• valla izmirle ilgili kerameti kendinden menkul tespitlerin yapıldığı bir yazı.

    "...avrupa'da bile bu kadar açık gezen kadın görmediğim için, acep güneş çok daha yakıcı, ondan mıdır bu insanların çıplaklığı diye şaşmaktayım..."

    bu nedir ya şimdi?
  • bu köşe yazısının altında imzası bulunan hanımefendiye karşı alınabilecek en güzel aksiyon kendisine erich fromm'un özgürlükten kaçış adlı kitabını önermektir.
  • ürküten yazı.

    ...
    ''kimse de fazla yadırgamıyor artık.''
    ...

    fazla yadırgamamak. evet herkes yadırgamalıydı değil mi mine hanım? herkes 'aaa ne ayıp ne günah cık cık başımıza taş yağacak' demeliydi. öyle izmirliler var ki insanı dinden imandan çıkarırlar değil mi mine hanım?
    devam edelim,
    ..
    ''arkadaşları ile içki içmeyi sürdürür müydü?

    evinin teras balkonundan bacaklarını sarkıtarak sigara içer miydi?

    kahrolasıca o zorba özgürlük esareti ile soyunur denize girer miydi?''
    ...

    ürküyorum ben mine alpay gün hanım. sıcak bir yaz günü en az sizin kadar ürktüm ben de, bir insan nasıl böyle düşünebilir diye. korkmayın mine hanım, çekinmeyin, yazın. yukarda sorduğunuz sorular yüzünden öldü duygu. korkmayın yazın, imanı olaydı zorba özgürlük peşinde koşmazdı deyin. daha da ileri gidin, müstehaktı deyin.
    bilmem o zaman ürktüğünüz kadar utanır mısınız?

    size tavsiyem mine hanım, gavur izmir manzaralı olmayan klimalı bir odada oturun, bakmayın, görmeyin, yazmayın. karpuz yiyin, özgürlük kavramını sorgulamayın. bizi ürkütüyorsunuz.
  • zerre kadar olan özgürlükten bile tırsan bir kişinin yazısı.

    aslında korkusu ne kadar gereksiz daha da önemlisi ne kadar yanlış bir yerde. bir insan çırılçıplak gelirse karşınıza korkmazsınız ondan. çünkü ortadadır işte. sakladığı bir şey yoktur. kendisi olarak çıkar karşınıza. tabii buradan gerzek bir çıkarımla herkes dal - taşak ortalarda gezsin demiyorum. bunu bile açıklatmak zorunda olanlar utansın. neyse.

    ama bir feracenin, bir çarşafın arkasında ne olduğunu bilemezsin. ne saklandığını, ne amaçla orada olduğunu ve hatta kim olduğunu. korku da böyle ortaya çıkar zaten. insan bilmediğinden, tanımlayamadığından, görmediğinden korkar. tanrıdır bu, peygamberdir. çocuklar için öcüdür. görülmeyen korkutur.

    o yüzden korkacaksa o balkonunu kapatıp saklanan tipten korksun. kimbilir belki elinde bir sniper ile kendisini gözetliyordur.

    olamaz mı yani?
  • kendime yazık ederek, hayatımın değerli dakikalarını umarsızca har vurup harman savurarak okudum bu muhteşem tespitin geçtiği yazıyı..

    irem gelinler çoğalsa, belki de duygular ölmeyecekmiş..

    tereddüt etmeden söyleyebilirim ki, irem gelin gibi yaşayacağıma duygu gibi ölürüm..

    ne rahatsız adamlarsınız siz be, bırakın kim nasıl giyiniyorsa giyinsin, kim nasıl yaşıyorsa yaşasın..
    herkes kendi ibadetine, kendi imanına baksın..

    sinir bastı bir sigara içeyim kendime açık alan bulup..
    o da mekruh ya, neyse..
  • bu zihniyetin hala ürktüğü birşeylerin olduğunu bilmemizi sağlamış olan yazının başlığıdır... ne mutlu ki bu ülkede hala insanların rahat rahat balkonlarda oturabildiği , kadınların kahkahalarla çevreye aldırmadan sohbet edebildiği , balkonunu yada başını örtenlere karşı herhangi bir saygısızlık içinde olmadığı, gündüz bikinisiyle denize girip , akşam ibadetini yaptığı yani insanların kimseden ürkmeden yaşayabildiği ama aynı zamanda örümcek kafaları ürkütebildiği şehirler mevcut...
hesabın var mı? giriş yap