• küçükken iskilipte kuzenin oğlunun sünnetine gidilir. babaanne mevlütte dolma yapacaklarını söyler. dolmayı çok seven bünye havalara uçar ama mevlüte gidildiğinde görülür ki dolma dedikleri şey pilavdır. evet, iskilip dolması dolma değil, resmen pilavdır.

    pirinçler soğanla azcık kavurulduktan sonra torbanın içine konur, ayrı bir kazanda altta etler pişerken üstte torbanın içindeki pirinçler et suyunun buharında pişer falan filan. güzeldir.
  • ben bunun kazanda yapılanını yedim ve o kazana düşesim geldi. düşürün lan beni kazana. hayatımda yediğim en güzel pilavlı yemek olabilir. "pilav ve et lan işte" diyip geçmeyin efendiler, çogacayip.
  • sadece et ve pilavdan ibaret olmayan, tam bir öğün olarak değerlendirilmesi gereken yemek.

    önden arpa şehriyeli (genelde tavuk suyuna) bir çorba, üstüne pilav üstü et yanında turşu ve cacık, en son da un helvası ile tam bir öğündür. gobit (göbüt?) ekmeği ile yenilir.
  • bu yemek insanın yemek ile ilgili fikrini kökten değiştirebilir. yani lezzet çıtasını bu noktaya çıkardığınızda daha sonra ne yeseniz yavan gelecektir. 14 saatte pişen et, o etin suyuna yapılmış akçeltik pirincinden pilav ile tam bir lezzet bombası. içine hiçbir baharat, tuz, karabiber vs eklemeden çala kaşık daldım sözlük, insanlığımdan çıktım. et et olmaktan çıkmış da adeta lokum olmuş, erimiş gitmiş pilavın üzerinde.

    seyirtepe denen yerde iskilip'i seyrede seyrede kaç kilo et tükettik merak ediyorum. yanında verilen sirkeli cacık et ile muhteşem uyumlu bir içecek. 170 kilometre yol yaptım bu yemeği yemek için dönerken içimde en küçük bir pişmanlık olmadı. adambaşı 14 lira hesap ile fiyat performansta çılgın attık. tavsiye etmiyorum zira bir daha gidemezseniz çok özlersiniz.
  • bilinse turizmi olur serefsizim, millet dolma yemeye kalkar iskilip'e gelir.
  • dünyanın ilk düdüklü tenceresinin, uğruna icat edildiği yemek.
  • bilmeyenlerin başta dolma sanarak etli pilav gördüğünde hayal kırıklığına uğradığı, ardından tadılan inanılmaz lezzetle bağımlısı olduğu muhteşem yemek.
    iskilip'te düğün ve önemli günlerde kazan kazan yapılır.
    eskiden osmanlı ordusunun sefer yemeğiymiş, yapımı basit ve doyurucu olduğundan.
    pirinç karabiberle hafif kavrulup bez bir çuvala konur. kocaman kazana büyük parçalar halinde etler, soğanlar, tereyağları atılır ve suyu eklenir. sonra üç ayaklı bir çemberin üzerine çuvaldaki pirinç, suya temas etmeyecek şekilde konur. kapak kapanır ve kenarları macunla mühürlenir. hava alması için ise küçük bir delik bırakılır. bu şekilde geceden güneş doğana kadar 6 ila 8 saat odun ateşinde pişer.
    yemek çıktığında buharda pişmiş pilavın hiç tadı yoktur ancak üzerine et suyu eklendiği an inanılmaz ötesi bir lezzete kavuşur. etler ise lokumdan öte bir yumuşaklığa sahiptir ve o koca lop etler tek dokunuşla parçalara ayrılır. tadı oldukça lezzetlidir bu etlerin.
    yemeği suyu hem pilavı tatlandırmak hem de şehriye çorbası yapmak için kullanılır.

    geleneği ise ayrı güzelliktedir.
    bu yemek kesinlikle yuvarlak bir masada, kalabalık bir grupla lenger denen geniş ve kaideli bir tabaktan yenmelidir. zira gelenek gereği bu yemek insanlar arasındaki mesafeleri kapatmaktadır. yani ağa maraba aynı masada baş köşe olmadan yemek yemelidir. masalar 12 kişiliktir.
    önce şehriye çorbasıyla başlanır. saatlerce tereyağı ve soğanla haşlanan etin suyuna yapılır ve bu güne dek yediğim hiç bir çorba o çorbayla yarışamaz.
    çorbadan sonra cacıklar gelir. cacık dediysek normal cacık değil, içine birkaç salatalık parçası doğranmış ayran sayılır. her masaya altı kase gelir, bu kaselerden üçü normal, üçü sirkelidir. herkes sirkeliyi kapmaya çalışır zira bu ağır yemeği sindirebilmek için sirke gerekir.
    sonra lenger denen; kapaklı, kaideli oval tabak içinde dolma gelir. tepeleme pilav ve üzeri et doludur. bittiğinde lenger ters çevrilir ve kaidesine bahşiş bırakılır. böylece o masadakiler hiç kalkmadan yeni lengeri sipariş etmiş olurlar. bahşişi bol gören usta eti de bol koyar. bu böyle devam eder. kimine göre 5. lengeri sıyıran gruba saf et dolu son bir lenger gönderilirmiş. yemeği idareli dağıtmak durumunda olan ustaların bunu yapacağını sanmıyorum. ki bölgede düğün gibi etkinlikler için gençler arasında oluşturulan dolma grupları vardır ve kaç lenger bitirebilecekleri üzerine bir çeşit meydan okumaya girişirler.
    dolmadan sonra tatlı olarak da un helvası servis edilir ve böylece sofra tamamlanmış olur.

    mutlaka denenmesi gereken muhteşem bir lezzettir.

    edit: imla
  • hakkinda bu kadar az entry girilmesinin sebebi her yerde bunmamasi olan pilavdir. corumda yasadim 5 yil lakin orjinalini ben de yemedim. ıskilipli karsi komsumuz nermin teyze ki kendisi yer yuzunun en iyi komusudur, normal etli ya da tavuklu pilav yapardi da parmaklarimi yerdim, bu iskilip dolmasini hayal edemiyorum.
  • ankara tavası 'ndan farkını çözemediğim et yemeği.
hesabın var mı? giriş yap