• bugünlerde çok önem arz ettiği için çerçeveletip asılası, (isme dikkat, düşüp bayılmamak için oturarak okuyun) ayşe arman yazısı...

    ayşe arman bu sefer (iyi anlamda) şaşırttı.. nihayet aynı ülkede yaşadığımızın farkına varan bir yazar oldu (dönüştü?)... bu duruşun devamını diliyoruz..

    http://sosyal.hurriyet.com.tr/…e-100-hakli_40083225

    (üşenenler için yazıyı buraya da koyalım)

    *****

    kılıçdaroğlu yüzde 100 haklı

    07.04.2016 perşembe

    ben mi yanlış biliyorum?...

    türkçede “birilerinin önüne yatmak” diye bir deyim var.

    var yani böyle bir laf.

    kullanılıyor.

    çirkin mirkin, siyasetçiler de kullanıyor.

    mesele de bu zaten.

    o zaman kullanmasınlar!

    muammer güler, reza zarrab’ın önüne yattığı zaman kimse sesini çıkardı mı?

    “bu ne ayıp laf muammer bey!” dedi mi?

    “bu çok kötü anlamlı, çok çirkin bir laf, siz nasıl böyle bir laf kullanırsınız” diyen bir tek allah’ın kulu çıktı mı?

    çıkmadı!

    kadın haklarıymış!

    ama şimdi kemal kılıçdaroğlu, “aile bakanı, ensar vakfı’nın önüne yatıyor” deyince kıyamet koptu.

    neymiş, kadın haklarıymış!

    ahlaksızlıkta dibe vurulmuş!

    ahlaksızlık sınırını aşarak, siyasi tarihe utanç örneği olarak geçmiş!

    hadi ya...

    olayın aslı başka.

    ensar vakfı’nda onlarca çocuk, ensar vakfı’na bağlı bir evde cinsel istismara uğruyor...

    aile ve sosyal politikalar bakanı sema ramazanoğlu, olay çirkindir, vahimdir, yapan cezalandırılmalıdır dedikten hemen sonra ama “buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” gibi bir cümle kullanıyor.

    bu cümleyi kurmasının sebebi nedir?
    çünkü ensar vakfı, akp yanlısı bir kurum.

    allah muhafaza, akp ile ilişkisi olmayan bir kurum olsaydı, şimdiye kadar parçası kalmamıştı...

    lütfen çağdaş yaşamı destekleme derneği ve kanser hastası türkan saylan’a yaptıklarını bir hatırlayıverin...

    bu ne biliyor musunuz?

    türkiye’yi bir kere daha bölmek!

    bu olayda ensar vakfı’nın suçunun ya da sorumluluğunun olmaması mümkün mü?

    bu hocayı işe alan sen değil misin?

    alırken soruşturdun mu?

    o evler kimin izniyle, nasıl kuruldu?

    üstlenen yok...

    bu ne rezilliktir!

    bu ne iğrençliktir!

    o kadar çocuğun hayatı kayıyor...

    senin hiç mi sorumluluğun yok...

    olur mu böyle şey!

    kılıçdaroğlu bu meseleyi gündeme getirince...

    ortalığı velveleye veriyorlar ki, sanki cinsiyetçi bir yaklaşımla bakana saldırdı gibi gösteriyorlar ki...

    aradan ensar vakfı sıyrılsın gitsin!

    cinsiyetçi bir yaklaşımı yok

    hayır kardeşim!

    ben de bir kadınım...

    burada, kadına bir aşağılama olsaydı, allah belamı versin, akp yanlısı olmamama rağmen ben de o isim önüne yatardım...

    ona yapılan aşağılamayı engellemeye çalışırdım...

    önünde siper olurdum...

    ama kazın ayağı öyle değil!

    ayrıca kılıçdaroğlu’nu pek çok konuda eleştirebilirsiniz ama kadına karşı cinsiyetçi bir yaklaşımda bulunan biri değil.

    bugüne kadar hiç böyle bir tutumu görülmemiş.

    o yüzden sonuçta bu meselede, ensar vakfı’nı temize çıkarmaya çalışanlara karşı kılıçdaroğlu’nun yanındayım...

    yüzde 100 onu haklı buluyorum.

    gerçek kadın düşmanlığı bu

    kadın hakları konusunda bu kadar yaygara yapılıyor ya...

    üç gün önce türkiye’de çoğu insanın gözünden kaçmayan bir şey oldu.

    gördük, okuduk yani...

    trabzon of’ta müftülük görevlisi ayşe yılmaz, din adamlarına “afet ve acil durumlar”la ilgili eğitim verirken, akp’li of belediye başkan vekili halil alireisoğlu yerinden kalkıyor ve ayşe yılmaz’a, “erkekler kadından vaaz mı alırmış. bizim kadınlardan alacağımız eğitime ihtiyacımız yok!” diyor.

    yetmiyor.

    kadıncağız konuşamasın diye ses sistemini kapattırıyor. sonra soruyorlar ‘böyle mi oldu’ diye, “evet, kendisini konuşturmadım!” diyor.

    siz herhangi bir akp yanlısı medyada, gazetede, “bu ne rezalet!” diye bir şey okudunuz mu, gördünüz mü?

    siz, kadın hakları savunucularına bakın...

    gerçek bir kadına hakaret vakası karşısında tısssssss...

    çünkü adam akp’li...

    üfürükten şeyler için kaplan kesil!!!!

    “yuh!” demekten başka bir şey gelmiyor insanın elinden!

    geçiniz, geçiniz, geçiniz...

    *******

    debe sonrası gelen büdüt:

    gelen bir mesaj ile öğrendim ki; bu entry debe olmuş, çok teşekkürler, ellerinize sağlık! :)....

    "ilk debe'm :)" diyerek üstüme almaya utanıyorum, çünkü asıl debe olmayı hak eden ben değil ayşe arman tabi ki..

    daha güzel ve önemli yardımlara da vesile olması amacıyla ekleme yapıyorum:

    bir yazardan gelen mesaja göre; 6 aylık yeğenine ilik verilmiş ama a rh + trombosit ihtiyacı varmış. ayrıca bir başka çocuğumuz icin de çok acil b rh + trombosit ihtiyacı varmış.

    hacettepe hastanesine a rh + ve b rh +trombosit verebilecek güzel insanlar aranıyor!..

    bir kişiye bile bu edit ile ulaşıp yardım etmesine vesile olursam, işte bu debe'nin asıl o zaman şahane bir anlamı olur! o güzel insanlara şimdiden teşekkürler! :)
  • --- spoiler ---
    server error in '/' application.

    runtime error

    description: an exception occurred while processing your request. additionally, another exception occurred while executing the custom error page for the first exception. the request has been terminated.
    --- spoiler ---
  • kılıçdaroğlu'nun eleştirilmesine karşı çıkan (bkz: kılıçdaroğlu'nun önüne yatan sözlük yazarları)nın çok beğendiği yazıdır. canlarım ya.
  • hürriyet'in internet sitesinde manşetten verdiği yazıydı sabahtan beri, ta ki az önceye kadar.

    bir ''alo fatih'' olayıyla daha karşı karşıyayız sanırsam.

    (bkz: alo fatih)

    edit: yokmuş öyle bir şey; açıklama geldi - ama olması olmamasından daha olasıysa kabahat bizde değil tabi..

    “aman allahım, o şerefe de mi nail oldum? benim de yazım sansürlendi mi? demek kaderimde bu günleri görmek de varmış... yazıma ben giremiyorum... o da bir şey mi? hiç kimse giremiyor. 'kaldırın bu kadının yazısını!' mı dediler... öyle bir baskı mı oldu acaba? evet, galiba öyle oldu. başka bir açıklaması olabilir mi? baksana kimse okuyamıyor... arkadaşlar!!! hepimiz manyağa bağladık. ülke olarak o kadar saçma sapan şeylere tanık olduk ki, en ufak bir aksilikte artık 'aha sansür!!!' diyoruz. hayır öyle değil... sadece bir teknik arıza. özür dileriz...”

    link
  • madem ki ekşi sözlük'te aynı zamanda toplumsal hafızayı da muhafaza ediyoruz. yeni akit'in bu köşe yazısına karşı yaptığı çıkışı da not edelim buraya. her geçen gün umudum biraz daha azalsa da, hani olur da bir gün gelir, devran döner.

    -haber-
    pornocu aydın doğan’ın hürriyet’inde kalem oynatan sekskolik ayşe arman, kemal kılıçdaroğlu'nun iğrenç laflarını savundu ve ekledi: kılıçdaroğlu yüzde yüz haklı!
    -haber-

    link: http://www.yeniakit.com.tr/…ini-savundu-159835.html

    ekran görüntüsü: http://i.imgur.com/bhxsjz6.png

    arşiv: https://archive.is/…c-laflarini-savundu-159835.html
  • doğrudur.

    bu güne kadar tek bir tecavüz, istismar, insan ticareti, cinsel suçlar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet, işkence vakasına ses çıkarmamış zihniyetin, bir sözle sokaklara dökülmesi... siz bir söze gücenirken 3 yaşında tecavüz edilerek öldürülen çocuğun mevtası daha soğumadı ey ümmeti muhammed!

    işkenceyi çekenlerin değil, işkenceyi bir kerelik makul bulanların mağdur edildiği bir ülke var bizde. doğruyu söyleyenler derdest edilir elbet. lakin burada, bu meydanda bir zulüm var. bu zulmün üstüne binlerce tuğla da örseniz, o tek gerçek zamanı geldiğinde en alttan seslenecek yüzünüze. “işte” diyecek, “işte bunlar, o kötü adamların çocuklara dokunmasına göz yumdular”.

    son nefeste o masumların vebali yapışacak yakanıza. en mutlu gününüzde, hiç ummadığınız anda, çocuklarınızın torunlarınızın yanında birileri yüzünüze boş bir eldiven gibi çarpacak haysiyetinizi. daha iyi bir arabaya binmek, daha güzel bir evde oturmak için, kursağınızdan geçecek fazladan bir lokma uğruna nelere göz yumduğunuzu tarih yazacak, eminim.

    inandığınız tanrının layık olduğunuz cehenneme sizi taktim edişini görmek isterdim, sizinle aynı cehenneme gitmek pahasına. orada olup çocukların çektiği acıları yüreğinizde yaşamanıza tanık olmak isterdim.
  • helal olsun dediğim yazıdır...

    ayşe armanı sevmem ama çağdaş bir türk kadını olarak yazdığı bu yazının her kelimesinin altına imzamı atarım...

    bu yazının altına imzasını atmayan herkesin de birilerinin önüne yattığını düşünüyorum, önüne yatmaktan ne anlayacakları ise onlara kalmış...
  • katıldığım söz öbeği..
    sonuna dek.

    hele hele şu aşağıdaki cümleleri ile ayşe arman, belki de tarihinde ilk kez, canıma can katmıştır (evet ben de şaşırdım) :

    "çünkü ensar vakfı, akp yanlısı bir kurum.

    allah muhafaza, akp ile ilişkisi olmayan bir kurum olsaydı, şimdiye kadar parçası kalmamıştı...

    lütfen çağdaş yaşamı destekleme derneği ve kanser hastası türkan saylan’a yaptıklarını bir hatırlayıverin...

    bu ne biliyor musunuz?

    türkiye’yi bir kere daha bölmek!

    bu olayda ensar vakfı ’nın suçunun ya da sorumluluğunun olmaması mümkün mü?"
  • artik boyle guzel ve hakli yazilar okudugumda icimden hep 'yolundan sasmasa bari, doneklige gerek yok hep boyle devam etse' gibi yorumlar yapiyorum istemsizce. boyle seylerle cok karsilastik.

    cok guzel yazmistir. helal olsundur.
hesabın var mı? giriş yap