• başbakan'ın, kızılcamam kampında söylediklerinden çıkardım. beyefendi tophane olayları sonrası konuşulanlara değinirken "ittihatçılıktan" yakınıyor:

    "..kendilerinin empati kurduklarını, korkuları, tedirginlikleri anlamaya çalıştıklarını, özeleştiri ve muhasebe yaptıklarını dile getiren erdoğan, istanbul büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemde de "otobüslerin ikiye bölüneceği, bir tarafta başı örtülülerin, bir tarafta başı açık olanların bulunacağı" iddiasının ortaya atıldığını, 4.5 yıllık belediye başkanlığı döneminde hiç böyle bir şeyin de yaşanmadığını söyledi. erdoğan, "trenden bir kızcağız düştü, 'işte bak demedik mi, işte kızı trenden attılar'... bakın, 58-42 hemen ardından 1-2 olay yaşandı, işte tophane olayı, hemen faturayı buraya kestiler, 'bak 58'in şımarıklığı' dediler. kafa aynı kafa" dedi.

    sadece 15-20 sene içinde değil ittihat ve terakki dönemine gidildiğinde dahi aynı şeyin görüldüğünü bugün de aynı şeylerin yaşandığını, zihniyetin değişmediğini, aynı zihniyetin bugün de olduğunu ifade eden erdoğan, "inanın gazete başlıklarına bile bakın, aynı cümleleri göreceksiniz, manşet, sürmanşet, birbirine yakın, aynı. bazen şablon. bunları göreceksiniz" diye konuştu.."
    http://www.aksam.com.tr/…an_onemli_aciklamalar.html

    kuşkusuz hakkıdır hakka tapan erdoğan'ın ittihatçılıktan yakınmak. öyle ya azınlıkları ülkeden kovmak faşistlikti diye de haykırmıştı ak partili beylerbeyimiz. hatırlayalım; tutarlılık abidesi akp'liler, bir sene evvel yine kızılcahamam otağında toplandığında, sonradan partiden istifa edeceği söylentileri çıkan reha çamuroğlu, "ittihat ve terakki'nin üzerimize sıçrattığı pisliklerden temizlenmeliyiz. korkuyla yapılan siyaset onur öymenler yaratır" diyen zeynep dağı karşısında nasıl gürlemişti?

    "meclis'in meslek hanesinde ‘tarihçi' yazan bir milletvekili olarak söylüyorum, zeynep dağı'nın sözleri densizliktir. cumhuriyeti ittihatçılar'a borçluyuz. bu densizlikler artık dursa iyi olur..atatürk, ismet inönü, mehmet akif ersoy da ittihat terakki'ciydi. sultan abdülhamit döneminde bu memleketin mürekkep yalamış tüm isimleri ittihatçı'ydı. bugün türk milleti varsa ittihatçılar sayesindedir. ittihatçıların üzerimize pislik sıçrattığını söylemek densizliktir, cehalettir.."

    ermeni meselesini "milli gurur" meselesi haline getiren yüce başbuğ erdoğan da aralarındaki tüm anlaşmazlığa rağmen çamuroğlu'ndan geri kalmamıştı: (bkz: benim ecdadım soykırım yapmaz). soykırım inkarını bilimsel bir kuram inceliğiyle sunan başbakan'ın kabinesinden hiçbir farkı yoktur. zamanında ermeni konferansı için "bizi sırtımızdan bıçakladılar" diyen 301 cemil de, rum ve ermenilerle milli olamazdık buyuran savunma bakanı da, işine geldi mi kadın da olsa çocuk da olsa gereken yapılacaktır diyen ulu önder recep tayyip erdoğan da, haliyle akp'de örgütlü siyaset de ittihatçılığın hasını kalbinde taşımaktadır.

    önündeki kitleleri kafalamak için 12 eylül mağduriyeti telallığı yapan, bir taraftan katledilmiş solcuları anarken diğer taraftan muhsin başkanına selam çakan, demokrasi-insan hakları gibi kavramları diline dolarken hükümetinin bürokratları aihm'ye hrant dink nefret söyleminde bulundu savunması postaladığında habersizleri oynayan başbakanın ittihatçı zihniyetten yakınması şüphesiz fotoğrafı tamamlıyor. ne demişti yıldırım türker?

    "milletimizin en büyük ihtiyacı ekmek-su değil utanç duygusudur"
  • başbakan bunu normal karşılamalı. istibdat zihniyeti devam ettikçe ittihat ve terakki zihniyeti de devam edecektir.
  • keşke ittihat ve terakki mensupları kadar vatansever insanlar günümüzde hala olsaydı.
hesabın var mı? giriş yap