• kotuluk yapan cocuk. serseri.
    (bkz: iyi cocuk)
  • oya bora'nin sarayli adli albumlerinde yer alan, huznun dibine vurmus bir sarkidir. oya kucumen'in sesine laf edenler tarafindan en az bir defa dinlenmeli, sezar'in hakki sezar'a teslim edilmelidir.

    gecelerim uykusuz uyanir solgun sabahlara
    karanliktan korkmam hic, dostumdur

    nadir uykularimda icimi acitan biri
    sanki gercekmis gibi sarar beni
    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce
    yakar, oldurur beni

    uyumak mi, uyanmak mi,
    bilemem, oynarim olumle

    cocukken bebeklerim olmadi, ne de bisikletim
    gelecek icin renkli duslerim

    hep uzak oldu bana sevincli zamanlar
    bayramlari sevmem, hic yasamadim
    kirazli sapkalardan hep uzaktim,
    yabanciydim gulen insanlara

    sokaklar, kediler dostumdur
    ve sahipsiz kopekler...
    sarki soylerler bana, gecenin issizliginda
    bilirim ne acikli, ne yalniz onlar da...

    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce,
    yakar oldurur beni

    ne olur uyandir beni, her sey bir kabustu de
    hepsi kou bir ruyaydi, uyandin artik de

    gozlerindeki huzun yuzlerce, binlerce, yakar oldurur beni
    uyumak mi, uyanmak mi,
    bilemem, oynarim olumle
  • türkçe şarkıların sadece aşk acısından müteşekkil oldugunu konustugumuz bir günün ertesinde bir taksinin radyosunda cevap gibi yükselen şarkı. oya küçümen şarkıyı kalbi kirilmiş bir kiz cocugu gibi miril miril söylüyor, insanın bir yerde gidip elini tutasi, kafasini gogsune dayayasi geliyor o cocugun.
  • ali çatalbaşın tek kişilik oyunu

    ince sesi ve mülayim görüntüsüyle insanda "çok efendi adam" hisleri uyandıran oyuncunun
    "hayır ben çok kötü bir çocuktum!" diye başladığı itiraflar...

    bir psikanalistin zoruyla hatırladığı, yüzleştiği anılar...

    genel hatlarıyla çocukluk, çocukluk aşkları, çocukluk aşklarının boyutları,
    çocukluk aşklarının boyutlarının ulaşabileceği noktalar üzerine nükteler...

    çok güldüren arkasından da koyduğu lafla insanı sarsıp düşündüren güzel bir oyun.
    mutlaka gidin, izleyin.
    melek de izlesin. burdayım diyemese de, yanındaki kel kafalıya inat uğrasın kulise.
  • 10-11 yıl önce dinlediğim şarkıydı. melankolik bünyeyi hemen üzerdi. yıllar geçti, unuttum, dün rastlantı sonucu dinledim. müziği ayrı sözleri ayrı vurdu. sözlüğe yazmalıyım dedim sözlerini. hem de tam bütün bu olanlar üzerine... önceden sözlerini yazan ve güzel bir yorum ekleyen kişiyi merak ettim. merhummuş...

    10 yıl önce küçüktüm çok iyi anlamamış olabilirim, ama bu sözler çok şey anlatıyor. müzik de korkunç... daha acıklısı olamazdı şu an...

    "gözlerindeki hüzün yüzlerce, binlerce, yakar öldürür beni,
    uyumak mı, uyanmak mı,
    bilemem, oynarım ölümle..."
  • piyasaya çıktığı yıla denk düşen kaybeden, melankolik, depresif, siyah halet-i ruhiyemin eşliğiyle benim için daha da güzelleşen kadife siyah bir gül gibi enfes bir parça. oya küçümen'in sinead o'connor özentisi makyajı ama ondan çok daha güzel gözleri ve sesi ile acı bir masala dünüşen şarkı. kibritçi kız tadında acı bir masal dinlermiş gibi yüreğinizi delen nakaratı, nakaratları olmasa da bir çıkmazın, ümitsizliğin, kaybetmişliğin şiirini duyumsatan sözleri ve tabi tüm bunlara başka hiç kimsenin yakıştıramayacağı kadar yakışmış oya küçümen'in sesi: bir yetişkinin ağzından yitirmişliğin, bitmişliğin acısını bir çocuk saflığında başka hangi ses verebilirdi. iyi ki varsın. bilemedim onca yıl sonra niye bu şarkıyı hatırlaıp bu satırları yazma ihtiyacı duydum. yoksa şarkının tam olarak anlamını bulabilmem için orta yaşıma mı basmam gerekiyordu.
  • karınca yuvalarının içine su döken çocuktur
  • şu sıralar çok popüler olan wattpad kitabı.
  • d&r'da çok satanlar rafında gördüğüm büşra küçük kitabı.
    genç yaşında iyi kötü bir kitap yazmış olarak görülen bir yazar kendisi de. ki yaşını bilmem etmem.
    ama beni acayip sinir eden bir durumdur. ben karşıyım herkesin yazar olmasına. ister geri kafalı ister önyargılı isterseniz de yobaz olarak görün. neyi damgalarsanız damgalayın üstüme. bir kitap ile nasıl bir kitleyi etkilediğinizin farkına varın önce. tamam ortada bir emek var, çaba var ama kendini yetiştirmeye bak önce. burada klavye delikanlılığı da yapmak istemiyorum. bana desen otur sen yaz o zaman daha iyisini diye, yazamam. biliyorum çünkü o mertebede, birikimde olmadığımı. sen de farkına var bunun, yapma. insan bir yerden başlamalı okumaya, hep mi klasik okuyalım hep mi edebiyat yapalım diyorlar; senin kurduğun cümle edebi sanat değeri taşısın demiyorum zaten ben. sana gelişim sağlasın okuduğun kitap, ayırdığın zaman. yoksa ileri gitmeyi bırak, gerilemeye başlarsın bu zihniyetle. sonra koyun gibi yetiştirilir, geçiştirilirsin hayat içinde. bırak öğrenmeyiver kötü çocuk neymiş. hep aynı tarz konu, aynı ele alış. bir bıkmadınız gitti.

    okuma alışkanlığı kazandıran kitap diyeceğim ama cin ali serisini oku daha iyi. zaten bu yaşına kadar okuma alışkanlığını hâlâ kazanamamış biriysen eğer ben başka bir şey demiyorum, diyemiyorum.
hesabın var mı? giriş yap