• hagop baronyan tarafindan yazilmis, 19 yy'in ikinci yarisinin istanbul'unu anlatan eglenceli kitap. kitabin ermenice'den cevirisi p. hilda teller babek tarfindan yapilmis ve 2014'de can yayinlarindan cikmis.

    idefix'ten yaptigim bir alisveris sirasinda, bedava kargodan yararlanmak icin sepetimi doldurmaya calisirken karsilastim bu kitapla (yani kendim kesfettim). sahsen yasadigim sehir ile ilgili kitaplari okumayi sevdigim icin. ozellikle boyle eski donem anlatildiginda, tanidigim, bildigim yerler olunca daha cok seviyorum. bu kitap da benim icin eglenceli ve o donemdeki insanlarin hayatlari ile ilgili bilgi verici oldu.

    ermeni halkin hayatiyla ilgili yazmis olmasina ragmen, sonucta hep beraber yasanmis oldugu icin turklerin de onlardan farkli olmadigini dusundum okurken.

    yazar, toplumsal sorunlari mizahi bir dille anlatiyormus eserlerinde. bu kitapta da istanbul'un 34 mahallesinde yasayan ermeni halk ile iligili dusuncelerini eglenceli bir dille anlatiyor.

    ornek verecek olursam;

    "pera (beyoglu): pera'nin sinirlari; doguda kumarbazlik, batida gosteris, guneyde musriflik ve kuzeyde sahtekarliktir.

    artik boyle sinirdaslarin olduktan sonra, rahat yurekle hayatini yasa.

    bu mahalle istanbul'un paris'i... tabii paris kendini asagilanmis saymazsa adinin beyoglu'yla ozdeslesmesine.

    ................................."

    "ortakoy: oncelikle bilinmelidir ki buraya girmekte zorluklar vardir -sozum sereflilere, hirsizlara degil- ama buradan cikmak daha zordur. bati'nin sorunlariyla -dogu kulturundeki bircok yer icin soylendigi gibi- yapilanmis bir koy. ortakoy'e iskele tarafindaki yoldan girmek istersen alti tane muhtesem tuvaletin kokusu hemen hissedilir. anlasilan ortakoy'de yasayan biri icin hassas bir burun, buyuk bir sorun. dag tarafindan inmeyi denersen, yaninda guvenlikciler getirmelisin ki hirsizlardan yakani kurtarasin. sayet besiktas tarafindan gelirsen gecen yilki yangindan kalan kullerin dolmamasi icin gozlerini mendille baglamalisin. bu koye girmenin guvenli yolu tayyareyle inmektir derlerse de, benim icin en guvenlisi hic girmemektir.

    .................................."

    not: genelde, herkesin bilmedigi ve sevdigim seyleri paylasmam ama icimden geldi, iyi gunumdeyim bugun. bu kitabi paylastim.
  • hagop baronyan'ın istanbul'u 34 mahalleye bölerek birbirinden farklı yaşam öykülerini anlattığı eseridir. yazar, istanbullunun ekonomik ve sosyal sıkıntılarının yanında ermeni yetkililerin ermeni halkının sorunlarına kayıtsız kalmasını da mizahıyla pek güzel eleştirmiştir.
  • kadıköy için: "zamanında tenha bir ovaydı bu köy. avcılık meraklısı birkaç avrupalı, köyü ava uygun bularak yerleşti." demiş baronyan. işte tarihin devreye gitdiği an: demek ki avrupalılar buraya yerleşmese, kadıköy bugünkü kadıköy olmayacak.

    19. yy. da istanbul'un belli başlı 36 mahallesinde ermeniler ne durumdaymış, az-çok fikir edinmek adıma okunası katalog mahiyetinde kitap.

    öte yandan, hicvi seven birisi olarak okurken keyif alacağımı düşünüyordum, fakat düşündüğümü bulamadım.

    yazılar kısa kısa ve çoğunlukla halka dair tanıtımlar hâlinde olsa da konuya herhangi bir şekilde ilgisi olmayan bir kişi için, kitap sıkıcı gelebilecektir.

    konuya ilgisi olanlar ise okumalı derim.
  • dipnotlarında bile bir çok önemli bilgi barındıran ve 19. yy istanbul’unda ne tarz bir yaşam olduğunu az çok öğrenebileceğiniz bir kitap. az çok dememin sebebi ise sadece belli başlı mahalleleri içermesi ve bu yerlerdeki ermenilerin okul, kilise ve gündelik hayatlarıyla ilgili olması.

    bir günde rahat rahat okunabilecek keyifli bir kitap.
hesabın var mı? giriş yap