iskitler

• ankara'da bir semt..
• pek sava$cıdır bu kavim; inceden metal i$leme ustasıdır, kuyumculukta bir numaradır.
• ing. scythians.
• ayrica cok iyi ok atarlar
• alanlar ile beraber osetlerin atalari sayilan kavim.
  
  m. ö. 2000’li yillarin basinda genel olarak bati, kuzey ve güney yönlü olarak anayurtlarindan tastilar. bu tasma ve göçler sonucunda tam güneye inenler hindistan’in alt kisimlarina ulasirken, güneybati yönlü gidenler, iran halkinin ve batiya dogru kimi baglasiklarinin ana çekirdegini olusturdular. kuzey ve bati yönlü gidenler ise orta asya, kafkasya ve anadolu üzerinden avrupa içlerine ve ön asya’ya dagildilar.
  
  iskit topluluklarinin kafkasya, güney rusya, ukrayna ve romanya’yi içine alan yurtlarinda görünmeden önce buralara yerlesenler ilkin iskitlerin atalari olan arilerdir.
  
  arileri takip edenler ise ayni kökten gelen topluluk kimmerler olmustur.
  
  günümüze kadar kesfedilen iskit adetlerine ve heredot’un görüslerine dayanarak sunlari çikarabiliriz:
  
  1- iskitlerin tarih sahnesine çikmasi, kuzey karadeniz’in eski sakinleriyle, volga nehri tarafindan gelip buradaki yerel topluluklarin egemen sinifini olusturan göçebe ari kabilelerin kaynasmasi sonucudur. bu gerçegi, bu kabilelerin iki bölge arasinda izledikleri yollar civarinda kesfedilen bronzdan eserler de pekistiriyor. büyük olasilikla ari kabilelerinin bedevi göçleri ve yerli halklarla kaynasmasi m. ö. 2000 cereyan edip, m. ö. 1000 baslangicina kadar sürdü.
  
  2- iskitler, m. ö. 1000 ilk yarisinda kuzey karadeniz ve kuzeybati kafkasya’dan göç edip, skithia ovalarindan kimmerleri kovduktan sonra kafkasya geçitleri yoluyla, kabileleriyle birlikte asya’ya girdiler. bu merhale hakkindaki bilgiler, bir çok kaynakta, özellikle asuri kaynaklarinda, olaylarin gerçekligi birbirine yakin olarak açiklanmistir.
  
  m. ö. 1. yy. da asya içlerinde, saka imparatorlugu kurulur. fakat daha sonra ki yüzyillarda imparatorluk dagilir ve bir çok saka boyu prensliklere bölünür. aralarindan sivrilen bazi aile ve kabileler öncü rol oynayarak m. s. 5. yy. ’a kadar bölgenin kaderine hükmederler.
  bunlardan kusa/kusanlar politik rolde en önde görülen boylardandir.
  
  kafkas osetlerine, kabardey çerkeslerinin bugün dahi kusha diye adlandirmasi dikkat çekicidir. abhaz boylari arasinda akus, çerkesler arasinda kusha aile adi ile dagistan dargilerinin merkezinde bulunan akusa kasabasi, akusa diyalegi ve boyu arastirilmasi gereken konulardir.
• alper tunga destanı bu kavimin bir destanıdır.
• türk kavmi olduğu iddialarına koşut olarak alp er tunga'nın da kavmi oldukları iddia edilen eski bir kavim. ama bilim dünyasındaki genel kanı hint avrupa kökenli olduklarıdır. dolayısı soy olarak ile türkler ile ilgileri yoktur, olamaz. aynen hititler gibi. hani yılmaz öztuna'nın türkiye tarihi kitabında "eti türkleri" diye bahsettiği hint avrupa kökenli hititler.
• tarihte önemli rol oynayan ilk türk topluluğu olarakta geçmektedir.yönetici zümre türk olduğu halde yönetimi altındaki boyların çoğunluğu iranlıdır.bugünkü yakut türkleri sakaların torunlarıdır. (bkz: yakut turkleri)
• ihtilal günlerinde yazılmış tarihi dönemleri , anı ve geleceği anlatan bir aleksandr blok şiiri.
  
  rus bozkırlarında yaşayan iskitler , grek ve batı dünyasını hunlardan ayıran tampon bölgede bulunmakta ve hun akınlarını keserken aynı anda romadan gelecek istila tehtidiyle uzun süre ayakta kalmıştı. güçlü rakiplerinin altında yıprandığı zaman geldiğinde roma uygarlığı hunların karşısında boyun eğmişti.
  
  blok'un imgeleminde iskitler , çağdaş rusya ile eşleşmektedir; yazıldığı dönem göz önünde bulundurularak söylenebilir ki batının karşısındaki noksan durumunu bilen ama gelecekte dünya adına planladığı işleriyle övünen rusya , kendisine düşmanlık gösteren batı dünyasının sınırında bulunup onların da hayatta kalması için çaba sarfetmektedir. ekim ihtilali ile doruğa çıkan olayların karşısında batının tepkisine ya da çağrısına cevap niteliğindedir iskitler.
  
  "milyonlarcasınız siz ; biz sayılmakla bitmeyiz.
  haydi, savaşmaya kalkışın bizimle.
  iskitleriz biz, evet, asyalılarız.
  çekik gözlü, aç gözlü asyalılar.
  ....ah, eski dünya!
  
  bir sfenkstir rusya, neşeli ve hüzünlü
  kara kan sızar gövdesinden,
  gözlerini size dikmiş bakar
  sevgiyle , nefretle.
  
  yalnız bizim kanımızın duyduğu gibi sevin
  unuttunuz çoktandır sevmeyi
  yakan ve yıkan sevgiler olduğunu unuttunuz.
  
  gelin yanımıza. savaşın korkunçluklarından
  barış dolu kollarımıza koşun;
  gecikmeden bırakın eski kılıçları
  kardeş olalım arkadaşlar.
  
  yoksa kaybedecek olan biz değiliz
  kötü olmayı biliriz biz de
  gelecek bir çağın hasta insanlığını
  sizi lanetle anmaya yöneltmeyin.
  güzel avrupa'nın karşısında korularımıza ve ormanlarımıza savuşuruz
  sonra birdenbire dönüp asyalı yüzümüzü gösteririz size.
  
  ama artık kalkan olmayacağız elinizde
  katılmayacağız kavgalarınıza
  kısık gözlerimizle seyredeceğiz
  ölüm dolu savaşlarınızı.
  
  korkunç hunlar
  ölülerinizin ceplerini boşaltırken
  şehirlerinizi yakıp yıkarken
  ve beyaz kardeşlerin dağlarken etlerini
  yerimizden kıpırdamayacağız.
  
  son bir kere, eski dünya
  emeğin ve barışın kardeş sofrasını
  bir barbar lirinin seni çağırdığı
  aydınlık kardeş sofrasını düşün. "
• tarih kitaplarımızda ilk türk topluluğu olarak kabul ettiğimiz fakat tüm dünyanın hint-avrupa kökenli saydığı kavim. altın işlemede, at binmede, savaşmada ve okçulukta usta oluşları, göçebe olmaları, alper tunga destani, kurgan tipi mezarları, türk olmalarına delil gösterilir.
  
  tarihte isimlerine ilk kez m.ö. 8. yy dolaylarında yunan kayıtlarında rastlanan iskitler, m.ö 1. yy dolaylarında tarih sahnesinden kaybolurlar. buna rağmen iskit adı tamamen kaybolmaz, bizans kayıtları bazı cermen ve asya kavimlerinden iskitler diye bahsetmeye devam eder.
  
  ayrıca tek tük de olsa gerçek iskit savaşçılarının namı kaybolmaz. rivayet olunur ki hun kağanı attila kendi halkıyla çok benzerlik gösteren bu savaşçı halkın askerlerini, daha doğrusu asya steplerinde bulunabilecek son iskitleri en yüksek makama yerleştirmiş, her an yanı başında olan, en çok güvendiği insanlardan seçili korumaları arasına atamıştır.
  
  attila'nın birçok savaşta bizzat ön saflarda savaştığı söylentisi ve attila'nın savaş alanında ölmediği göz önüne alınırsa kendilerine duyulan güveni boşa çıkarmadıklarını söylemek de mümkündür.