• jin jin gibi kullanilabilecek agizla cikartilan bir gitar efekti.
  • fransizca jeune kelimesinin türkçe okunuşu efem... bir okunuş nasi türkçe oluyor diye kafa ütülemeyin jön yaparim sizi.
  • türk sinemasının ilk jönü için (bkz: suavi tedü).
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • (bkz: genç)
  • bunların o vurdum duymaz karizma tavırlarına oldum olası gıcık kaparım. 007 james bond bile itici gelir bana. hepsinde bi havalar bi artizlikler sanki dünyayı bunlar yaratmış. arabadan saçılan benzine yanan zippo çakmağını atıp büyük adımlarla ağır ağır gitmeleri, çakmağı atarken bile arabaya bakmamaları,. araç gümmmm diye patlayıp 10 metre havaya uçsa dahi gözünü kırpmamaları vs. deli eder...

    ulan hafiften bi tırs, şöyle inceden bi titre, bi omuzunu kaldır dimi!

    mutfaktan küçük bir tencere düşse '' ağan sikimm'' deyip koynuma tükürüyorum lan ben. başta cüneyt arkın olmak üzere tüm jönleri esefle kınıyorum.

    hadi kaleden atlıyorsunuz da.
    20 metrelik kaleye zıplamak da nedir abi?

    eğitim şart. hepsi eğitilmeli. hava hava hava. nereye kadar aga?
  • sinemamızın ilk jönü, ''kral'' ayhan ışık'tır. mahallenin ''onuruyla seven, yumruklarıyla döven'' delikanlısı. ezilmiş, toplumun kurbanı olmuş rolleriyle kitlelerin sevgilisi.

    onu eşref kolçak takip etmiştir. meşin ceketli, bıyıklı bıçkın kabadayı. tanju gürsu da onun peşinden aynı tiplemeyle gitmiştir daha sonra.

    60'lar, fikret hakan fırtınasının estiği yıllar. toplumsal içerikli filmlerde mazlumu oynayarak ünlendi. cüneyt arkın da, genç ve bıyıklıyken benzer konularla başladı kariyerine ama sinekkaydı traş olmasıyla birlikte, kötülere karşı fiziksel üstünlüğünü kabul ettiren filmleriyle ortalığı kasıp kavurdu. üstünlüğünü fantastik boyutlara ulaştırınca bu mecrada ölümsüzleşti.

    tarık akan, kariyerinin başlarında yakışıklı kartpostal gencini, romantik aşığı oynadı. sevginin, aşkın yalan olduğu dönemler gelince de, ani bir dönüşle, geriye de bir daha dönmemecesine hem de, sol rüzgarların estiği toplumsal içerikli filmlere yöneldi.

    kadir inanır ise, adeta jönlüğün kitabını yazan jön oldu. yaşadığı gibi oynadı, oynadığı gibi yaşadı. kişisel olarak da görüş belirteyim burada: en yakışıklı jön bence kadir inanır'dır.

    efkan efekan, iyi aile çocuğu, tutkulu aşkıyla kendini helak eden melek kalpli jönlerin ilk örneğidir. mazbut bir muhitin iyi eğitimli yüksek mühendisi rolünde de, benzer meleklikle hep ediz hun olurdu.

    romantik aşık, ''altın adam'' göksel arsoy, tek sarışın jöndü. hepsi de esmer olan jönlerin arasına gökten zembille inmiş gibiydi.

    salih güney, izzet günay, kartal tibet, kuzey vargın ve tamer yiğit ise, ağırbaşlı, mert, temiz yürekli jönlerin ''krallıklarına'' karşı - biraz zorlayarak genellesem de - hem kendileriyle hem de toplumla dertleri olan ''anti-kahraman'' jönlerdiler.

    ''krallığa'' tam anlamıyla başkaldıran ise, ''çirkin kral'' yılmaz güney oldu. toplumda o kadar çok sevildi ki, bir nevi halk kahramanına dönüştü. filmlerinin gişeleri altüst eden popülaritesi, açıkça sergilediği sosyalist dünya görüşünden hiç halel görmeyip erken ölümüyle de efsaneleşti.

    klasik anlamda jön olmasa da, ben sadri alışık'ı da, hüzünlü-komik ama karizmatik oyunculuğuyla jön kategorisine alırım.
  • kesinlikle ayhan ışık’tır .
  • önemli rollerde oynayan genç erkek oyuncu. (tdk tanımı)

    bazıları yaşsızdırlar.

    (bkz: cüneyt arkın)
  • iki kelimeyi bir araya getirip konuşamamak bir yana, "de" ve "da"ları diyalogda bile ayır(a)mayan, elini kolunu nereye sallayacağını bilmeyen, kıyafet taşıyamayan; kamyon, dingil, kaya, muhallebi, keşkül, jöle gibi tiplerin günümüz dizi ve filmlerinde fink attığı tiplere/başrollere/esas adamlara verilen isim.

    bir de bunun kadın versiyonları* var ki; tüm bunlara estetik, plastik cerrahi faktörünü eklemek gerekir.
hesabın var mı? giriş yap