• uretilmesinde kendilerinin emegi olmayan bir ideolojik ogretiyi evrensel saf bilim sayip, nihai bir malmi$ gibi ithal etmekte sakinca gormeyen akil* aydin(larimiz)/profesor(lerimiz); evrenselligin belki de en etkin jokeyleri olsa gerek. evrensel bilim olduguna inandiklari soz konusu nihai mali/ideolojiyi/bilgiyi di$aridan ozellikle anglo-sakson/kapitalist hegemonyadan ithal etmekle yetinmekteler.

    “$ayet universitelerimiz ithal urun satan birer i$letme ise bu ulkenin kalkinmasini saglayacak olan nedir?”

    “toplumsal ya$amin temel ta$larindan olan ilim/irfan yuvasi universitelerin var olma sebepleri nelerdir?”

    “profesor(lerimizin) birer piyon olmaktan cikamadigi bir ulkede egemenligin o millete ait oldugundan ne derecede bahsedilebilir?”
    elbetteki tabloya sadece profesorler acisindan bakmak yaniltici olacaktir. bilimin satin alinmasinda ki diger etken ise ba$li ba$ina din somurusu ve anti-laik toplum duzenin yarattigi bilimi guduleme baskisidir.

    gecmi$ine hapsolan toplum yobazla$maya yuz tutmu$ demektir. feodal toplumda halk siniflara ayrilir ve hiyerar$ik bir yapi vuku bulur. burada serf ya da koylu, kendisi de bir ust lorda bagimli olan ve onun tarafindan korunan bir malikane lordu tarafindan korunmaktadir. boylece sistem kral da son bulmakta ve en sonunda da kralin bagli oldugu din adamlari soz hakkina sahip olmaktaydi. bu $ekilde din bir baskilama araci olarak kullanilmakta, insanlarin cehaletinden faydalanarak elzem olan serveti elde etmekteydiler. burada ki temel amac halkin cahil olmasi gerektirmekteydi. $ayet okuyan, dusunen ve ogrenen halk somurulemezdi. bu noktadan hareketle din adamlari bilimin, dinin gudumunde olmasi gerektigini canlari pahasina savunmaktaydilar.

    yukarida anlatilanlarin i$iginda laik bir duzenin, toplumun refaha kavu$abilmesi icin mutlak $art oldugunu soyleyebiliriz. hatta soyledim bile. burada dinsizligin propagandasi yapilmamaktadir. asil soylenmek istenen ikisinin bir birinden ayri alanlarda incelenmesi gerektigidir. dolayisiyle her birey kendi dinini ya$amalidir.

    peki bunu kime gore neye gore soyluyoruz..neden bilim tek yoldur diyoruz.

    “en hakiki mür$it ilimdir”
    m. k. ataturk

    neymiş; tek gercek ciki$ yolu bilimmi$.

    kocaman bir ayrica;

    ryu arkada$imiz #12941656 nolu entrysinde bu konuya bilimsel veriler eklemi$ ;

    ---toplumun en az yarısının bilimden çok kutsal kitaplara güvendiği ülkemizde laik sistemin korunması bilimin geleceği açısından bir zorunluluktur
    batı toplumları içinde dindar olduğunu belirtenler arasında en yüksek oran %90 ile abd'de bulunmuştur. ilginç olarak abd'de dindar olduğunu belirten bilim adamlarının oranı ise %40'ta kalmıştır.

    islam konferansı örgütü'nü (iko) oluşturan 57 ülkede 1.3 milyardan fazla insan yaşamaktadır. bu ülkelerin arasında dünyanın en fakirleri bulunmaktadır ve yaklaşık yarısı gelişmekte olan ülkelerdir. bu ülkelerden en zenginleri elbette körfez ülkeleridir.

    suudi arabistan, katar ve kuveyt ülkesel gelirin sadece %0.2'sini bilime ayırmaktadır. bu ülkelerin silah alımına ayırdığı pay ise %7 civarındadır. gelişmiş ülkelerde bilime ayrılan pay %2.3'tür. türkiye'nin bilime ayırdığı oran da %1'in altındadır. 2003 yılında uluslararası bilimsel yayınlar incelendiğinde gelişmiş ülkelerde bir milyon nüfusa ortalama 137 yayın düşerken, iko ortalaması 13 olarak bulunmuş ve islam ülkeleri arasında bir milyon nüfusa 107 yayını geçen ülke olmamıştır. uluslararası yayınlara bakıldığında türkiye'den yapılan yayınların diğer islam ülkelerinin yayınlarından farklı olarak fazla olduğu ve artış eğilimini de sürdürdüğü görülür.

    türkiye en iyi 500 üniversite listesinde de farklı olarak öndedir. yayın sayısı artan bir diğer islam ülkesi ise iran olup, yayın sayısı türkiye'den yapılan yayınların 1/3'ü oranında kalmaktadır.
    türkiye'yi diğer islam ülkelerinden ayıran en önemli özelliği sahip olduğu demokratik ve laik sistemdir. iran ve mısır örneklerinde olduğu gibi dinin toplum üzerindeki baskısı arttıkça bilim darbe yemektedir. toplumun en az yarısının bilimden çok kutsal kitaplara güvendiği ülkemizde laik sistemin korunması bilimin geleceği açısından bir zorunluluktur---

    dinin gudumundeki frenlenen bilimden sonra, gelelim yolumuza ta$ koyan diger etmene;

    dunyada; kapitalist sistemin savunuculari her zaman diger sistem savunucularindan bir adim onde taraf bulmu$. bunun en onemli sebebi akademisyenlerin agzindan bilim literaturune saldigi kavram bulmacalaridir. bu sayede kapitalizmi uysal bir kedi gibi gostermi$ler adeta hepimizi ayakta sikmi$lerdir.

    yanda$ akademisyenler tarafindan yaratilan bu ideolojimsi ogretiler ulkemiz universitelerine pazarlanmi$ ve oldugu gibi kendi ekomomik yapimiza hatta daha korumasiz bir $ekilde uyarlanmi$tir.(bkz: tam rekabet piyasasi)

    """"o zaman $oyle demek daha dogru olacaktir. amerikadaki bir profesorun agzindan dokulen ballar, duydugu bir fikrayi kahvede anlatir gibi slayttan anlatan profesorlerle gelip bizim anfilerimizin duvarlarinda yankilanir."""""

    ta$eronla$mi$ bilimimizi yeniden ayaga kaldirmak mevcut nesile baglidir. bunun yolu sevgili okur/yazarlar verilen bilgi ile yetinmeyerek daha fazlasini istemekten gecmektedir ve unutulmamalidir ki; "bir bilgi ancak, neden sorunuza cevap verdiginde sizin olacaktir."
hesabın var mı? giriş yap