israil'e en son ahlak dersi verecekler türklerdir

• (bkz: angajman politikası)
• davutoğlu açıklama yapmış, işbirliği tazelenmiş, filistin halkına karşı yürütülen operasyonların sorumlusu barak'la el sıkışılmış. ve bu sözün görevi tamamlanmıştır.
  http://bit.ly/69dy4v
  
  başka ne yapılabilirdi? türkiye'nin önünde emperyalizmin işbirlikçisi olmaktan başka seçenek var mı? bir sömürgenin seçeneği yoktur. o itaatin en iyi yollarını aramakla ve bulmakla sorumludur.
  
  ehud barak. filistin halkının katili.
  27 aralık 2008 tarihinde, gazze'ye yapılan dökme kurşun operasyonunun başında o vardı. bu saldırıda 1300 gazzeli kadın, çocuk, erkek öldü. 5000'in üzerinde insan yaralandı, sakat kaldı. ehud barak'ın başında olduğu saldırı okulları, camileri, hastaneleri doğrudan hedef aldı ve onlarca insan fosfor bombalarıyla yakıldı.
  
  katliamın ilerleyen günlerinde, bulduğu sınırlı internet bağlantısıyla izlenimlerini yazan bir öğretmen şöyle diyordu: "bütün şehirde kesif bir insan leşi kokusu var"
  
  şimdi bu katliamın yürütücüsü, çocuk öldürmeyi iyi bilen insan türkiye'ye geliyor ve devletin bütün kademelerinden hürmet görüyor, anıtkabri ziyaret edip mozoleye kanlı çelenk koyuyor. işte utancın fotoğrafları:
  
  http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/…31366&p=20&rid=2
  http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/…=31366&p=5&rid=2
  
  daha sonra da hürriyet gazetesi işbirliğin ifşasını yapıyor utanmadan:
  
  <<ankara ve tel aviv arasındaki askeri işbirliği projeleri gerginliğe rağmen sürüyor. wall street journal’da görüşlerine yer verilen analistler iki ülke arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi için asıl çabanın ordulardan gelmesinin şaşırtıcı olmadığını savunuyor.
  
  çünkü 1990’lı yılların ortalarında kurulan askeri işbirliği türkiye-israil ittifakının temel taşını oluşturuyordu. o dönemde türkiye’nin, israil’den aldığı ileri askeri teknoloji ve istihbarat pkk’yla mücadelede kilit rol oynuyordu. iki ülke arasında 20’den fazla askeri anlaşma imzalanmış, ortak tatbikatlar düzenlenmişti.>>
  
  ve davutoğlu açıklama yapıyor: "bizim için kriz sona ermiştir"
  
  yeni yayımlanan bir yazı, bu işbirliğinin ne düzeyde olduğunu daha açık gösteriyor:
  
  <<israil ve türk savunma kuruluşlarının ilişkileri mümkün olan en üst düzeyde. iki ordunun komutası arasında belirli ideolojik yakınlıklar olmanın ötesinde, (...) iki ülkenin generalleri gerçek dostlar. dahası, israil'in savunma sanayi türkiye'den gelecek siparişlere dayanıyor, yıllık bir milyar dolar.>>
  
  işte türkiye israil ilişkilerinin manzarası!
  işte müslümanlara model oluşturması beklenen ılımlı islamın politikası!
  yok mu tek kelime edecek, bu işbirliçiliğe karşı çıkacak kimse?!