• izmir’e 100 yıldan fazla bir süre hizmet eden fabrika.

    kısaca tarihsel gelişimi şu şekildedir;

    "izmir'in hava gazı ile aydınlatılmasına ilişkin 1856 yılında yapılan ilk imtiyaz sözleşmesi uygulamaya konulamamıştı.
    ikinci bir imtiyaz talebi ise 1859’da yapılmıştı. istanbul’da yayımlanan, journal de constantinople gazetesi’nin sahibi a. edward tarafından yapılan başvuru üzerine, 25 nisan 1859 tarihinde on iki maddeyi içeren yeni bir sözleşme ile imtiyaz a. edwards’a verilmişti. şirketi’nin imtiyaz süresi ise, kırk yıl olarak tespit edilmişti. bu imtiyazla birlikte 1862 yılında glasgow’da bulunan “laidloux and sons” firmasına yaptırılan izmir hava gazı fabrikası faaliyete geçerek izmir’in hava gazı ile aydınlatılması yolunda önemli bir adım atılmıştı. 14 kasım 1897’de imtiyaz süresinin kırk yıl daha uzatılması kararı alınmıştı.

    hava gazı fabrikası, kömür tozlarının yarattığı yığılmayı önleyebilmek amacıyla izmir’in en çok rüzgâr alan bölgelerinden biri olan, şimdiki alsancak semtinin darağacı denilen yerinde inşa edilmişti. (gerçekten burada darağaçlarının kurulduğu bilinmektedir, alsancak stadı da bu semttedir.) yaklaşık on sekiz bin metrekare alan içine kurulan hava gazı fabrikası’nın ürettiği hava gazının önemli bir bölümü aboneler tarafından ve sokakların aydınlatılmasında kullanılmıştı. hava gazı şirketi izmir’de yayımlanan gazetelere ilanlar vermek suretiyle abone sayısını sürekli arttırmıştı. nitekim, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren izmir’de kent içi sokaklar, kamu binaları, otel, gazino, mağaza, kıraathane gibi yerler hava gazı ile aydınlanmaya başlamıştı.

    izmir hava gazı şirketi’nin idare merkezi, 1880’lerde ikinci kordon’da 1930’lu yıllarda ise kardiçalı hanı’nda (şimdiki iş bankası izmir merkez şubesi'nin karşısındaki han) yer almaktaydı. fabrikanın kurucuları ve en büyük hissedarları londra’da yer aldığından şirketin yönetim ve genel kurulları hep londra’da yapılmıştı. işletmenin izmir’deki yönetim kadrosunda yabancılar çoğunluktaydı. şirketin genel müdürlüğünü çok uzun bir süre john gandon adlı bir ingiliz yürütmüştü. yönetim kadrosunda ağırlığın yabancılarda olduğu fabrikada ağır ve yorucu işlerde ise, çok düşük maaşlarla genellikle türkler çalışıyorlardı.

    mütareke ve işgal döneminde yaşanan kargaşada şirket; abonelerini önemli ölçüde yitirmiş ve içine düşmüş olduğu ekonomik sıkıntılardan sürekli izmir belediyesi’nin yardımını alarak kurtulmuştur. 1924 yılına gelindiğinde belediye başkanı muammer uşakizade bey (mustafa kemal'in eşi latife hanım'ın babasıdır) kentin elektrikle aydınlatılması işinde teknik donanımların eksik olmasını gerekçe göstererek elektriğe göre daha ucuz bir enerji birimi olması nedeniyle hava gazı şirketiyle bir sözleşme imzalamıştı. bu sözleşmeyle birlikte hava gazı şirketi’nin tesisleri ve şebeke ağı bir buçuk yıllığına yüz bin lira eder karşılığında belediyeye kiralanmıştı. sözleşmeye göre, şirketin yapacağı tüm masraflar belediyeye ait olacak ve abonelerden toplanacak ücretler de belediye tarafından tahsil edilecekti. bu koşullar altında 1924 yılında kurulan “hava gazı idare-i muvakkatesi” belediye adına çalışmaya başlamıştı. bu çalışmalar neticesinde 1924 yılının eylülüyle birlikte kent içindeki kamu binalarına ve bütün abonelere hava gazı verilmeye başlanmıştı.. belediyenin oluşturduğu geçici idare alsancak’taki fabrikanın yanında bulunan “idare-i muvakkate” yazıhanesinde ve kemeraltı caddesi’ndeki emirlerzade çarşısı’nda kiralanan bir dairede abonelere hizmet vermeyi sürdürmüştür.

    1930’lu yıllara gelindiğinde doktor behçet uz’un belediye başkanlığı döneminde şirketin tamamen izmir belediyesi tarafından satın alınması konusundaki çalışmalar hızlanmıştı. bütün bu gelişmeler üzerine, izmir belediyesi şehir meclisi 13 mayıs 1934 tarihinde hava gazı şirketi’nin satın alınarak tesislerinin onarılması kararını almıştı. bu karar ile birlikte; nafia vekaleti, izmir belediyesi ve şirket temsilcileri arasında uzun ve yoğun tartışmalar başlamıştı. görüşmeler sonucunda, hava gazı şirketi’nin belediyeye devri ile ilgili sözleşme, belediye başkanı doktor behçet uz ile izmir hava gazı şirketi adına avukat mustafa münir bey ve şirket hissedarı lorimer tarafından imzalandı.. 2 eylül 1935 tarihinde, izmir belediye meclisi tarafından onaylanan anlaşmaya göre hava gazı işletmesi 50 lira karşılığında izmir belediyesi’ne devredilmişti.

    şirket belediyeye devredildiğinde makineleri teknolojik olarak eskimiş, dönemin koşullarına göre de hantal ve işlevini yitirmiş bir vaziyetteydi. belediye başkanı doktor behçet uz hemen bir çalışma birimi oluşturarak bu duruma el koymuş ve hava gazı fabrikası’nın aksamı beş yıllık bir çalışma sonucunda tamamen yenilenerek 1940 yılında hizmete girmiştir. fabrikanın yenilenmesiyle birlikte daha kalorili ve verimli bir gaz üretimi yapılmaya başlanmıştı.

    fabrika belediyeye devredildikten sonra 1970’li yıllara kadar faaliyetini kesintisiz bir şekilde sürdürmüştü. 1970’li yılların sonlarında giderek gelişen teknoloji karşısında ve artan kent nüfusuyla birlikte fabrikanın ürettiği gaz izmir için yetersiz kalmaya başlamıştı. 1979 yılında, izmir belediyesi’ne ait bir çalışma raporunda bu yetersizliğin temel nedeni olarak artan abone sayısı gösterilmişti. eski abonelerin süreçten olumsuz bir şekilde etkilenmemesi için, izmir belediye encümeni yeni abone kayıtlarını kısıtlama kararını almıştı. bütün bu gelişmelere rağmen ekonomik ömrünü yitiren ve verimli (rantabl) olmayan hava gazı fabrikası, izmir büyükşehir belediye meclisi’nin 1 eylül 1994 tarihinde aldığı 5195 sayılı karar uyarınca 24 ekim 1994 tarihinde tamamen kapatılarak gaz üretimine son verilmiştir.

    2000'li yıllara gelindiğinde büyükşehir belediyesi'nin havagazı fabrikası restorasyon projesi gereğince, 24 bin metrekarelik açık alan üzerindeki 2 bin 850 metrekarelik inşaat alanına sahip tescilli yapılar dışındaki tüm yapılar yıkıldı. alandaki 8 adet tarihi binanın, sosyal ve kültürel merkez olarak kullanılması için yapılan restorasyon çalışması kapsamında kafeterya (625 m2), idari bina (135 m2), okuma salonu (228 m2), sanat üniteleri satış binası (303 m2), atölye binası (227 m2), bilet satış yeri (22 m2) ve baca (46,30 m yüksekliğinde) restore edildi. izmir büyükşehir belediyesi bu çalışmayı, 1.645.570,10 ytl'lik bütçe ile gerçekleştirdi."

    ankara'daki cumhuriyet dönemi kardeşi ise yaklaşık 80 yıllık ömrünü melih gökçek'in ellerinde tamamlamıştır...
    (bkz: ankara havagazi fabrikasi)
  • bu ay sonu yeni çehresiyle izmir'e bambaşka bir hava katacak olan eski fabrika.

    aşağıdaki link kendisiyle ilgili bilgileri içermekte:

    http://www.gozlemgazetesi.com.tr/…detay.asp?id=2746
  • belediyenin yeni aldığı otobüslere her bindiğimde ekrandan gördüğüm yapı.restorasyon yapılmıs hatta bayaa da güzel olmuş ama yayınlananlar arada bir değilse ne de iyi olucak
  • gündüz gözüyle gidip gördük, gayet estetik ve güzel bir görünüme kavuşmuş. özenle ve düşünülerek emek harcanmış, buraya kadar her şey güzel.

    ancak gereken ilgiyi görmemesinde sadece insanların değil, işletenlerin de payı var gibi gözüküyor. çok güzel bir cafe yapmışlar fakat hafta içi saat 20:00'de kapanıyor olması, eğer mevzuatla ilgili bir problem yoksa can sıkıcı bir durum. ne yani, akşamları sadece görüntüye mi hitab etmesi düşünülüyor?

    sanat atelyelerinin çoğu ben gittiğimde kapalıydı, adeta müzede gibi hissediyorsun kendini. güzelim yapıları bir taraftan canlandırırken, bir taraftan da atıl hale getirmişler sanki.

    insanların ilgisini çekecek, mekanı canlandıracak cep sineması, tiyatro benzeri şeyler düşünülmeliydi diye geçti kafamdan gezinti boyunca. cidden beğenmeme rağmen böyle sessiz ve boş olmasına üzüldüm, havagazı olup çıksın istemem hakikaten...
  • bugün saat 21:30'da citizen kane filminin gösterimi var burada ve ertesi gün de bir caz konserine ev sahipliği yapacak. etkinlikler ücretsiz üstelik. bu tür aktivitelerin artarak devam etmesini diliyoruz şimdiden.
  • film gösterimi ve konser etkinlikleriyle birlikte, hak ettiği ilgiyi görmeye başladı. çok sayıda izmirli "yurttaş kane" filmini izlemek üzere dün akşam oradaydı. püfür püfür esen rüzgar eşliğinde yazlık sinema nostaljisini yaşamak bambaşkaydı doğrusu.

    etkinlikleri önceden duyurabilmek için bir masa kurulmuş bahçeye, üzerindeki kağıtlara mail adreslerimizi ve telefon numaralarımızı bıraktık. yetkililerin tanıtım için yoğun bir çaba sarf ettiğini gördüm ve başarılı olacaklarına inanıyorum.

    alternatif sosyal mekan olarak hızla üst sıralara tırmanması dileğiyle; yine görüşürüz sevgili havagazı fabrikası.
  • 3 eylül 2009 tarihinde (yarın) 21:30'da "çim konserleri" kapsamında bülent ortaçgil'i ağırlayacak mekan.

    bülent ortaçgil’e davulda cem aksel, klavyede baki duyarlar, bas gitarda ise gürol ağırbaş eşlik edecek. bülent ortaçgil konseri, tüm havagazı fabrikası kültür etkinliklerinde olduğu gibi yine ücretsiz olarak gerçekleşecek. (bu kısmı kopyalayarak yazdım ne yalan söyleyeyim)
  • okuldayken* bu binada iç mekan projesi yapmıştık. (tabi o zaman okul da alsancak stadına bitişik eski unutulmaz yerindeydi.) o zamanlar tam bir harabe durumundaydı ama yine de çok etkileyici ve özel bir binaydı. restore edilmiş olması ve bu şekilde değerlendirilmesi çok güzel. zaten jeopolitik konumu kültür etkinliklerine uygunluk açısından tartışılmaz.

    şimdi izmirde olup da binanın yenilenmiş halini görememek ve gerçekleştirilen güzel etkinliklere katılamamak üzücü bi durum olsa da bir zamanlar bir şekilde emek verilmiş bir bina hakkında yapılan güzel yorumları okumak bile mutluluk verici.
  • son dönemde ücretsiz film gösterimleri ve konserleri ile takdir toplayan yer. 17 eylül'de de ezginin günlüğü konseri var.

    http://www.izmir.bel.tr/…kinlik/m_2009914153842.jpg
hesabın var mı? giriş yap