• al bundy'nin fransızlara duyduğu tiksinmenin mantıksal açıklaması olarak sarfettiği cümle.
  • al bundy'nin bizzat yazıp ilan ettiği dokuz emirden bir tanesi.

    su sekildedir:

    - those are your ten commendments!
    - but al.. there are only nine...?
    - those are your nine commendments!
  • dogrulugu tecrubeyle sabit olan soz obegi. al bundy'nin bilgeligi, fransa'da yasamamis olmasina ragmen fransizlar hakkinda bu kadar basit ve dogru bir kaniya varmasini saglamistir. paris'te gecirdigim her gun kendisini saygi ve hurmetle aniyorum.
    (bkz: al bundy)
    (bkz: married with children)
  • bir amerikalıdan duyulmadığı sürece tebessüm ve dahi sempati ile karşılanası söz, hatta tavır.
  • al bundy'nin düşündüren özdeyişlerinden biri. ben bilerek ve isteyerek fransız olmuş 1 kişi tanımıyorum gerçekten de.
  • (bkz: no ma am)
  • fake as a french kalıbıyla desteklenen al bundy özdeyişi.
    hatta (bkz: fake french)
  • yeni yeni fransızca öğrenen bir kişinin bu lafı sarfetmediği gün yok gibi birşey kanaatimce.
    kendi adıma,la dediniz lö dediniz sustum,doksana yirmi çarpı dört artı on dediniz hadi dedim ağzımı bozmayım.da yani benim de bir sabrım var, gazoza gezöz diyen bir halkı daha fazla koruyamayacam. gezöz ne lan, valla tiksinti geldi.
  • hakli olan varsayimdir. kulturlerini adeta bir aryan irki olarak gorup diger kulturleri asagilarlar. adama sorarsin en sevdigin fransiz yemegi diye, hepsi der. yetemezsiniz kulturel olarak bu adamlara. en azindan onlarin kulturel teorisi bu. o yuzden bostur fransiz olmak, fransiz'a fransiz kalip fransiz olup cikip fransizlasmisinizdir bir bakmisiniz.
  • al bundy’nin tüm kitaplara geçmesi gereken vecizesi. doğruluğu defalarca şahsım tarafından test edilip onaylanmış tespiti.
hesabın var mı? giriş yap