john bowlby

• bağlanma kuramının geliştiricisi. her nedense psikoloji içinde de çok tanınmayan ama duygusal ilişkiler için en bilimsel ve kapsamlı açıklamaların önünü açmış psikolog. 1907'de doğmuştur, ingilizdir. 1990'da ölmüştür.
  
  attachment
  separation
  loss
  
  bowlby'nin üçlemesidir.
• ortodoks psikanalizden ayrılarak, psikanaliz ve kognitif psikoloji arasındaki köprü kuran teorilerden biri olan bağlanma kuramının öncüsü. melanie klein'ın eğitiminden geçen bowlby, klein'ın nesne ilişkileri kuramından temellerini alır. ancak klein daha freudyen bir tedavi yöntemi kurarken, bowlby ilişkinin reel tarihine vurgu yaparak gittikçe klein'dan ayrılır.
  
  (bkz: bağlanma kuramı)
  
  jhon bowlby'nin psikanaliz hakkındaki görüşlerini anlattığı önemli bir video:
  
  http://www.youtube.com/watch?v=aaxs0a1myv4
• attachment theory'yi(bağlanma kuramı) ortaya atmış önemli psikolog.
  
  londra'da üst orta sınıf bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
  trinity üniversitesinde psikoloji okuyan john bowlby, ardından melanie klein'in öğrencisi olarak psikanaliz eğitimi almıştır. daha sonra klein'den ayrılarak bağlanma kuramını ortaya çıkartmıştır. bu kuramı geliştirmesindeki en büyük etken psikanaliz eğitimi sırasında staj yaptığı bir yetimhanedeki çocuklar olmuştur.
  yani, psikanalizin çocuk gelişiminde oluşan bir takım sorunları ortaya çıkartmakta yetersiz olduğunu fark ederek, sorunların esas kaynağının bağlanma etkilerinden ortaya çıktığı fikrini ileri sürmüştür.
  daha sonra mary salter ainsworth ile çalışmalarını yürütüp, bağlanma kuramının çocukluktaki bağlanma stillerinin yetişkinlikte ve yetişkin romantik ilişkilerdeki yansımaları üzerinde çalışmalar yaparak bağlanma kuramını genişletmiştir
• edward john mostyn bowlby (1907 – 1990) bir ingiliz psikolog, psikiyatrist ve psikoanalisttir. 1951'de "anne ilgisi ve ruh sağlığı" başlıklı bir monografi yayınladı.
  
  bowlby, anne sevgisinden yoksun kalmakla gençlik çağında "suç işleme" arasında pozitif korelasyon(bağıntı) olduğunu gösterdi ve annelerin evde çocuklarıyla kalmaları gerektiği sonucuna vardı.
• freud'un çocukluk dönemi travmaların büyük etkisini bildiği halde çocukluk dönemine doğrudan gözlem yapmaması üzerine bowlby doğrudan gözlemin sonucunda çıkan bilgilerle ileriye yönelik tahminlerde bulunmak istemiştir. ama retrospektif metodu (hastadan elde edilen bilgilerle nedensellik zinciri kurup hastalık yapan organizmayı-yani olayı- tespit etme yöntemi) geçersiz saymamıştır. iki metod kullanılırsa çok daha kaliteli olur demiştir. bebeğin ortamda annenin konumuna tepkileri-annenin bebeği terk etmesi ve sonrasında geri gelmesiyle bebeğin tepkisi ve aynı durumu yabancı kişileri bebeğin yanına ekleyip-çıkartarak yapmışlardır- travmatiktir demiştir. peki neden bebeklik dönemi? anne ile bebeğin ilişkisi,bebeğin yaşı arttıkça azaldığından (yaş arttıkça bebeğin ilişkiyi kısıtlama kapasitesi artar) dolayı küçük bireylerde davranışlar ve zihinsel durumlar daha belirgindir. burada yapılacak gözlem kısıtlamasız ve daha belirgin olur. bu yüzden küçük bir bebeğin davranışları zihinsel durumunu daha kolay anlamamızı sağlar.
• anne ve bebek bağlanmaları üzerine çalışmalar yürütmüştür.
  ona göre bir bebek doğduğunda bir kişiden diğerine farklılığı söyleyemez. ancak birinci yaş doğum günü ile beraber yakınları ve yabancılar arasındaki farkı anlar. üstelik o tanıdıklar arasında da en favorileri vardır. onlar geldiğinde yüzü güler, gittiğinde arar. olmamaları stres yaratır, olmaları ise rahatlama ve güven hissi. bu temel üzerinden sanki tüm duygusal hayatları inşa olur. bu temel olmadan bebeğin gelecekteki mutluluk ve sağlığı risk altındadır.
• psikanalitik ekolden bir çocuk psikiyatristidir ve 1969'da "bağlanma" denen bir terim ileri sürmüştür. bağlanma ona göre kişiler arasındaki derin duygusal bağdır ve ilk olarak anne ile kurulur. burada öğrenilen bağlanma stili hayatın sonraki aşamalarındaki ilişkilere aktarılır. yani sevmek ve sevilmek ne şekilde öğrenilirse o şekilde devam ettirilir.
  
  bu adam bu kuram sayesinde benim kendimi ve pek çok diğer insanı anlayabilmemi sağlamış bir nevi akıl hocamdır. tabii ki bundan haberi yok. aynı zamanda 2 gün sonra sadece kendimi anlamamı sağlamakla kalmayıp hayatımı da önemli ölçüde etkileyecektir kuramı.
  
  beni tanımadan hayatıma bu kadar dokunmuş başka biri yoktur, olamayacaktır muhtemelen. çok enteresan. hiç haberin olmasa da iyi ki bu bokları yemişsin sevgili bowlby. ruhun şad olsun.
• okulda annesinden ayrılamayıp ağlayan bir çocuk gördüğümde aklıma gelen bilim insanı. ağlıyorsa sebebi sensin ey anne der bowlby gizli gizli.
• attachment teorisini geliştiren ingiliz psikolog, psikiyatrist ve psikanalisttir. george orwell’ın 1984 romanı için: "...such boarding-school experiences probably inspired george orwell’s novel 1984, which brilliantly expresses how human beings may be induced to sacrifice everything they hold dear and true—including their sense of self—for the sake of being loved and approved of by someone in a position of authority." sözleri söylemiştir.
  
  alıntı the body keeps the score kitabından.
• 26 şubat 1907’de londra’da doğan john bowlby ebeveynlerin fazla ilgisinin çocukları şımarttığını düşünen annesini günde sadece bir saat görerek büyüdü. bowlby dört yaşındayken bakıcısının evden ayrılışını daha sonra annesinin kaybı biçiminde bir travma olarak tanımlayacaktı.
  yedi yaşında başlayan yatılı okul hayatını ise separation: anxiety and anger
  (ayrılık: kaygı ve öfke) adlı eserinde hayatının en kötü dönemi olarak anlattı.
  
  bowlby kendi deneyimleri nedeniyle hayatı boyunca çocukların problemleri konusunda hassas oldu. trinity collage’da psikoloji eğitiminden sonra tıp ve psikiyatri eğitimi aldı.
  melanie klein’ın öğrencisi oldu. bowlby hem sağlıklı hem patolojik çocuk gelişiminde aile etkileşimi konusuyla ilgilendi.
  özellikle bağlanma sorunlarının bir nesilden diğerine nasıl taşındığına odaklandı.
  bağlanma davranışının temel olarak yavruyu yırtıcılardan korumaya yönelik evrimsel bir hayatta kalma yolu olduğunu öne sürdü. bağlanma teorisini anlatan üçlemesi bağlanma ve kayıp (attachment and loss) bugün alanındaki en önemli eserlerden biri olarak kabul edilmektedir. 1950’den sonra dünya sağlık örgütü’ne danışmanlık yapan bowlby 2 ekim 1990’da iskoçya’da öldü.