• makam : nihavend
    usul : türk aksağı
    beste : osman nihat akın
    güfte : yahya kemal beyatlı

    körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin
    geçmiş gecelerden biri durmakta derinde
    mehtap, iri güller ve senin en güzel aksın
    velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde
  • şiirin bu dizesini can yücel "nato'nun kablosu durmakta derinde" diyerek devam ettirmiştir.
  • zeki muren'in esintiler albumundeki yorumu mukemmeldir.
    (bkz: gozemi geldik)
  • yıllar öncesinin gırgır'ında öğrenciler için hazırlanan bir şarkı listesinde,

    körfezdeki dalgin suya bir bak göreceksin
    tatilde de çalış, kolej sınavlarına gireceksin

    biçiminde yer almıştır.

    körfez'in, izmir körfezi olup olmadığını merak etmişimdir yıllardır.
  • yahya kemal'in geçmiş yaz şiirinin bestelenmiş hâli.

    "rü'yâ gibi bir yazdı. yarattın hevesinle,

    her ânını, her rengini, her şi'rini hazdan.

    hâlâ doludur bahçeler en tatlı sesinle!

    bir gün, bir uzak hâtıra özlersen o yazdan

    körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin:

    geçmiş gecelerden biri durmakta derinden;

    mehtâb... iri güller... ve senin en güzel aksin...

    velhasıl o rü'yâ duruyor yerli yerinde!"

    körfez izmir körfezi'dir. hüsnü arkan'ın menekşeler, atlar, oburlar romanında şöyle geçer;

    "yedi yıl sonra ilk kez izmir'deydim. teypte eski bir şarkı çalıyordu; körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin. şaraphane yine dumanlar içindeydi. bir zamanlar uykularımı bölen o ağır koku daha da yoğunlaşmıştı. körfez'de kirli bir adam yıkanıyordu sanki. kolay günlerim, altın çağım, meyhanem, sevgilim, yaşadığım her şey dumanlar içindeydi.
    direksiyonu sağa kırdım. şaraphane'deki hayalet bina geride kaldı. arkamdaki araba uzunlarını yakıp söndürdü. uzakta, ışığın içinde, pençeleriyle izmir'e tutunmuş, küçük, beyaz gecekondular göründü. önümde palmiyeler ve yük vagonları.
    kordon'a girerken frene sertçe basmak zorunda kaldım. cipin penceresinde beyaz şapkalı bir kadın yüzü; izmir!
    "ehliyetiniz?" dedi.
    yedi yıl kaçmış bir adam olarak izmir'e ehliyetimi uzattım. heyecandan kalbim küt küt atıyordu ama hiç bir şey olmadı. bileklerime kelepçe vurup tutuklamadı beni. ehliyetimi geri verdi, iyi yolculuklar diledi."

    (bkz: menekşeler, atlar, oburlar)
    (bkz: geçmiş yaz)
  • sıcak şaraplı yorumunu sema'ya borçluyuz. hommage an istanbul albümünden, 1997'den beri bizimle, bu dünyada.
  • yahya kemal'in istanbul aşığı olduğunu düşünürsek, o zamanların yazlığı olan izmit körfezi'nin bu besteye ev sahipliği yaptığını anlayabiliriz. artık gemlik mi, dil mi, bilemem. geçmiş yaz oralarda bir yerde geçmiştir bence...

    her türlü gideri var bu şarkının. benim ömrümdeki en güzel şarkıdır bu arada. herhangi bir körfezle alakam olmasa da, bu kısa eseri favorim yaptım yıllar önce. olamayacak bir aşkı kusmuş yahya ve osman... ütopya.
  • zeki müren'in söylerken mükemmeli tanımladığı osman nihat akın bestesi. bir kirik hatıradir, bir lezzettir dudakta terennüm ettikçe buruklaşan , bir keskedir dilden dokulmesi yillar süren 'velhasil o rüya duruyor yerli yerinde'
  • şiirde geçen körfez elbette istanbul'da mihrabat korusunun hemen altında bulunan ve adını körfez caddesine de veren kanlıca körfezidir. (bahsi geçen yer fatih sultan mehmet köprüsünün anadolu ayağının hemen altına tekabül etmektedir.) yahya kemal'in kar musikileri şiirinde geçen "uykumda bütün bir gece körfezdeyim artık" mısraı da aynı körfezi işaret eder. bu bölge aynı zamanda boğaziçi mehtaplarının hareket noktası kabul edilirdi. sandallar belirlenen vakitte körfezde toplanır ve akıbet musiki eşliğinde mehtaba çıkılırdı.
  • offf be! çok özlemişim. bugün birden aklıma düştü açtım, rahmetli zeki müren'in sesinden yüksek seste dinliyorum. ne özlemişim, nasıl içim yanmış da suya kanmak için içiyormuş gibi dinliyorum bilemezsiniz. ruhum açıkmış. hiçbir zaman tek taraflı zevklere sahip olmadım.her türlü müziği dinledim, kitabı okudum falan filan. yani kısacası çok çeşitli müzik dinledim, yabancı yazarların kitaplarını okudum, beğendim, tatmin oldum. araya ikinci üniversite olarak tarih bölümü sıkıştırdım, diğer toplumların geçmişlerini öğrendim, bakış açım 360 derece oldu, osmanlı abartıldığı kadar da değilmiş, e biz türkler kadar hatta daha fazlasını insanlığın emrine sunan milletler olmuş, kahramanlık bizlere özel değilmiş, hepimiz biriz, insanlık antik çağlardan bu yana hiç değişmemiş gibi evrensel söylemler atıp tutarken(halt etmişim ben) aaa bir de bakmışım bu şarkıyı, tanpınar'ı, şinasi hisar'ı, mehmet rauf'u, nazım'ı, veli'yi, beyatlı'yı, örik'i yani efendim köklerimi, osmanlı'nın sonu cumhuriyet'in başında eser veren bilimum sanatçıyı özlemişim. evet önce hepimiz insanız ama bizi biz yapan ortak geçmişimiz.
    https://www.youtube.com/watch?v=cjj0zxuucik
hesabın var mı? giriş yap