• sakıp sabancı müzesi ile akbank arasında gala-salvador dali vakfı işbirliğiyle 19 eylül 2008-19 ocak 2009 tarihleri arasında düzenlenecek olan sergidir...salvador dali'nin yağlı boya tabloları, çizimleri ve grafiklerinden oluşan yaklaşık 270 eserin yanı sıra el yazmaları, fotoğraflar ve çeşitli belgelere ev sahipliği yapacaktır...

    gitmek isteyeceğimdir ben buna.

    http://www.hurriyet.com.tr/kultursanat/8530709.asp
  • insanın içini kıpır yapan sergi, pek şukela.
  • picasso ve rodin sergilerinden sonra "yürü be sabancı!" demek istediğim sergidir. yürü be sabancı!

    *
  • tarihleri 20 eylül 2008 - 20 ocak 2009 şeklinde düzenlenen, epeyce heyecan ve beklenti yaratmış sanat hadisesi.
    küratörü montse aguer teixidor, sergiyle ilgili olarak; "sergi, eşsiz, yenilikçi, yetenekli ve farklı bir sanatçı olan salvador dalí'yi, ilk kez istanbullularla buluşturacak. bu evrensel ve provokatif sanatçının düşüncelerini, saplantılarını, ikonografisini ve olağanüstü sürreel dünyasını herkesin anlayabilmesini, daha yakından tanımasını sağlamayı amaçlıyoruz." diyor.

    sergiden seçmelerin de görülebileceği tanıtımı için bkz,
    http://muze.sabanciuniv.edu/…php?lngexhibitionid=84
  • gözlerimin ve yüreğimin heyecanla beklediği sergidir.
  • http://www.daliistanbulda.com/
  • çok da ayrıntılı olmasa da keyifli bir kaç saat geçirmek için gidilesi bir sergi.
    picasso sergisinden daha iyi.. en azından abuk sabuk güvenlik önlemleri yok ve bildiğiniz 2-3 dali resmini görebiliyorsunuz -saçma sapan kilim desenleri eskizler falan yok sırf yani-.
    ancak 1 katı sadece dali fotoğraflarından, 1 katı ilahi komedya için çizilmiş suluboya resimlerden -ki ben pragda bir sergide görmüş idim- oluştuğundan dişe dokunur tek bir kat var diyebilirim dali resmine dair.

    destino diye bir çizgi film var ki -dali ve disney'in birleşmesi- ama mutlaka mutlaka izleyiniz.
    (endülüs köpeğini de gösteriyorlar. ancak destino bence serginin en hoş kısmı.)
  • çok az sayıda yağlıboya eser barındırmasına rağmen, dali'nin elinden çıkmış yüzlerce tarama ve suluboyayla insanı heyecanlandırmayı başaran sergidir. şahsi favorim mukavva üstüne karaladığı freud portresi oldu.
  • (bkz: ankara'da bir sürrealist melih gökçek)
  • gerçek salvador dali hayranlarını biraz hayal kırıklığına uğratıcak sergidir. ilk açılmasıyla beraber koşup gitmem bir oldu ama görmeyi umduğum eserleri göremedim maalesef biraz daha az dergi, günlük ya da makale olsaydı ama biraz yağlıboya görebilseydik keşke.
    özellikle atomik leda dan bu kadar bahsedilirken * kesinlikle burdadır diye düşünmüştüm sonra eskizinin yanına konulanının roproduksiyonu olduğunu görmek sinirimi bozdu.
    evet oradaki yazıları dalinin yazmış olduğunu bilmek, onun elinden çıkmış eserlere bukadar yakın olabilmek gerçekten inanılmaz bir haz veriyor ama maalesef ssm bu roproduksiyon olayını biraz fazla abartmış.

    ayrıca sergi kapsamında yapılan konferanslarda dili ispanyolca olanlardaki simultane çeviri olayı kesinlikle berbattı.
hesabın var mı? giriş yap