*

  • hiç dikkat ettiniz mi? kötü insanların arada yapmış olduklar iyilikler unutulmaz ve "hep kötülük de yapabilirdi, bak iyi tarafları da varmış" denilirken salt iyi gelmiş iyi giden insan için "kötü biri olmayı da seçebilirdi" diye bir şey denilmez.

    o sadece iyidir, odur onun vasfı.

    iyi bir adam olur, efendi olur ama eş bulamaz. beğenilmez. beğenilse bile aldatılır. keza aynısı kadın için de geçerlidir. iyi bir kadındır, eştir ama aldatılır ihanete uğrar. iyi olmak yetmez bir yerde çünkü.

    iyi birisi öldüğünde de "çok iyiydi" denilir geçilir ama bu kadardır. iyi olmak dünyanın ayarlarında varsayılan olarak atandığı için insanlar iyi değil de, kötü olduklarında fark edilirler. ve yine iyinin iyiliği zaten olması gerekenken, kötünün iyiliğine şükredilir.

    hiçkimse iyi bir insan için "kötü biri olmayı da seçebilirdi ama seçmedi o hep iyi oldu" demez ama kötü bir insan buğday tanesi kadar iyilik yapsa, o iyilik yıllarca konuşulur ve dahası "özünde hep iyi birisi olduğu inancı" ile daha çok bağlanılır.

    iyi insanın bir kez yaptığı kötülük, kötü birinin yaptığı bir iyilikle kıyaslanınca, kötü kazanır...

    belki buna daha somut örnekler verebiliriz. örneğin bülent ecevit mütevazı kişiliğiyle bilinirdi. malda parada pulda gözü yoktu. bir tane toros arabasıyla gider gelirdi meclise. ne oldu? arasıra bu özelliğiyle hatırlanır olsa da iyi birisi olması pek de fayda getirmedi ona. belki onyıllar sonra tarih kitaplarında iki satır söz edilecektir hakkında.

    oysa bir de sert görünümlü otoriter siyasetçilere bakalım. zihindeki yerleri kötüdür ama iyi bir şey yaptıklarında da "aslında özünde iyi" görüşüne iter insanları. öyle ki, insanlar, "bir gün beklemeye değecek kadar çok büyük bir iyilikleri dokunacak" beklentisiyle yaşarlar ömürlerini.

    evet, görüldüğü gibi iyi olmak çok da iyi bir şey değil. iyi olun ama beklentiniz olmasın...

    tanım: gerçek.

    edit: yazar burada kendi iyiliğinden ve takdir görülmesinden bahsetmeyip başlıbaşına "iyi olmak" kavramını ele almıştır.

    iyilik pragmatik beklentiler için yapılmaz. iyilik; tüm din kitaplarında, toplumsal normlarda, gelenek-göreneklerde insanlığın edinmesi gereken doğru bir vasfı olarak öğretilir. bu vasfa sahip olunduğunda da bu kadar kötülerin olduğu bir dünyada iyi olmak, iyi kalmak bir meziyettir ve bunu uygulayabilen kişiler aslında takdir görmelilerken böyle bir takdir yoktur. yani kimse yüceltmez iyi olan kişiyi ama sözkonusu kötü kişi olduğunda, o din kitaplarındakilerin, toplumsal normların, inanışların, adetlerin vaadettiklerinin tamamen tersinde ve üstelik büyük bir adaletsizlikle ödüllendirme sözkonusudur. bunu eleştiriyorum.

    ve iyi birisi nedir? iyi birisi, kötü olabilme iradesi varken bu iradeyi kötü olmamak için kullanan kişidir.

    edit: iyi olmaktan dolayı bir ödül beklemek değil, iyinin iyiliğinin sonuçlarıyla, kötünün iyiliğin sonuçları arasında adil davranılmamasıdır buradaki mesele.

    edit: okuduğumuzu anlıyor muyuz?

    iyi olmamak lazım, iyilikten hayır gelmiyor demiyorum. aksine iyi olunmalıdır. evren iyiler sayesinde ayaktadır. burada eleştirdiğim durum kötülere kazandırılması. kötü birinin bozuk saatin günde iki kez doğruyu göstermesi gibi yaptığı bir iyilik o kişinin tüm kötülüklerini örtmekle birlikte yüceltir. ben bunu vurguluyorum.

    kötü biri yüceltilmediği sürece iyi olmaya hiçbir ödül beklemiyorum.

    editler yetmeyince yeni bir entry yazmak farz oldu(bkz: #70243788)
  • ıyi olmal bir ise yaramadi o zamam hepinizin agzinizi opim
  • yaptığınız iyiliğin insanlar tarafından (hayvanları tenzih ederim) ancak yaklaşık on beş dakika kadar hatırlanmasına yol açan durumdur. siz kendinizi sıkıntıya sokacak biçimde birisine yardım için uğraşsanız bile o kişi (çok büyük oranla) sıkıntısı ortadan kalktıktan sonra size dirsek çevirecek ve ilk fırsatta sizi sırtınızdan bıçaklamaktan çekinmeyecektir. bu durum okulda da, iş hayatında da, sosyal hayatta da böyledir. birisi o kişiye sizin ona yardım etmek için kendinizi bile sıkıntıya soktuğunuzu hatırlatsa bile (ki bunu ancak iyi insanlar, başka iyi insanların iyilikleri karşısında nankörlük görmesine dayanamadığında yapar) karşıdaki kişinin cevabı bellidir: "bana ne, yapmasaydı o zaman". o alacağını almıştır nasılsa. aynı kişi yeniden iyiliğe ihtiyacı olduğunda yine size gelecek ve bu defa red cevabını aldığında da sizi çamura bulamaktan çekinmeyecektir. çünkü bu ülkede vefa yalnızca bir semttir.

    yardıma ihtiyaç duyduğunuzda çevrenizde kendiniz gibi birini bulmanız dileğiyle....

    yıllar sonra gelen edit: anlatmak istediğim yanlış anlaşılmış. burada "bakın ben ne kadar iyiyim ama takdir görmüyorum" demedim. benim için iyiliğin göstergelerinden biri yardım edebileceğiniz birine ihtiyacı durumunda yardım etmektir, hatta bazen kendinizi bir kenara atıp önce onu düşünmektir. yoksa kuru kuru iyi insan olmak ve kötülükten kaçınmak pasif iyiliktir, yardım ve paylaşma ise aktif iyiliktir benim gözümde.
  • evet, hayatım boyunca iyi bir insan olmaya çalışan ben her ne kadar şu ana kadar bir çok kazık yemiş olsam da bunu kendi öz mutluluğum ve vicdanım dolayısıyla yaptığım için önemli hissetmediğim tespittir.

    bir gün hakettiğini bulacaktır bu insanlar

    umarım..
  • iyi insan kötü insan yoktur. iyi davranış kötü davranış vardır. ve her canlı birgün iyi davranışı da kötü davranışı da tadacaktır. iyi davranış kimseyi mutlak iyi, kötü davranış kimseyi mutlak kötü yapmamıştır, yapmayacaktır.
  • kanımca doğrusu "iyi bir insan olmanın kötü şeyler yaşamanıza engel olmaması" şeklindedir.

    hayat adil değildir ama insanın vicdanının rahat olması önemlidir.

    siz iyi olun.
  • money money money,
    must be funny,
    in a rich mans bank.
  • yanlış önermedir. zira iyi insanlar dünyaya güzellik katar, ki dünya da zaten o iyi insanların hatırına hala katlanılabilir yerdir. o iyi insanlar var ya, iyi ki varlar.
  • iyi bir insan olarak ölmene yarar.
hesabın var mı? giriş yap