karhane
-
-
azeri lehçesinde gayet normal bir deyim olduğu şehir efsanesi dilden dile yayılır,
hatta denen odur ki; bir büyüğümüz azerbaycan'a gitmiş, karşılayanlar "siz şimdi domalın (rahat olun, dinlenin) yarın gideriz kerhaneye" -
azeri dilinde taş ocağı
-
(bkz: karhana)
-
[tek harf görünmez bakınızlar: şiirin orijinalinde büyük harf
uzun görünmez bakınızlar: şiirin orijinalinde italik]
kârhane
1. beyoğlu'na yazılacaklardır. gaga burunlu bir çaça der: "siz sermayesiniz ayol!"
2. susarlar götüoturu; zürafa sokağı, galata.
3. cıgaralı bir ses der: "hiç bile, benim nüfus kâğıdımda 'ağır işçi ekmek karnesi verildi' duruyor."
ece ayhan - çok eski adıyladır -
farsça'da fabrika demektir.
-
-
"büyükler evlerinden başka bin kârhâne yaptırdı,
utanma, sen de bir meyhane yap îrâd lâzımsa." şair eşref
(bkz: kerhane/@ibisile)
(bkz: fabrika/@ibisile) -
-
''avrupalı bir türkoloğun, arşiv vesikalarından birindeki «...câmiinin etrâfındaki vakıf dükkânlarda kârhâne'ler vardır» mealindeki bir cümleyi, eserinde ''türklerin kadın-erkek münsebetlerinde amansız bir şekilde müsâmahasız oldukları söylenir, câmîlerin etrafında genelev açılmasına izin veren bir ulusa karşı ne korkunç iftirâ!'' yollu yorumladığını iktisad târihçisi dostum mehmet genç nakletmişdi. «kârhâne» deyiminin eskiden ''işyeri'' anlamında olduğunu bilmeyen bu türkolog sözlük allâmeliğinin insanı ne hâllere düşüreceğinin örneğidir.''
doç. doktor mehmet çavuşoğlu / divanlar arasında
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap