• john clare (1793-1864), ingiliz şair, toprak işçisi bir babanın oğludur ve işçi sınıfını en iyi anlatan şairler arasında gösterilmektedir. ingiliz kırsal hayatını ve köylülerin çektiklerini anlatan şiirleri ancak 20. yüzyılın sonlarında devrimci bir etki yaratmış ve clare bundan sonra 19. yüzyılın en önemli şairleri arasında gösterilmeye başlamıştır.
  • penny dreadful dizinin 2. sezonunda iki kez şiirlerine yer verilmiş ve hatta karakterlerden birine adının verildiği ingiliz şair

    dizide kullanılan "ı am" adlı şiiri için (bkz: https://www.youtube.com/…=tyt4jrwbfeg&feature=share)

    dizide kullanılan diğer şiiri:

    "görmek bir kum tanesinde bir dünya ... ve bir cennet, yaban çiçeğinde.
    tutmak sonsuzluğu avuçlarında ..
    ve ebediyeti bir saat içinde ."
  • (bkz: #52189971)
  • ingiliz şair (helpston, northampton yakınında, 1793 -northampton 1864). dedesi gezgin kemancı ve öğretmen, babası yoksul bir köylüydü. çocukluğu, toprak kapatmaları nedeniyle oradan buraya dolaşarak geçti. ingiliz romantik okulundandı.büyük bir yoksulluk içinde büyüyen clare, yedi yaşında çobanlık yapmaya başladı. kitap elde edebilme olanağı sınırlı olmasına karşın, güçlü bir belleği vardı. erken ortaya çıkan şiir yeteneğine anne ve babasından öğrendiği baladlar da önemli katkıda bu-lundu. ilk şiirlerini james thomson'ın etkisi altında yazdı. varlıklı bir çiftçi kızının aşkını geri çevirmesi, üzerinde kalıcı bir etki bıraktı.1820'de yayımlanan ilk kitabı poems descriptive of kural life and scenery (kırsal yaşamı ve görüntüleri anlatan şiirler) edebiyat çevrelerinde heyecan yarattı. londra'ya giderek charles lamb ve şair allan cunningham gibi kişilerle kalıcı dost-luklar kurdu ve sanata ilgi duyan zengin çevrelerden maddi destek gördü. aynı yıl, şiirlerinde "vadi'nin patty'si" olarak geçen komşu çiftliğin kızı martha turner ilfe evlendi.bunu izleyen dönemde bir dizi talihsizlik yaşadı. ikinci şiir kitabı çok az ilgi uyandırdı. üçüncü şiir kitabı the shepherd's calendar; with village stories, and other poems (1827; çoban takvimi; köy öyküleri ve başka şiirler) daha iyi şiirler içermesine karşın aynı ilgisizlikle karşılaştı. kendisine bağlanmış olan yıllık gelir kalabalık ailesini geçindirmeye yetmediğinden, ırgat olarak çalışmak ve tarla kiralamak zorunda kaldı. yoksulluk, sorumluluklar, şiir ve içki yüzünden sağlığı iyice bozuldu. son kitabı the rural muse (1835; kırsal esin) eleştirmenlerce övülmesine karşın, çok az sattı. kuruntu ve korkulara kapıldığı için, 1837'de yayımcısının aracılığıyla high beach'deki özel bir akıl hastanesine yatırıldı. burada kaldığı dört yıl içinde sağlığı giderek düzeldi. ev özlemine dayanamadığından 1841' de hastaneden kaçtı. northborough'ya kadar olan 130 km'lik yolu beş parasız ve acıktığında yol kenarındaki otlan yiyerek yürüdü. "mary clare" adlı hayali bir eşe yazdığı gezi notlan, bu yolculuğunu etkileyici bir biçimde yansıtır. yaklaşık yedi ay dolaştıktan sonra evine ulaşan clare in 1841 sonunda deli olduğuna resmen karar verildi. yaşamının son 23 yılını geçirdiği northampton'daki st. andrew akıl hastanesi'nde, hiç dinmeyen bir coşkuyla en iyi şiirlerinden bazılarını yazdı. eric robenson ve geoffrey summerfield'in derlediği selected poems and prose (seçme şiirler ve düzyazılar) adlı yapıtı 1966'da yayımlandı...
  • dizinin en hüzünlü hikayesine sahip penny dreadful karakteri.
  • varım ben-lakin kimse, ne umursar ne de bilir beni.
    dostlarım, yitip gitmiş bir anı gibi yüz çevirdi benden.
    kendi kederimin altından kalkan yine benim.
    kayıtsız bir kalabalıkta yükselip kaybolur giderler.
    aşkın coşkun, bastırılmış sancılarındaki gölgeler gibi
    yine de varım ve yaşıyorum, savrulan bir buhar misali.

    ezilmişliğin, gürültünün boşluğu içinde,
    uyanık düşlerin diri denizi içinde,
    ne yaşamın, ne mutluluğun kavram olduğu
    hayat gemimin muazzam kazası içinde;
    ve en canlarım bile – yani en yakınlarım – bir garip,
    hatta diğerlerinden bile daha acayip.

    bir yer arzuluyorum, insanoğlunun ayak basmadığı
    kadınların ne güldüğü ne de ağladığı bir yer.
    orada baki kalayım, yaratıcım tanrı'yla.
    çocukluğumun tatlı uykuları gibi uykulara dalayım
    ne rahatsız edeyim, ne de rahatsız edileyim uzandığım yerden.
    altımda çimen, üzerimde gök kubbe.
    john clare
    (bkz: penny dreadful)
  • ı am—yet what ı am none cares or knows;
    my friends forsake me like a memory lost:
    ı am the self-consumer of my woes—
    they rise and vanish in oblivious host,
    like shadows in love’s frenzied stifled throes
    and yet ı am, and live—like vapours tossed

    ınto the nothingness of scorn and noise,
    ınto the living sea of waking dreams,
    where there is neither sense of life or joys,
    but the vast shipwreck of my life’s esteems;
    even the dearest that ı loved the best
    are strange—nay, rather, stranger than the rest.

    ı long for scenes where man hath never trod
    a place where woman never smiled or wept
    there to abide with my creator, god,
    and sleep as ı in childhood sweetly slept,
    untroubling and untroubled where ı lie
    the grass below—above the vaulted sky.
  • kendisi hakkında dilimizde yazılmış bir yazı şuradan okunabilir.
  • on dokuzuncu yüzyıl ingiliz şairi.

    aynı zamanda penny dreadful adlı dizide yer alan bir karakterin adı. muhteşem bir karakterin adı. john clare, dizide, bitmeyen, sonu gelmeyen acıyı temsil ediyor. oysa acıların bitmesi gerekirdi.
  • penny dreadful'da hayat bulmuş ingiliz şair. izlediğim en iyi oyunculuklardan biriydi bu karakter.

    your first born has returned, father.

    https://youtu.be/fwqrvbqzpom
hesabın var mı? giriş yap