• kendisi de bir dönem izmir’de yaşamış henri nahum’un, tıp alanında profesörlüğünden sonra ileri yaşında merak saldığı tarih öğrenimi gördüğü sorbonne üniversitesi’nde 1995 yılında sunduğu “19ncu ve 20nci yüzyılda izmir yahudileri” adlı doktora tezinin, bu adla kitaplaştırılmasıdır.
    *
    yahudi yerleşimleri, 1492 yılından itibaren, selanik ve ege adalarına olmuş, başlangıçta izmir fazla itibar görmemiştir. esas göç, önceki yüzyılın ikinci yarısından itibaren, ege adalarının yunanlıların eline geçmesi, selanik’teki dokuma ve iktisadi krizler ve arkasından balkan savaşı sonrasında, 1910’lu yıllarda 40.000 kişiye yaklaştırmıştır. bu sayı, o tarihte müslüman ve rumlardan sonra izmir’in üçüncü sıradaki kalabalık nüfusudur.
    şehirdeki yerleşimleri ise, ‘laventen’ nüfus isteyerek büyük şehrin uzağında, özellikle karşıyaka ve bornova’daki şık semtlerde yaşarken, müslüman nüfusun hemen hepsi, yahudi nüfusun da bulunduğu pagos dağı (kadifekale)’nin yamaçlarında toplanmıştır.
    şehirdeki yahudi nüfusu, 1940’lara geldiğimizde, kısmen siyonizmin etkisi, kısmen cumhuriyetin ulus-devlet potasında bütün azınlık ve farklılıkları eritme politikaları ve bunlara paralel anlayıştan kaynaklanan uygulama ve olayların doğurduğu göçler nedeniyle 6.000 kişiye kadar düşer.
    *
    yazarın, kitaptaki tespitleri, arka kapağında da belirtildiği üzere çok çarpıcıdır. bu tespitlere göre; “izmir, eski osmanlı imparatorluğu'nun çok cemaatli yapısını en iyi şekilde temsil eden şehir olmuştur. şam ve kahire'nin çoğunluğu arap, selanik'in de çoğunluğu yahudi iken, izmir; türk, rum, ermeni ve frenklere (yani uzun süredir oraya yerleşmiş batılı latinler) ev sahipliği yapıyordu. avrupa'nın iktisadi ve kültürel etkisi burada kendini çok çabuk gösterdi: şehir ve liman 17. yüzyılın ilk yıllarından itibaren gelişti ve izmir faal ve başarılı bir uluslararası antrepo haline geldi. o dönemde gayrimüslim koloniler şehre yerleşti: rumlar, ermeniler, ayni zamanda da venedikliler, fransızlar, ingilizler, hollandalılar. 1700 yılında izmir, 20. yüzyıla kadar koruyacağı yarı-sömürge şehri görüntüsüne sahipti. izmir yahudi cemaati ise 16. yüzyıldan itibaren iber yarımadası'ndan bir göç sonucunda oluştu. bu cemaatin izmir tarihinde özel bir yeri vardır. birinci dünya savaşı'na kadar farklı ve çoğu zaman karşıt etkiler altında kalan izmir yahudi cemaati, 1920'li yıllardan itibaren, -göçe rağmen- kentin neredeyse tek gayrimüslim cemaati olacaktır.”
    yazar, bu eserinde, izmir yahudilerinin bir durgunluk döneminden sonra yükselişlerini etkileyen, avrupalı katkıları, özellikle de karmaşık bir eğitim ve kültür sistemi ile alliance israelite universelle'i; alliance’ın bu eğitiminin siyonizm ve göç gibi yeni eğilimleri ortaya çıkardığını; buna karşılık, türkiye cumhuriyeti, yahudileri laik ve milliyetçi bir devlete tamamıyla entegre etmeyi hedeflediğini; bu entegrasyonun zorlukları ve sonunda da başarısızlığını; ve türdeş (üniter) ulus-devlette bir azınlık cemaatinin yeri hakkında bilgiler, ipuçları vermektedir.

    bknz*, izmir yahudileri(çev: estreya seval vali), iletişim yayınları, istanbul, 2000, s: 287
    *
    ayrıca;
    (bkz: 1922 izmir yangını)
    (bkz: 1934 trakya olayları)
    (bkz: tekin alp bir türk yurtseveri)
  • güzel partiler verirler
  • izmir yahudi toprakları dışında en çok sinagog bulunan şehirlerden.

    1. prag
    2. izmir diye biliyorum.

    bir çoğu basmane-kadifekale civarında olan bu yapılar son birkaç yıldır restore edilmektedir .
  • cidden bu toprakları vatan bilerek yaşıyorlarsa baş tacıdırlar ama pek sanmıyorum.
  • günümüzde gürçeşme'de bulunan musevi mezarlığındaki mezar taşlarından en erkeni 1640'a ait. dahası asıl yahudi mezarlığının (maşatlık) konak tünelleri ile bahribaba parkı ve izmir kız lisesi civarında olduğu düşünülmekte. maşatlıktan günümüze kalan hiçbir iz yok, izmir kız lisesi'nin dış duvarındaki bir mezar mermeri dışında.
hesabın var mı? giriş yap