• bir milletvekilinin kaçırılması değilde işte gündemi deli gibi meşgul etmesi gereken olay budur. burada resmen en üst seviyede hiyerarşi vardır. burada resmen polisin istediği gibi heryerde at koşturması vardır. bu bok kafalı cahil herfilerin, bu memlekette yaşayan halktan üstün olması vardır. burada resmen hükümetin hiçbir şekilde halkını siklememesi vardır. ve polis bu memlekette en son güvenilecek kurum haline gelmiştir. öyle ki zenginin yanında kuzu haline gelip fakirin yanında ona karşı aslan olur. o telsize kafasına vurma halleri gözümün önüne geldide, o gerim gerim gerilme halleri, insanın gururunu; arkadaşının, sevgilisinin, annesinin yanında ayaklarının altına almaları, kendilerine zarar veremiyecek yaşta insanlara davranmaları... ah ulan ah!
  • başından sonuna kadar bilinçsizlik akan olay, yanlışlar zincirinin son halkası. videonun aşağısında yazanların doğru olduğundan yola çıkarak bi şeyler zırvalayacağım. vurulan şahıs ya da arkadaşının ehliyetsiz olduğu söyleniyor. eğer orada polis ekibiyle çarpışmasa, ilerleyen günlerde belki de masum bir insanı ezerek öldürmeyeceğinin garantisini kimse veremez. e bilindiği üzere ülkemizde ehliyetsiz gençlerin trafikte aldıkları can sayısı da azımsanamayacak kadar fazla. bu durumda bu şahıs ehliyetsiz, trafik canavarı, katil olacaktı. bu birinci halka. polis arabasına çarptıktan sonra ceza yemeyelim diye ağabeyini ve arkadaşlarını toplaması ikinci yanlış halkası. kimse bana orada polisle gayet medeni, yapıcı ve saygı çerçevesi içerisinde konuşulduğunu anlatmaya kalkmasın. gelelim polise. gerek çevredekilerin baskısı, gerekse durumu kontrol altına alıp olayı bastırmak istemesi sebebiyle adamın kafasına telsizle vurması olayın üçüncü yanlış halkası. sen orada ilk önce polis olarak adamları yaklaşmaması konusunda ikaz edersin, baktın herifler uymuyor, takviye ekip çağırıp elemanları etkisiz hale getirdikten sonra işini görürsün. tekrar gençlere dönelim, telsizi kafaya yedikten sonra çığrından çıkan gençler polise saldırır. halkanın dördüncü yanlışı. sen zaten gerek polis aracına çarparak-çarpanı savunarak ve polisleri işlerini yapmamaya zorlamakla iki yanlış yapmışsın, bunun üzerine kafaya telsizi yiyorsan yapman gereken şey sandalyeye sarılmak değil, hukuken hakkını aramak olurdu. o saatten sonra hukuken kendını nasıl savunurdu onun bileceği iş. ve son olarak yanlışlar halkamızın en son ve en 'can alıcı' olanına geldik. mevzu toparlanamaz hale gelmiş, adamlar saldırıyor. ilk başta yapman gereken takviye olayını bari şimdi yap. adamları ya etkisiz hale getir (öldürerek değil tabi) ya da takviye çağır. çok zor esnada üzerine gelen bir kaç kişiyi korkutmak amaçlı havaya sıkman anlaşılabilir, hadi onu bırak bacağına sıkman bile bi yerde anlaşılabilir. mahkeme de kafana yiyeceğin sağlam bi sandalye darbesinin beyin kanamasına neden olabileceiğini anlatabilirsin. ki bu konuda da polislerin hakları çok sınırlı. ya meslekten alıyorlar ya sürüyorlar. bu adam ne korkutma amaçlı ne de kendini müdafaa amaçlı sıkmış, bildiğin öldürmek istemiş. o kadar yakın mesafeden adamın göğsüne sıkmasını hiç bir şekilde izah edemezsin. iki kere ayağına sıkmışsın zaten be adam, neden o mesafeden göğsüne çalışırsın? neyse bu da son yanlış zinciri ve de olayın finaliydi. anlaşılacağı üzere suç sadece birinde değil, suç cehalet ve eğitimsizliğin. o adamın, orada, o şekilde ölmesini hiç bir gerekçe haklı çıkaramaz ama tüm bu yapılanların-yaptıklarının sonucunda da çok güzel şeyler bekleyemezdi di mi ölen kardeşimizi ?

    edit: soylemek istediklerim biraz eksik kalmis, oyle ki arkadaslar ozelden rahat birakmadilar. anlatmak istedigim, orada bitmesi gereken iki zihniyet var; biri metal sandalyeyle polisin kafasina vurmaya calisan ,digeri adama 4 kursun sikan. adam öldugu icin bi seyi es geciyorsunuz o sandalye adamin kafasina gelseydi orada linc baslayacakti, bu seferde ayni seyleri o
    adam hakkinda konusacaktiniz. beyler gormuyormusunuz hala orada olani ya ? ver sandalyeyi polisin eline, ver silahi adamin eline durum yine ayni olur. zihniyet ayni, bunun polisi sivili yok. videodaki iki adaminda su vatana millete bi yarari dokunmayacagi gibi surekli zararlari olacak. ogrenci coplayan, yetki manyagi polisle, kiz dalgasina, trafik kavgasina adam harcayan, ufak tartismada polisin kafasina sandalye vurmaya calisan, her gun burada linc ettiginiz bilincisz tip birbirini yiyor su yanlis deyince cani ben oluyorum. ulan ozelden edilen kufurleri gelin yuzume edin yine sandalye vurmam kafana lan. neyin kafasi bu amk? bu kadar kor olmayin arkadas az ongorulu yaklasin ya, bi dusunun lan o sandalye o adamin kafasina geldikten sonrasini dusunun. sonra da burada polise verilmeyen yetkilerden bahsederdiniz. afedersiniz humanistsiniz falan ama o polisinde insan oldugunu unuttunuz. fakat siz yine anlamicaksiniz cunku o polis o adami orada haksiz yere oldurdu ve bunun disinda olan gelisen hic bir sey sizi ilgilendirmez. bu isin sosyo-psikolojik yonude ilgilendiremez sizi, cunku beyniniz anca buna yetiyor. aman olayin disina cikmayin, kalin orada. adami vurdu rereroeoror... siktrin afedersiniz ya.
  • (bkz: emrah barlak)
  • devlet dengesiz bir insanın eline psikolojik test mest yapmadan rahatça silah verirse gayet normal bir olaydır.

    silahsız biri ne kadar arıza, sorunlu, tehlikeli de olsa direkt göğsünden vurulmaz, yazıktır.

    videonun silinmesi durumuna karşı youtube'a yükledim.

    http://www.youtube.com/watch?v=h5-8e5gt_ac
  • ben neredeyim, nasıl bir ülkede yaşıyorum diye kendimi sorgulamama sebep olan vahşet!
  • vurulan gencin vurulduğunu anladığı an yaşadığı şok tüyleri diken diken ediyor. vuran polisin ise olaydan dakikalar sonra bile elinde silahını sallaya sallaya kurtlar vadisi yürüyüşü yapması gözlerden kaçmıyor. sanırım yılmaz özdil'in sözüydü, tam da burada söylenmesi gerekiyor. "eskiden polis imdat'tı, şimdi imdaaaat polis!"
hesabın var mı? giriş yap