• (bkz: cekicilik)
    (bkz: atıcılık)
    (bkz: binicilik)
  • özgüven eksikliği ile doğrusal bir bağlantıya sahip kavram.
  • "7/ix* p.'nin* iticiliği. bütün itibariyle epey akıllı uslu bir adam. öteden beridir karakterinde ufak ama can sıkıcı bir boşluk var, işte tam da o boşluktan bir sürüngen gibi dışarı vuruyor tüm varlığıyla, onu sürekli izleyince görülebiliyor şimdi bu." franz kafka - briefe an felice
  • bazen çok net sezilmeyen şeydir bu.
    "ya bi kanım ısınmadı benim bu kadına/adama" oluruz, ama adını koyamayız. laf aralarına sıkıştırdığı şeyler olabilir, ne biliyim insanlara böyle bi tepeden bakıvermesi olabilir, hatta konuşurken insanın gözüne bakmıyor olması bile olabilir. bi türlü "lan neyi gıcık ediyo beni acaba" diye ararsın hatta, netleştiremezsin.

    bazen de, bayağı elini gözüne sokar gibi bağırır bu iticilik.
    bir insana iticilik kazandırmakta en başarılı şey ego sahibi olmaktır benim gözümde.
    sürekli kendinden bahsetme (duramamacasına), sürekli kendini övme (müthiş zekiyimdir, çok başarılıyım, acayip yetenekliyim, mükemmel babayım/anneyim), sahip olduklarını övme (araba, ev, güzellik, vücut vs), ve başka şeylerden konuşulsa da konuyu illa -ama illa- bunlara getirme. bir "benbenbenbenben" durumu.

    benim gözümde aslında kendinden hiç memnun olmayan ve bunu bir biçimde saklamaya çalışan biri oluyor o insan. ki epey zavallıca, itici olmasının yanı sıra.
  • duruma göre değişen bir şeydir itici olma. mesela yazı dilinde oldukça itici, yüz yüze oldukça cana yakın, sıcakkanlı izlenimi veriyorum genelde.

    yazıda sağ beyin de işin içinde, konuşmadaysa sol beyin hakim. demek ki sağ beynimde iticilik var.

    sağ beynim fazla egoist, sol mülayim. egoizm kaynaklı bir iticilik yani bu.

    --- spoiler ---

    bu türden bir üretim sürecini açıklığa kavuşturmak için ayrık beyin hastalarıyla yapılan başka bir deneye göz atalım. daha önce gördüğümüz gibi, sağ ve sol yarımküreler birbirine benzese de tıpatıp aynı değildir. insanlarda belirli bir dili konuşmak için gerekli becerinin çoğunu sağlayan sol yarımküre, hissettiklerini sözcüklere dökebilirken, suskun olan sağ yarımkürenin düşüncelerini iletmesinin tek yolu, sol ele işaret etme, uzanma ya yazma komutlarını vermesidir.
    (bkz: incognito)

    --- spoiler ---
  • biraz geç farkına vardığım bi gerçek var: bir hedef belirleyip bu uğurda yola düşen bi insan, mutlaka birilerine itici gelecektir. hedefin iyi ya da kötü olması fark etmez. bunu kabullenemeyen, her duyduğuna kulak asıp yoluna devam edemeyen, bir arpa boyu yol alamaz.

    yapıcı eleştirileri, merhametle karışık ikazları duymazdan gelmek de tehlikeli elbette. neticede insan insanın aynasıdır. ama her ayna düz değil, tümseği var çukuru var. hem her ayna düzgün sırlanmış da değil. cam gibi göstereni var, bulanığı var. aynada gördüğünüz yansıma, çoğu zaman sizden ziyade aynaya dair bir şeyler anlatıyor.
  • bazı kadınlarda var bu durum, garip bir sekilde ruhlarına islemis oldugunu dusunuyorum yıllar boyu degismediklerine sahit oldugumda. özellikle olaylara/durumlara karsı tepki olarak verilen mimikler/bakıslar vesaire, evlerden ırak.
  • her konuya muhalefet olup ortamı bozan insan başı çeker.
hesabın var mı? giriş yap