• yedinci haçlı seferi'ne fransa kralı ıx. louis ile birlikte katılmış bir fransız şövalyesi. 1248-1254 yılları arasında mısır'da bulunan jean daha sonra hatıralarını kaleme almış, bu eser cüneyt kanat tarafından bir haçlının hatıraları adıyla türkçe'ye çevrilmiştir.

    jean de joinville'in anıları, yaşadığı dönem ve bulunduğu coğrafya göz önüne alındığında müthiş bir kaynaktır. jean, mısır'da bulunduğu altı senenin bir kısmını esarette geçirmiştir. kendisiyle birlikte kral louis (sonradan azizlik mertebesine yükseltilerek st. louis olarak anılmıştır)'nin de müslümanlar tarafından esir edildiği yedinci haçlı seferiyle ilgili verdiği detaylar, bence sadece bir tarihçinin değil, tarihe ilgi duyan herkesin ağzını sulandıracak cinstendir. 1250'de memluklerin eyyubi hükümdarı turanşah'ı öldürerek mısır'da yönetimi ele geçirmelerine bizzat tanık olan jean bu sırada esirdir ve efendilerini öldüren memluklerin haçlı esirleri ve tabii kendisini de öldürüp öldürmemeleri üzerine yaptıkları hararetli tartışmaları mükemmel bir üslupla anlatır. memluk sistemi üzerine de ayrıntılı bilgiler veren jean, sefer sırasındaki salgın hastalıklar, türkler ve türk kültürü, giyim kuşam ve yaşam tarzları, dinlerinden dönen hristiyan ve müslümanlar konularında coştukça coşar. jean eserinde kral louis'nin moğollarla ittifak çabalarına da uzun bir yer ayırmıştır. nizari ismailileri ve "dağın şeyhi", istanbul'daki latin devleti, türkiye selçukluları ve selçuklu-moğol mücadeleleri gibi siyasi konularla birlikte nil nehri ve burada gördüğü fosiller, fuhuş yapan şövalyelerin cezalandırılması gibi ilgi çekici konulara da değinilmiştir jean'ın eserinde.

    jean de joinville'in "bir haçlının hatıraları" adıyla yayımlanan eseri, daha önce vadi yayınlarından çıkmıştı. yanlış bilmiyorsam yakınlarda yeditepe yayınları tarafından tekrar basılacakmış. ilgilenenlerin ve haçlı seferleri konusunda modern tarihçilerden ziyade kaynak okumak isteyenlerin kütüphanelerinde mutlaka bulunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
  • bir haçlının hatıraları dikkatimi çeken en önemli husus ki bu hususu kitabın başlığına değil joinville'in başlığına yazmam gerekir; joinville'nin psikolojik durumu. haçlılardan kim veya hangi grup ölürse joinville bunu aktarmış lakin onların ölümüne bir sevinmediği kalıyor. tabi bunun nedeni art niyet, düşmanlık vs değil, biz onların yerinde olabilirdik mantığı... mesela müslümanlar grek ateşi atıyor ve yanan haçlılar var, bu durumu aktariyor hemen akabinde tanrıya şükür dün gece biz o kuledeyken gelmedi diyor, müslümanlar bir kanada saldırıyor ölen haçlılar. ar, orada olmadığına dua ediyor falan. dini bir mantık ile yüzlerce km yol kateden bu insanların bu kadar çok ölümden korkması gerçekten şaşırtıcı. sanırım tapınak şövalyelerini bu kadar ön plana atanda onların bu açıdan oldukça farklı bir durum sergilemeleri. hoş hıttin'de onların liderleri olan guy çapsızıda tapınak yeminini çiğnemişti ama genel olarak onlarda şehitlik veya martirlik geleneği hakim. joinville'de gördüğüm kadarıyla bir haçlıdan ziyade seyyah figürü ağır basıyor.
  • soylu bir aileye ( champagne) sahip fransız şövalye. babasının ölümünden sonra joinville lordu olmuştur fakat daha sonradan kralın yakın hizmetine gelir(başdanışmanlık). daha sonra haçlı seferlerine katılmaya karar verir ve bu süreçte de kralın yanında olur

    en ünlü eseri ıx. louis'in hayatı adında yedinci haçlı seferleri anlatan bir yarı biyografik kitaptır, türkiyede bir haçlının hatırları adında çevrilmesi lazım.

    joinville; vakanüvist, roman yazarı , din adamı değildi. ama yazdığı kitap genel olarak kendisini okutuyor ve akıcılığa sahip. kralı anlatırken kendisinden de örnekler veriyor fakat kendisini anlatırken kralın yaşadıklarının önüne geçirmiyor. her ne kadar niyet biyografi olsa da modern tarih edebiyatı eleştirmenleri biyografik bir kitaptan çok belli bir dönemi kapsayan anı kitabı yazdığını ifade eder.

    haçlı seferine ıx. louis ile beraber katılmıştır ve bu süreçte ona yakın tutumuyla kralın dediklerini ve davranışlarını doğrudan aktarmıştır. kitapta ıx. louis'i genelde dindar ve etrafına ahlaki ve dini öğretileri salık veren, türlü sorular soran ve çevresindeki insanlardan bu cevaplar bekleyen, cömert,nazik,uyumlu,bilge, alçakgönüllü,cesur,barışçıl ve sadık olarak betimlemiştir. kendisini de dindar biri olarak betimleyen joinville ilerideki eserlerinde de inanç kavramı üzerine yorumlar yapar.
hesabın var mı? giriş yap