortuların üzerine bilgi yığması yapmak değil, aksine keselenmek, kazıya kazıya mevcut "öz"le buluşabilmek ve zaten orada olduğunu idrak edebilmek. kaldı ki bu da bir iki kitapla, üç beş seminerle ya da geceden sabaha gerçekleşebilen bir süreç değil. zaman zaman hırpalayıcı da olsa, irem ayral orhon'un çalışmalarında tarifi güç bir humour'un oyuncusu olup işin keyfini çıkarmaya başlayanların sayısı da epey fazla.

    henüz çok ortalarında olduğum için irem ayral'ın atölyesiyle ilgili, haddimi aşan sözler sarf etmek istemem. ama öğrettiği değil de hatırlattığı onca şey için kendisine teşekkür etmeyi beceremediğimi de belirtmek isterim. tanıştığım ilk seminerin bitiminde, "saatlerce anlatsanız, dinleriz, çok teşekkürler.." dediğimde cevabı şu olmuştu: "olur mu hiç? değişmeyi seçtiğiniz için ben teşekkür ederim!" bir başka çalışmada da "sizin buraya gelme nedeniniz beni görmek/dinlemek değil, bu sadece kendinize verdiğiniz bir randevudur." demişti. "hiç bir şeye tutunmayın, mucizeler kursu'na bile..." sözlerine "terki terk edin..." telkinini de eklemeliyim.

    yine de ortada dans edip duran arsız bir rakkase var. o da belleğimi aylardır terk etmeyen şu soru: ezberlerden, kalıplardan, dünyevi tüm alışkanlıkların ağırlıklarından kurtulmak üzere olan, rutinin dışına çıkmayı başarıp da arınma yolunda büyük büyük aşamalar kaydetmiş kursiyerler; irem ayral orhon'un o son ders gününde, eğer dizginleyemedikleri bir hüzün yaşarlarsa çuvallamış olurlar mı olmazlar mı?
  • facebook sayfasındaki tanıtım metninden alıntıdır:

    "1953 istanbul doğumlu olan irem orhon orta ve lise öğrenimini english high school’da okuduktan sonra yüksek öğrenimine fransa, grenoble güzel sanatlar akademisinde devam etmiştir.

    1976-95 yılları arasında çeşitli firmalarda ( american express bank, manufacturer’s hanover bank…) yöneticilik yaptıktan sonra eşinin tekstil firmasında çocuk giyimi tasarımı yapmıştır.

    1990’dan beri tamamlayıcı tedavi yöntemleri ve insan sağlığını etkileyen faktörler ile ilgili araştırmalara başlamıştır. fransa’ya taşınmasıyla birlikte bütünüyle bu konular üzerindeki araştırmalarına yoğunlaşmıştır.

    1999 yılında dr. claude sabbah’in öğrencisi olduktan sonra dr. christine dieutegard ve patrick brastain ile çalışmalarına devam ederek yeniçağ tıbbının fransada’ki yayıncılarından dr. gerard athias, dr. salomon sellam, christian fleche ve jacques martel’in çalışmalarına eşlik etmiştir.

    halen bilimsel tıp ve psikolojinin birleştirilerek tıp fakültelerince de ders kapsamına alınan yeni ve 21.yy’ın tıbbı olarak kabul edilen “kendi kendini tedavi yöntemleri ve insan sağlığının temelleri ile biyolojik çözümleme” üzerine çalışmalarını sürdürmektedir. hastalıklarının zihinsel oluşumlarını içeren konularda tıp uzmanları, hasta ve yakınları ile bu konuda bilinçlenmek isteyen kişilere türkiye’de seminerler ve konferanslar vermektedir. ayrıca teşhis konmuş vakalarda hastalığın aşılmasında en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilen “hastanın kendi kendine ve bedenine olan inancını kuvvetlendirmesi” için bireysel terapi seansları vermektedir.

    fizikçi jean pierre garnier malet, philippe bobola, dr. gerard athias ve kabalist virya'nın ortaklaşa düzenlediği yeni fizik ve biyolojinin karşılaştırmalı seminerlerine katılmıştır. dünya çapında ünlü, yaptığı araştırmalarla amerikan kanser cemiyetinin ödülünü alan amerikalı onkolog dr. carl simonton’un öğrencisi olan orhon. psikonöroimunoloji’ye dayalı simonton metodunun türkiye’de tanınıp yayılması için çalışmalarına halen devam etmektedir. medyada çeşitli yazıları ve röportajları yayınlanmıştır. ingilizce ve fransızca bilmektedir."
  • zamanında kendisiyle çalışma fırsatı bulduğum bilirkişidir ki bahsettiğim yillarda kişisel gelişim veya farkındalık esamesi dahi okunmazdı. kendisiyle birlikte ekranlarda defaatle gördüğünüz bir çok farklı "yaşam koçu " ile çalışma fırsatım da olmuştu. onca yıldan şu günümüze kadar fikirlerim hala sabittir. evet bu çalışkan kadın size bilmediğiniz şeyleri öğretecek veya piyasa deyimiyle "farkındalık yaratmanızı" sağlayacak tek kalem. 10 yıl önce de aynı şeyi düşünüyordum araştırmalarım beni yanıltmadı hala durum aynı. yanında yaver gibi vasıfsız dolaşırken şimdi sahil kenarlarında kişisel gelişim dönüşüm dükkanı açmış sıfır yetkinlikte olan insanlara tesadüf ettim göz atarken. cidden çok komik bir durum. tüm samimiyetimle söylüyorum bu kişisel gelişim teranesinin bu kadar ayağa düşeceğini içinde bulunan ben dahi tahmin etmezdim. iremi bu durumdan ayıran en kuvvetli özelliği verdiği eğitimlerin somut ve neredeyse tıbbi temellere çözülemelere dayanıyor olması. bunun dışında korsan cd furyasını geçmiş durumda bu kişisel gelişim zırvalari. teknik açıklamaları bir kenara bırakacak olursak ayaklarınızın yerden kesilmesine ve ceplerinizin boşaltılmasına izin vermeyin beyninizi kullanın. en azından dalağınız kadar kullanın çok zahmet olmayacağını sanıyorum.
  • 'anadolu depremi özel yayını' ile mustafa kemal atatürk'ten kalan mirasa nasıl ihanet ettiğimizi üzülerek anlatıyor:

    https://youtu.be/rf0pdqplmhi
hesabın var mı? giriş yap