• jean-baptiste tavernier parisli bir seyyah ve hindistan-fransa ticaretinin öncülerindendir. babası ve amcası haritacı olan tavernier onların etkisiyle seyahat etmeye karar verdi. 16 yaşına geldiğinde ingiltere hollanda ve almanya’yı gezmişti. nuremberg’de tanıştığı albay hans brenner’ın amcası macaristan genel valisinin evinde geçirdiği 5 yıl ve orada kurduğu bağlantılar ona ilerleyen hayatında büyük fayda sağladı. ayrıca bu dönemde savaşlarda yer alarak askeri tecrübe de kazandı.

    “le six voyages de j.b tavernier” adlı eserinde belirttiğine göre, 1630 yılında ııı. ferdinand’ın kraliyet törenine katılmak amacıyla regensburg’a yola çıkmıştır. ancak bu tören 1636 yılında gerçekleşmişti. dolayısıyla bu törene ilk ve 2. yolculukları arasında katılmış olması muhtemeldir. kendi sözlerine göre o zamana kadar italya, isviçre, almanya, polonya ve macaristan, ingiltere, hollanda ve fransa’yı gezmişti ve bu ülkelerin ana dillerini konuşabiliyordu. dolayısıyla bundan sonraki seyahatlerini doğu’ya yapmaya karar vermişti.

    regensburg’da peder joseph’in yardımlarıyla doğu akdeniz’e yolculuk eden bir seyyah grubuna katılmayı başardı ve onlarla 1631’de istanbul’a vardı. 11 ay burada kaldıktan sonra tokat, erzurum, erivan ve iran’a geçti. bu ilk seyahatinde gittiği en uzak yer isfahan’dı. bağdat, halep, malta ve italya’yı da gezerek 1633 yılında paris’e geri döndü.

    takip eden 5 yıl içerisinde ne yaptığı tam olarak bilinmemekle birlikte orleans düküyle yaşadığı sanılmaktadır. 1638-43 yılları arasında 2. yolculuğunu gerçekleştirdi. bu yolculuğunda halep’ten iran’a, oradan da hindistan’a geçen tavernier, agra ve golkonda’ya kadar seyahat etti. bu seyahatinde moğol imparatorluğu'na ve elmas madenlerine yaptığı seyahatlerle büyük oranda değerli taşa sahip olan tavernier önemli bir tüccar haline geldi. müşterileri arasında doğu’nun en önemli prenslerinin dahi bulunduğu tavernier, bu 2. seyahatinden sonra 4 seyahat daha yaptı. 3. seyahatinde java’ya kadar giderek cape’ten geri döndü.

    son 2 seyahatinde hindistan’ın ötesine seyahat etmedi, ancak bu yolculuklar sayesinde doğu ticaretine ve ticaret yollarıyla ilgili bilgisi çok üst düzeye çıktı ve doğu’nun en önemli insanlarıyla dostluk ilişkileri kurdu. bu ilişkiler ona büyük bir servet ve ün sağladı ve 1669 yılında fransa kralı xıv. louis tarafından hizmetleri karşılığında soyluluk unvanı verildi. ertesi sene de cenova yakınlarındaki aubonne baronluğunu satın aldı. rahat ve mutlu bir yaşantıya sahip olan tavernier, bu yıldan sonra kralın isteğiyle gezilerindeki gözlemlerini kaleme almaya başladı. bilimsel bir seyyahın aletlerine ve gözlem gücüne sahip olmadığı için fransız edebiyatçısı samuel chappuzeau’nun yardımını aldı ve bu yardımla 1675 yılında 1. ve 6. seyahatlerindeki bilgilerine dayanarak istanbul’u ve osmanlı devleti’ni anlatan “nouvelle relation de l’ınterieur du sérail du grand seigneur” (büyük padişahın sarayının içinden yeni hikâyeler) kitabını yayınladı. ardından ertesi yıl le six voyages’ı (altı seyahat), adlı kitabını yayınladı.

    jean baptiste tavernier bu eserinde izmir ile ilgili şu görüşlere yer vermektedir: “izmir bugün ister deniz ister karayolu ile olsun levant ’ın önemli bir ticaret merkezidir. buna ek olarak avrupa’dan asya’ya ve asya’dan avrupa’ya giden tüm ticari mallar için en doğalbir liman durumundadır”.

    tavernier seyahatnamesinde izmir’in aziz yuhanna’nın ilahi vahyi açıkladığı, asya’daki 7 ünlü kiliseden birine sahip şehir olduğu aktarmaktadır.

    o dönemde izmir, antik dönemde olduğu gibi kalabalık olmasa da hala büyük ve güzeldir. izmir’in kurulduğu tepenin üzerinde kale surlarını görmek mümkündür ve hemen biraz aşağısında izmir’in ilk metropoliti aziz polikarp’ ın aslanlara atıldığı amfi tiyatro kalıntıları mevcuttur. gezgin’in anlattığına göre türkler limanı kontrol edebilmek için körfezin daraldığı noktaya kale yapmak amacıyla bu amfi tiyatronun taşları ile beraber civardaki hristiyan ve yahudi mezarların taş kalıntılarını kullanmışlardır.

    tavernier şehrin birçok kez depremle büyük hasar gördüğünden de bahsetmektedir. yolculuğu esnasında da şehirde kısa süren bir depreme şahit olmuştur. türklerin eski zamanlardan kalma taş yontulara ve heykellere zarar verdiğinden bahseden gezgin, ingiliz tüccarların buldukları ya da denk geldikleri bu yontuları gemilere yükleyip memleketlerine götürdüklerini anlatmaktadır. kendisi de böyle bir yontuyu çok para vererek satın almış ve paris’e göndermiştir.

    şehirdeki ermeni nüfusuyla alakalı da bilgi veren tavernier, şehrin nüfusunun avrupa’dan gelen tüccarlar hariç 90.000 kişi civarında olduğundan ve bunun 8.000 kadarını ermenilerin oluşturduğundan bahsetmektedir. 60.000 kişi civarında olan türk nüfusunu, 15.000 kadar rum ve 6-7.000 kadar da yahudi takip etmektedir. ermenilerin şehirde 1 kiliseleri bulunurken, rumların 2, latinlerin ise 3 kilisesi vardır. türklere ait 15 cami ve yahudilerin 7 sinagogu da şehirdeki diğer dini yapılardır.

    izmir’de ticaretin çok önemli bir yer tuttuğundan bahseden gezgin, şehirdeki en önemli ticari ürünün ermeni tüccarların iran’dan getirdikleri ham ipektir. her sene şubat, haziran ve ekim aylarında şehre düzenli olarak kervanlar gelmektedir. tavernier, ermeni asıllı izmirli tüccarların mallarını fransızlara satmayı tercih ettiklerini çünkü fransızların ücreti peşin ödediklerini anlatmaktadır. ingiliz ve hollandalı tüccarlar ise borçlarının yarısı karşılığında kendi kumaşlarını vermek istemektedirler.

    1679’da ise recueil de plusieurs relations (birçok seyahatin derlemesi) adlı eserlerini yayımladı. hayatının son yıllarına dair fazla bilgi bulunmayan tavernier, 1689 yılında moskova’da, belki de hindistan’ın ötesine seyahat edeceği yeni bir yolculuktayken vefat etti.
hesabın var mı? giriş yap