• eğitim: "bir kitle imha silahı" adlı eserinde zorunlu okul eğitimini yerden yere vuran ve günümüz eğitiminin fabrikaya işçi (köle ) yetiştirmek dışında bir işlevi olmadığını savunan yazar. mutlaka okunmalı.
  • türkçe'ye ''eğitim, bir kitle imha silahı'' adıyla çevrilen, alt başlığı ''zorunlu eğitimin karanlık dünyasına yolculuk''olan kitabın yazarı.

    zorunlu kitlesel eğitimin yüzündeki maskeyi cesurca sıyırmaya ahdetmiş 80'lik gatto aslında 30 yıl öğretmenlik yapmış, defalarca yılın öğretmeni seçilmiş, idealist bir öğretmen olarak kendini işine adamış biri. fakat emekli olduktan sonra yaşadığı aydınlanma sonucu zorunlu eğitimin zararları konusunda kitaplar yazmaya, eyalet eyalet, ülke ülke dolaşıp konferanslar vermeye başlıyor.

    bir mekanda kapatılmaya dayalı okul eğitiminin düşmanı olan gatto, bireysel hayatları tek tip hale getirdiğini, yığınlaştırma emelinde olduğunu söylediği prusya'da başlayan modern eğitim sisteminin yalnızca zararsız bir seçmen kitlesi ve köle ruhlu iş gücü ordusu yaratmakla kalmayıp zihinleri iğdiş edilmiş bir tüketici sürüsüne de hayat verdiğini ileri sürer.

    okulu, genç zihinlerin denek olduğu bir labaratuvar, bir şirkete dönüşmüş toplumun ihtiyaç duyduğu alışkanlıkların ve davranış kalıplarının üretildiği bir imalathane olarak tanımlarken okurlarına tavsiyelerde bulunmayı ihmal etmez;
    ''okullar çocuklara işçi ve tüketici olmayı öğretir, siz kendi çocuklarınıza lider ve maceracı olmayı öğretin. okullar düşünsel olarak itaat etmeyi öğretir, siz kendi çocuklarınıza eleştirel ve bağımsız düşünmeyi öğretin. okulun istediği gibi yetiştirilmiş çocukların sıkılma eşikleri çok düşüktür, siz kendi çocuklarınıza hiçbir zaman sıkılmamalarını sağlayacak kendilerine ait bir dünya yaratmaları için yardım edin...''
  • yeni milli eğitim bakanımız ziya selçuk
    un seminer döneminde okumamızı tavsiye ettiği eğitim- bir kitle imha silahı adlı kitabı sayesinde adını duyduğum eğitimci - yazar.
    bildik edilgen çıktıları olan eğitim sistemine karşı çeşitli onerileri olan bir kitap sanırım. okuyunca editlerim
  • an itibariyle orta öğretimde seminer konusu olarak "eğitim, bir kitle imha silahı" kitabının incelemesini yapıyoruz.
  • okulu genç zihinlerin denek olduğu bir laboratuvara, bir şirkete dönüşmüş toplumun ihtiyaç duyduğu alışkanlıkların ve davranış kalıplarının üretildiği bir imalathaneye benzeten yazar zorunlu eğitimin asıl amacının öğrencileri birer uşağa benzetmek olduğunu savunmaktadır.
  • gatto, 30 yıl öğretmenlik yapmış, kitlesel eğitimin yan etkilerini gözlemlemiş ama bu gözlemlerini abartarak ve genelleyerek son derece yanlış çıkarımlara ulaşmış bir şahsiyettir.

    zorunlu ve yaygın eğitimin bir endoktrinasyon süreci olduğunu elbette kimse inkar edemez. ancak bir toplumun %2.5'luk kesimi haricinde kalan kısmı zaten vasattır ve bunlar belirli bir programlama işleminden geçirilmezlerse son derece yıkıcı ve zararlı bir kitleye dönüşürler. o yüzden kitlesel ve zorunlu eğitim gereklidir. ülkemizde böyle bir eğitimden pek nasibini alamamış ,ancak yaratık tabir edebileceğimiz tiplere esenler otogarında bol bol rastlayabilirsiz.

    %2.5'luk dinamik ve yetenekli kesimin ise ayrılıp daha özel bir eğitimden geçirilmeleri tabii ki şarttır. bu kesimi standartlaştırmak yerine yeteneklerini ve yaratıcılıklarını açığa çıkartacak ve onları kabiliyetleri doğrultusunda teşvik edecek bir sisteme ihtiyaç vardır. bu kesime yapılacak her türlü yatırım ülkeye misliyle geri dönecektir. diğer kısmın ise katı bir endoktrinasyon sürecinden geçirilip mesleki eğitim almaları yeterlidir. onlara ayrıca harcama yapmaya gerek yoktur.

    bir toplumda huzur isteniyorsa;

    1. avam tabakasını, prusya disiplini altında, katı bir eğitimden geçirmek; endoktrine etmek,

    2. meslek eğitiminden geçirip erkenden hayata atılmalarını sağlamak,

    3. erkenden evlendirip başlarını bağlamak,

    zorunludur. avamın işini, aşını, eşini eksik etmeyeceksin; yoksa sonuçları fena olur.
  • i've noticed a fascinating phenomenon in my thirty years of teaching: schools and schooling are increasingly irrelevant to the great enterprises of the planet. no one believes anymore that scientists are trained in science classes or politicians in civics classes or poets in english classes.

    the truth is that schools don't really teach anything except how to obey orders. this is a great mystery to me because thousands of humane, caring people work in schools as teachers and aides and administrators, but the abstract logic of the institution overwhelms their individual contributions. although teachers to care and do work very, very hard, the institution is psychopathic - it has no conscience. it rings a bell and the young man in the middle of writing a poem must close his notebook and move to a different cell where he must memorize that humans and monkeys derive from a common ancestor.

    (bkz: dumbing us down)
    the hidden curriculum of compulsory schooling
hesabın var mı? giriş yap