*

  • -"kardeşim ben alacağım malı bilirim ya da bilmeden girer kendı zevkime göre seçmek ısterım, o zaman senden beden renk vs ıchın yardım isterim, ha yok alacagım mal hakkında bilgim ya da mevcut fikrim yoksa sana soru soracak kadar medeni cesarete sahibim" yazılı pankartlarla alıshverışe çıksak, huzuru bulur muyuz?- sorusuna cevap arayan bir seminerin sloganımsı

    bu slogana mahal vermemek için satış görevlilerine "geciyodum turladim" diyerek, onun algılaması için geçecek olan süreyı özgürce bakınmak/beğenmek/karar vermek kullanabiliriz
  • satis gorevlilerinin, tezgahtarlarin ic kiymadaki basarilarindan dolayi kisinin kendi kendine dukkan cikisi mirildanabilecegi iç cekme cumlesi.iç çekmemek mumkun olmuyor çogu zaman cunku bu sahane arkadaslarimin bir cogu asil kimliginden ne noldugundan ne yaptigindan habersiz olup, almadiginiz her urun icin size kusme egiliminde oluyorlar.surat sallarlar,madem almayacaktin ne oyaliyorsun bakisi atarlar.koçum sen proletersin be kendine gel, sattigin malinda senle hiççç alakasi yok ondan kaprisini sakla diyesim geliyor hepsine birden.piyasanin harika yurusune bir sey diyemiyorum ben helal valla kraldan cok kralci yapiyor herkesi nasilda inandirarak hem de.helal helal,operim gozunden kapitalistim the küresel dünyam.
  • her ne kadar proleter yapili bi insan olsam da içimde hep bir yildiz kenter aristokrasisi tasirim. yani sokaklari süpüren belediye görevlisinden, bardaki tuvaletçiye kadar herkes "siz" dir benim için. lakin ne yaparsam yapayim; gözlük takayim, makyaj yapayim, nakit parayla gideyim olmuyor; bir satis görevlisi için hala "siz" olamadim. -ne bakmistim canim?" dan bir adim öteye gidemedim.

    artik satis görevlileri ile aramda 10 yila varan yas farki var, artii kumas pantolonumve ceketim falan da oluyor, kendimden emin giriyorum dükkana ve hep ayni hazin son "-ne bakmistin canim?-"

    alacak can bakmistim! azrailim ben.
    kuyruk gibi takil pesime, bir huzurlu gezemeyeyim dükkani, düz spor pabuçlarim ve sade bluzume bakarak hiç kafa yorma ve kiç çatalina kadar açik fantazi gece kiyafetleri göster bana, elini tokama götürüp -nerden aldin?- diye sor, saçlarimi çekistirip kendi rengi mi diye bak, ben istedigim kadar beyaz diyeyim sen inatla -yesili var süper- diye buldugun her yesil seyi bana yamamaya çalis, sonra da niye hizla çikip gittim diye bana söylen..

    muhtesem valla... hayatta hep olmak istedigim noktada bunlar, asmislar tüm dünyevi meseleleri.

    ben de geçen gün direktörü gördüm yemekhanede; -aaa canim sen neden tavuk yemiyorsun, çorbayla karin mi doyar?- dedim -kafa da kellesiyor ha- diye sakalastim. sandalyemi çektim masasina oturdum, tatlisindan tirtmaya basladim. -ya dedim illa ithalat diye tutturuyorsunuz ama bence biz yapmiyalim bu kadar ithalat, hem bana da zor oluyor, gel biz lokanta isine girelim- dedim.

    yaaaa sayin satis görevlisi, birlesin kuaförlerle, politikaya atilin. baskanlik sistemi gelsin ülkeye. zaten kralsiniz. ulan biz herkes esit derken saygi sevgi çerçevesinde esit dedik, cikletle laf anlatma hususunda degil.
hesabın var mı? giriş yap