• istifa etme sebebini anlatir soyle ki:
    10.05.2005 tarihi itibariyle siktiri boktan mueessesenizdeki xyz pozisyonlu gorevimden akil fikir uyusmazligi, siyaseten dogru ahlaken yanlis kararlariniz, olmayan sosyal haklarim, egosantrik mudurum, zekasiz elemanlarim, beceriksiz sekreterim, bana yetmeyen maasim, 12 senelik terapiyle duzelebilecek ruh sagligim ve daha hatirlayamadigim bin sebepten dolayi istifamin kabulunu rica ederim.
  • gayri resmi nedenlere bağlı olanları da vardır:
    hiçbir istifa dilekçesine paralelinizdeki çalışma arkadaşlarınız tarafından gün aşırı kandırıldığınızı, yardımcınız tarafından dipçiklendiğinizi, nedeni bilinmeyen intikam duygularından güç bulan ekip üyelerince itilip kakıldığınızı yazamazsınız. yazarsanız size basenleriyle gülerler sonra.
    o yüzden; özel sebepler, maaş sorunu, görev tanımı belirsizliği gibi klişeleri dillendirmek daha anlaşılır olacaktır. gerisi kafa karıştırır... bırakın içinizde kalsın...
    ayrıca ben derim ki: istifa sonrası had bildirmek, bildirenin haddini daraltma riski taşır.
  • istifa etmenizin altında yatan esas ve bu esasa bağlı çevresel sebeplerdir.
    artık çalışıyor olmak istemediğim bir işletmede kimin neye neresiyle güldüğü beni nasıl ilgilendirsin, pekala "içtiğimiz çayı hesaplayan idari işler müdürü olacak eksik etek, balon idareci" gibi sıfat tamlamaları kullanabilirsiniz.rahat olun.

    ulan zaten basıp gidiyorum, daha neyin hesabını yapacağım?
  • en sade ve belki de en etkilisi gördüğüm lüzum üzerine olsa gerek zira ne sorguya yer bırakır mevzu uzar gider,
    gayet şık ve etkilidir.
  • temel kavramlardaki sorun en haklı gerekçedir. güven zedelenmiş veya dürüstlük gibi temel değerlerde ortak nokta bulunamamışsa istifa tercih olmaktan çıkar artık mecburiyettir.
  • dostlarla geçmişi yad edince aklıma düştü. 4 yıl önce, ayda 7.000 kazandıran işimden, “bıyığını kes” talebi nedeniyle istifa etmiştim.

    pişman mıyım? değilim elbette. fakat bıyığımın temsil ettiği görüşün ahlaksızlığı kanıma dokunuyor.
hesabın var mı? giriş yap