• en ünlü otomatik cevaplarımızdan biri... "rahmetliyi nasıl bilirdiniz" sorusuna tek ve -nedense- en ideal yanıt... cenaze namazlarının mutlu sonu...
  • biten yolculuk için 'yine bekleriz' diye kapısı açık bırakılamayacak olan söz.(bkz: the end)
  • büyük sahtekarlık.
  • aslı serin şiiri.

    ben bugün ölmedim hayret, bazen ölünmüyor.
    bir adam doğrarken kendini ölmüyor mesela, ölse iyi.
    hayat ölünmeyen bir şey. onun niçin üzülüyorum.
    belki de hayat baya zeki bir şey.
    seçenek olarak alsa ölümü, yenileceğini bilen bir şey.
    vay çakal hayat vay, hiç böyle düşünmemiştim.
    hayatımın içine ettin olmayacak mesela; hayatım hayatıma koydun.
    hayatım karardı da bir hayat. kara hayat.
    ölmek olmadığı için hayat.
    ölüyorum saçma bir sözcük. böyle bir geçiş yok.
    hayattasın ve sigara içiyorsun.
    hayattasın ve acı çekiyorsun.
    hayattasın ve ölüm diyorsun.
    cehennemin dibini kimse görmedi hayatta.
    hayatta da göremeyecek.

    ben bugün ölmedim hayret, o adam da ölmedi ama
    doğrandı ve kalktı kaldırımdan.
    telefona “ölüyorum lan!” diye bağırıyordu.
    yalancı, hiç ölmedi. gözlerimle gördüm.
    hayat hay at yat ay tay ata ah…
    hayat içinde sözcükler barındığı için ağır belki, ölüm öyle mi?
    ölüm öl. basit. bu kadar basit.
    can çekişmek hayata dair. iç çekişmek, kafa çekişmek.
    hepsi hayat. çekişmek. kendinle ve ölümle.
    ölümün böyle dertleri yok. ölüm dertsiz bir şey.
    hayatla bir derdi yok.

    ben bugün ölmedim, hayret.
    müzikler dinledim ölümü anlatan, şiirler okudum
    anneannemi aradım: ölememekten geliyordu sesi
    kesmedi oturup yazdım: ölmek dedim bak kendine gel
    çok öfkeliyim bak ciddiyim dedim
    gülme öyle bıyık altından, sinsisin sen lan dedim
    buldun fıstık gibi hayatı yanaşıyorsun, akıllı ol dedim
    hayat kadın, ölüm erkek yani biraz kıllı ve kaba bir şey
    hem gıdıklayan hem tırmalayan, gıdıklarken kanatabilen bir şey
    hayat tarafından götü kaldırılmış bir şey
    bunların hepsini bir bir yüzüne söyledim.
    inanmıyorsanız gidin sorun
    onda şu kadarcık vicdan varsa doğruyu söyler.

    merhaba nasılsınız ben aslı, bugün ölüme naber lan dedim.
  • ingilizce dersleri:
    imam sordu: merhumu (merhamet edileni) nasıl bilirdiniz?
    cemaat üç kere şöyle dedi:
    for he's a jolly good fellow
    for he's a jolly good fellow
    for he's a jolly good fellooooow
    imam kızdı: ne diyonuz lan?
    cemaat bağırdı:
    which nobody can deny!

    ek 1 : https://www.youtube.com/watch?v=lcoyjd6z9h8

    fellow kelimesini yeni öğrendim... aklımda yer etmesi için bunu buldum... buraya da gitmedi ama neyse :)
  • - hakkınızı helal ediyor musunuz?
    - helal olsun..
    - ediyor musunuz?
    - helal olsun..
    - ediyor musunuz?
    - helal olsun..

    - nasıl bilirdiniz?
    - iyi bilirdik..
    - nasıl bilirdiniz?
    - iyi bilirdik..
    - nasıl bilirdiniz?
    - iyi bilirdik..

    ne anlamı var? niye bastıra bastıra üç kez tekrarlıyoruz? bakınca sanki tanrıya telkin gibi amacı var: "ey tanrım, biz bu adamdan razıyız, hakkımız helal, kendisi iyi birisidir, öte tarafta yargılarken aklında olsun, kanaat notu filan kullanırsın belki, affedici olursun.."

    yine de saçma. zira tanrı bu dünya için dört başı mamur bir yargılama sistemi kurmuş, herkese iki melek atamış, sadece yapıp ettiklerini değil, yapmayı aklından geçirdiklerini bile didik didik edip kaydediyorlar, tanrı kendine yakışır bir şekilde şaşmaz bir hukuk sistemi tesis etmiş, gerekli istihdamı sağlamış, adam hakkında yargısını verirken adamı tanıdıkları bile şüpheli kıçı kırık cami cemaatinin fikirlerini mi dikkate alacak? olası değil.

    aslında buradaki olay ölenle ve onun öte taraftaki akıbetiyle ilgili değil gibi, mesaj daha ziyade kalanlara. yani şu: "ey cemaat, şurada yatmakta olan adam artık öldü, bu dünyayı terk etti. içinizde bu adama karşı herhangi bir nedenden dolayı kırgınlık, küslük vb. besleyen birileri olabilir. bilmelisiniz ki, bu adamla olan sorunlarınızı çözme şansınız artık kalmadı, adam öldü. şu an, kendi ruhsal sağlığınız için yapabileceğiniz en iyi şey, adamın aslında iyi bir adam olduğunu, kırılmanıza neden olan şeyleri bilmeden ya da istemeden yaptığını, isteyerek yapmışsa bile sonradan buna pişman olduğunu düşünmek ve adamla olan hesabınızı tam da şimdi ve burada kapatmanızdır. bunu yapmazsanız, bu kırgınlığınız, küskünlüğünüz çözülmemiş bir halde içinizde kalacak ve artık asla çözülemeyecek olan bu dertleri üzerinizde bir yük gibi taşıyacaksınız. bu adamın sağlığı hakkında artık endişelenecek bir şey kalmadı, ama sizin sağlığınız için hala endişelenebiliyoruz, o yüzden affedin, hesabınızı kapatın, hafifleyin ve rahatlayın.."
  • herkes hakkında kararı allah verir.
    o görüleni de, görülmeyeni de bilendir.
    ölen kişi hakkında ki hakikatte ondadır.
    senin affettiğini acaba allah affedecek mi ?
    son karar ona ait olduğundan bunu zaten şu an bilemeyiz.
    ölümden sonra sorulan bu sorunun cevabı da kişinin dili ile kalbi arasında ne kadar paraleldir onu da allah bilir.
    buna gerek var mı ?
    kalanlar için olabilir.giden için allah bilir.
hesabın var mı? giriş yap