• offspring'in kendi kanaatimce en kötü ve asıl piyasa olan albümü. bu albümde şirket değişiminin etkisi ve hatta bizzat şirketin baskısıyla (kendileri "yok ööle bişii" deseler de) mümkün mertebe piyasa yapıcak çok satıcak bişiy yapmaya çalışmışlar ama punk bünyeye aniden akıtılan popülerizm şokuyla yaptıklarını yapıcaklarını ellerine yüzlerine bulaştırmışlar,buna rağmen içinden amazed gibi, mota gibi az kişinin farkettiği güzellikler türemiştir. (bkz: farkedilmemiş offspring şaheserleri)
  • uzerinde ne anlama geldigi konusunda degisik fikirler yurutulen, muhtemelen x ray on the mankind gibi bi msj barindiran offspringin sapitmadan once cikardigi en iyi iki albumden birisi.digeri (bkz:smash)
  • bu offspring albumunun sarkilari;
    1.disclaimer
    2.the meaning of life
    3.mota
    4.me & my old lady
    5.cool to hate
    6.leave it behind
    7.gone away
    8.i choose
    9.intermission
    10.all i want
    11.way down the line
    12.don't pick it up
    13.amazed
    14.change the world
  • gereğinden fazla güzel parça içeren '97 çıkışlı the offspring albümü.
  • offspringin gerçekten farkedilmemiş ve de öyle kalmasını umduğum albümü..insanlar farkettikçe grupları ne şekle sokuyolar hepimiz görüyoruz..
    (bkz: mor ve ötesi)..
  • 1997 çıkışlı the offspring albümü. bu albümü dinlediğim zamanlar, o anların şartları ve bugün dinlerken aklıma gelenler ve kafamda canlananları göz önünde bulundurduğumda tüylerimi diken diken eden, müzikal anlamda olmasa da, manevi anlamda hayatımda çok önemli bir yeri olan bir albüm.
  • manası "adamın* üzerinde hiç bir şey* yok" olan albüm ismi. zira ixnay, pig latin denen amerikan kuş dili'nde "nix" kelimesine karşılık gelir.
    içinde amazed'i barındırması bile saygı duyulası hale getirmektedir bu albümü.
  • lise yıllarımda arka sıra arkadaşımın bana hibe etmesiyle en iyi albümlerimden biri olarak yerini almış şimdiki offspring şarkılarına oranla daha keyifli parçalar içeren nadide eser.

    zamanında arabada açtığımda babamın foça yollarında son sürat virajlara daldığını, tedirgin ralli tecrübeleri yaşattığını görünce yalnız dinlemeye karar vermiştim. (bkz: pehey)
  • ahh ahh lise yıllarımın vazgeçilmez albümü.. ortaokul da olabilir, bilemedim şimdi. herhalde orta son-lise 1 zamanları falan olsa gerek.. ne dinledim be ben bunu, kaset eskidi.

    neyse, gene böyle hafiften "oryantell"* esintiler içeren parçalar barındırırdı. (bkz: me & my old lady)

    intermission ise bir dönem okan bayülgen'in zaga'sının tanıtımlarından çalardı yanlış hatırlamıyorsam, her duyduğumda ekran başında koşardım gene, tüm gün dinlememe rağmen albümü.

    all i want çok gaz parçaydı, deli hoplar zıplardık. (bkz: pogo)*

    change the world'ün devamı, bir sonraki albümde (bkz: americana) da icra edilmekteydi. (bkz: pay the man)*

    gone away'in depresif bir hali vardı, belki de o yüzden -o ergen yaşlarda- en sevdiğim buydu.

    velhasılı kelam, sevdiğim bir albümdür hala, ama ne zamandır dinlemedim, bir tozunu alsak kasedin*, walkman'i de tamir etsek iyi olacak. çünkü şunu görüyorum da, tüm albümleri bende komple mp3 olarak bulunmasına rağmen, ne zamandır dinlememişim the offspring'i.
  • satın aldığım ilk albüm olur kendileri. yanlış hatırlamıyosam o dönem all i want'ın klibi dönüyodu televizyonda, şarkıyı dinler dinlemez hemen koşup kasedini aldıydım. şu an kafamı geri çevirip kaset sepetine baktığımda en üstte duruyo hala namussuz. hey gidi be.
hesabın var mı? giriş yap